Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Dört şey geri gelmez…

29 Martta yapılacak olan yerel seçimlere yönelik çalışmalar iyice hızlandı. Belediye Başkan adayları ziyaretlerine ara vermeden devam ediyor.
Bu çalışmalar esnasında zaman zaman adaylardan ya da yöneticilerden çok garip sözler duyuyoruz. Hatta bu sözler bazen öyle saçma oluyor ki, isyan etme noktasına geliyoruz…
Geçtiğimiz günlerde Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı olan Karaosmanoğlu’nun AKP’nin seçim toplantılarında ‘‘ CHP’liler içkicidir, kumarbazdır’’ demesi beni çok kızdırdı.
Kızma sebebim sadece CHP’li olduğum için değil, oy uğruna böyle saçma bir konuyu gündemine aldığı içindi. Hâlbuki başkalarını tenkit edeceğine, yapacağı projelerden, vizyonundan, misyonundan bahsetse daha iyi olmaz mıydı? Gerçi sonradan ‘‘Ben öyle demek istemedim.’’ gibi bir şeyler söyledi ama nafile, söz bir kere ağızdan çıktı…
Bir söz vardır; ‘‘Dört şey geri gelmez. Atılan ok, geçen zaman, kaçırılan fırsat, söylenen söz’’ diye…
Bu nedenle bir kenti ya da ülkeyi yöneten ya da yönetmeye talip olanların konuşurken çok dikkatli olması, sözcükleri çok iyi seçmesi gerekir. Gerçi biz Karaosmanoğlu’nun gaflarına alıştık. ‘‘Yerim kıyı kanunu’’ dedikten sonra ‘‘Kusura bakmayın, birden ağzımdan çıkıverdi’’ diyeceği yerde ‘‘Ne yapayım, demek ki karnım acıkmış’’ demişti…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üslubuna ve her fırsatta vatandaşı azarlamasına ise toplum olarak galiba alıştık…
Acaba bizim ülkemiz dışında başka bir ülkenin ‘‘Şimdi bana küfür ettireceksiniz’’ ya da ‘‘ananı da al git’’ diyen başbakanı var mıdır?

***
Başbakan Erdoğan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu’ndan sonra Adalet Bakanı M. Ali Şahin ve Devlet Bakanı başmüzakereci Egemen Bağış’ın üslubu bizi iyice çileden çıkarttı…
Bir adalet bakanının hiçte adil ve demokratik olmayan ‘‘Bize oy vermezseniz hizmet alamazsınız. Beni mahcup etmeyin’’ sözleri hiç yakışmıyor, onu etmese de beni mahcup ediyor...
Üstelik Başbakan Erdoğan’ın ‘‘Biz, bize oy vermeyenlerin de hakkını koruyoruz, ayrımcılık yapmadık, yapmıyoruz, yapmayacağız’’ dediği halde, bu sözleri söylüyor olması çok ilginç...
AB başmüzakereci Egemen Bağış’ın esnaf ziyaretinde bir balıkçı ekonomik krizden yakınınca: ‘‘Vaktiyle adamın biri bir anayasa kitapçığı fırlatmıştı, bir gecede faizler arttı’’ Sözü bardağı taşıran son damla oluyor… Balıkçı ‘‘O adamın biri değil, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer.’’ Dediğinde, Bakan: ‘‘Gel seni de AKP’li yapalım’’ diyor ama balıkçı sadece susuyor…
Egemen Bağış daha sonra ‘‘Benim Cumhurbaşkanımıza saygısızlık yapmak gibi bir düşüncem olmamıştır, olmaz da. Kaldı ki adamın biri demek bence saygısızlık değil’’ diye durumu düzeltmeye çalışıyor ama nafile söz bir kere ağızdan çıktı.
Ne demiştik? Dört şey geri gelmez. Atılan ok, geçen zaman, kaçırılan fırsat, söylenen söz…
Ne yapmak lazım? Konuşmadan önce sözcükleri iyice tartmak, iki düşünüp bir konuşmak…

* 26 Şubat 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı