Eylül ayı Büyükşehir Meclis toplantısının en önemli gündem maddesi, bu davetti!
Sayın Karaosmanoğlu Macar konukların davetini meclis üyelerinin görüşlerine sundu ve itiraz eden hiçbir meclis üyesi olmadı…
Karar ekim ayının son haftası ya da kasım ayının ilk haftası gibi iadeyi ziyaret yapılması şeklinde meclis tutanaklarına geçti…
***
Anlayamadığım ve çok merak ettiğim bu gezinin masraflarını bizim belediyemiz mi karşılayacak yoksa Macarlar mı?
Davet olduğuna göre sanırım onlar karşılayacak. Ama belediye harcama bütçelerini kılı kırk yararak yapan Macarların 136 meclis üyesinin masraflarını sırf krallarına anıt mezar yaptırdık diye karşılamak istemesi ilginç… Acaba bizde altta kalmamak için 150 yıllık Türk egemenliğinin son Buda valisi Abdurrahman Abdi Arnavut Paşa ve Gül Baba türbesini yaptırdıkları için Budapeşte Belediye Meclis üyelerini mi davet edeceğiz?
Eğer bu gezi masrafını Büyükşehir Belediyesi karşılayacaksa! “Hani Büyükşehir Belediyemizin parası yoktu? Bu nedenle Belsa Plaza’nın satılması gerekiyordu.” Hani gezilere harcanan paralara günahtı? Tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardı.”
Yok, kendi cebinizden gideceksiniz, o zaman 3–4 günlük araştırma ve inceleme(!) gezinizde zaman kazanmanız için birkaç önerim olacak…
***
Aslında Macarlarla çok eskilere, Osmanlı İmparatorluğundan öncesine dayanan bir akrabalık bağımız var. Macarlar Hun Türklerinin soyundan geldiklerini pek kabul etmek istemeseler de bizim dışımızda ki diğer ülkeler Macaristan’a Hungary yani hunların ülkesi der.
Türkologlar yaklaşık dörtyüz ortak kelimemiz olduğunu söylüyor. Bu kan bağından mı bilmem ama Macarlar Türkleri çok severler.
***
İkinci dünya savaşında neredeyse tüm yapıları yıkılmış. Ama bu yıkımlar Macarları yıldırmamış. Kiliseler, saraylar, köprüler bulvarlar ve meydanlar tekrar onarılmış ve bakımlı bir hale getirilmiş… O dönemde yapılan cadde ve sokakların genişliğine dikkatle bakın ve sonra gözlerinizi kapatıp İzmit şehir merkezindeki yıllardır yapımı bitmeyen, kaldırımları genişletmek için daha da daraltılan caddelerimizi düşünün. En önemlisi yapımı bir türlü bitmeyen takıntı haline getirdiğim kaldırımlarına bakın. Sıradan asfalttan değil mi?
Sonra dünyanın en eski dört hatlı yeraltı raylı sistemini inceleyin. Troleybüse, tramvaya binin…
***
1200 kişilik Operahaz binasına gidip görün. Bizim kentimizde inşa ettiğiniz kültür merkezleri ile karşılaştırın. Bundan sonra kültür merkezleri yapacaksanız eğer, Operahaz kadar görkemli olmasa da en azından ses yalıtımı, ısı yalıtımı, ışık yalıtımı, akustik için mimari yapısının nasıl olduğunu inceleyin… İçinde kafeterya ve birkaç atölye dışında başka ne gibi bölümler var, inceleyin. Birde sorun bakalım orada hiç düğün ya da nişan yapılmış mı?
Kaç tane tiyatro, opera, resim galerisi ve müze var? Sayın bakalım…
Geri döndüğünüzde sadece incelemekle kalmayıp, uygulamaya geçirin. Bir buçuk asır hüküm sürdürdüğümüz bu ülkenin neden bizden önce Avrupa Birliğine girdiğini analiz etmeyi de unutmayın... * 20 Eylül 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
