Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Tekrar soruyorum

Bundan iki yıl önce yine bu köşede ‘‘Kentimizde ki tıbbi atıklar ne oluyor?’’ diye bir yazı yazmıştım…

Yazı da yaşadığımız kentte ki sağlık kuruluşlarının ürettiği, çevreye ve insan sağlığına zararlı tıbbi atıkların akıbetini sorgulamış ama ne yazık ki konunun muhatabı olan kurum ve kuruluşlardan herhangi bir yanıt alamamıştım…
Bunun üzerine konuyu araştırmaya başladım... Tıbbi atık üreten sağlık kuruluşlarının bağlı olduğu meslek odaları ile yazışmalar yaptım…
***

Tıbbi atık nedir? Diye sorulduğunda; ‘‘Sağlık kuruluşlarında ünitelerden kaynaklanan; kimyasal atıklar, kesici-delici malzemeler, hastalık etkenleri bulaşmış ya da bulaşması muhtemel her türlü insan doku ve organları, idrar kapları, kan bulaşmış atıklar, bakteri kültürleri, intaniye ve acil servis atıkları bakteri ve virüs tutucu hava filtreleri, kanlı sargı bezleri, pansuman ve ameliyat atıkları, ilaç kutuları, dışkı ve bunlara bulaşmış eşyalar, araştırma amacıyla kullanılan hayvan leşleri, karantinada ki hastaların atıkları vs.’’ diye tarif edilebilir…
Sağlık kuruluşlarının çalışmaları sonucunda oluşan tıbbi atıklar için, Çevre ve Orman Bakanlığının hazırladığı bir yönetmelik mevcut…
Bu yönetmeliğin amacı: tıbbi atıkların halk sağlığına ve çevreye zarar vermeden ayrı olarak toplanması, taşınması, depolanması, imha edilmesi ve imha edilen atıkların kayıt altına alınmasıdır. Yönetmeliğin 9. maddesine göre bu belediyelerin yükümlülüğündedir ve belediyeler yılsonu itibarı ile yapılan çalışmayı valiliğe bildirmek zorundadır. Ayrıca talep edilmesi halinde Sağlık Bakanlığı’nın incelemesine açık tutmakla yükümlüdür…
Tıbbi atık üreten sağlık kuruluşları bu yönetmelikteki yükümlülüklere uyuyor muydu? Uymuyorlarsa sebebi ne idi?
Bu araştırmayı yapma sebeplerimden biri de, özel muayenehane sahibi olan tüm hekimler gibi, tıbbi atıkları evsel atıklarla birlikte atıyor olmamdı.
Bu durumdan son derece rahatsızdım. Gerçi röntgen banyo sularını ve amalgam dolgu artıklarını depolayıp, bu artıkları toplayan şirketlerin elemanlarına veriyordum. Ancak enjektör, kesici alet, pamuk vs. gibi atıkları, evsel atıklarla birlikte atıyordum…
Çünkü Büyükşehir Belediyesi özel muayenehanesi olan hekimlerle tıbbi atık sözleşmesi yapmamıştı ve atıklarımızı toplamıyordu.
Hâlbuki Çevre ve Orman Bakanlığı’nın tıbbi atık yönetmeliği’nde ‘‘Tüm hastane, poliklinik ve sağlık kuruluşlarının belediyelerle tıbbi atık sözleşmesi imzalamak zorunda olduğu, aksi takdirde ruhsat alamayacağı belirtiliyor.
***
Sözde ‘Avrupa kentiyiz’ ama tıbbi atıklarımız bile standartlara göre toplanamıyor…
Özel muayenehane ve laboratuarların oluşturduğu tıbbi atıkların yönetmeliğe uygun toplanması için ‘ben ne yapabilirim?’ Diye çözüm ararken; Büyükşehir Belediyesinin tıbbi atıkları toplama işini ihaleye çıkarıp bir şirketle anlaştığını öğrendim. İçim rahatladı…
2009 yılı başında çalışmalar başlanacaktı… ‘‘Eh hiç yoktan iyidir’’ dedim…
Dedim de neredeyse 2009 yılının yarısı bitti. Ne tıbbi atık sözleşmesi yapmak için gelen var, ne de atıkları toplamak için gelen! Geçenlerde Kocaeli Büyükşehir belediye başkanı Karaosmanoğlu; Çevre Koruma Daire Başkanlığının çalışmaları ile ilgili brifing verirken: ‘‘Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri ile atık yönetimi konusunda Türkiye’de öncü ve model olacağız’’ Demişti… Gerçi bu atıklarla kastettiği elektronik atıklar, atık piller, atık yağlardı… Tıbbi atıklar yine unutulmuştu!
Ben yetkililere tekrar soruyorum: ‘‘Kentimizde ki tıbbi atıklar ne oluyor? Ne olacak?’’
Yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya ve çevre için acele etmek zorundayız!

* 21 Mayıs 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı