Geçtiğimiz günlerde İzmit Körfezi’nde dev denizanalarına rastlandı…
Yetkililer söz konusu denizanalarının, Atlantik okyanusunda yaşayan zehirli bir tür olduğunu, ölüsüne bile dokunmanın çok tehlikeli olduğunu söylediler…
Okyanusta yaşadığı söylenen, zehirleri akrepten bile daha etkili olan bu denizanaları İzmit Körfezi’nde ne arıyorlardı ve nasıl gelmişlerdi?
Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun her platformda söylediği
‘‘Körfez temizlendi. Halkımızla balık tutup, hep birlikte yüzeceğiz’’ sözleri yoksa sadece hayal miydi?
***
Gün ve ay olarak tarihi tam anımsayamıyorum ama 2006 yılında, ben CHP il sekreterliği görevindeyken İbrahim Karaosmanoğlu, il başkanımızı ziyarete gelmişti... Konuşmasının bir bölümünde; ‘Körfez bizim dönemimizde temizlendi. Artık balık tutup yiyeceğiz, yüzeceğiz’’ deyince dayanamayıp: ‘‘Ama yapılan araştırmalara göre Marmara Denizinden çıkan balıkların kurşun içerdiği, bunun nedenlerinden birinin de deniz kenarından geçen karayolunun olduğu, araçların egzozlarından çıkan zehirli gazların denizde ki balıkları etkilediği söyleniyor’’ Demiştim...
Bunun üzerine Karaosmanoğlu: ‘‘Öyle mi? Öyleyse, bizde balık yemeyiz’’ demişti…
Kent merkezinden geçen D–100 karayolunun sadece deniz kirliliğine sebep olmadığını, aynı zamanda hava ve gürültü kirliliği yarattığını, bunu nispeten azaltabilmek için, şehirlerarası araçlara otobanın ücretsiz olması gerektiğini söylediğimde, ‘‘ O konu bizi aşar!’’ demişti…
***
Gelelim bu hafta ki yazımızın konusuna yani Plaj yolu’nda kurulmak istenen -ya da kurulacak olan- liman inşaatına…
Plaj yolu sakinleri ve kentte yaşayan hemen herkes (Büyükşehir Belediye Başkanı ve İzmit Belediye Başkanı dahil) inşa edilmek istenen limana karşı ama galiba emir büyük yerden! Galiba yine ‘‘Bizi aşar!’’ tarzında bir durum var orta da…
İlimizde zaten gereğinden fazla liman ve iskele varken, hala liman inşa etmeye çalışmak niye? Anlaşılır gibi değil!!!
***
Bu ara da, Büyükşehir Belediye başkanı Karaosmanoğlu Körfez’in temiz olduğunu söyleye dursun; OECD’nin (İktisadi İş Birliği ve Gelişme Teşkilatı) birkaç ay önce ‘Çevre performans incelemeleri: Türkiye’ adlı bir rapor yayınladı. Bu raporda : ‘‘Marmara Denizi’nin İstanbul ve çevresindeki yerleşim alanlarından ağır kentsel ve endüstriyel atık su almaya devam ettiğini, özellikle daha yüksek kirlilik kontrolüne ihtiyaç duyulan kritik alanlar arasında İzmit Körfezi ve Gemlik Körfezi’nin olduğunu bildirdi…
Ayrıca raporda, kirlilik kaynağı olarak giderek artan gemi trafiğine bağlı olarak katı atıkların yanı sıra sintine ve balast sularının boşaltılması olarak gösterildi.
***
Balast suları tankerlerin boşken ya da doluyken dengelerini sağlayabilmek amacıyla denizden aldıkları veya boşalttıkları sulardır. Bu sayede yakıttan tasarruf edilir ama istenmeyen deniz canlıları da bir kıtadan başka bir kıtaya bile taşınabilir. Tıpkı Körfez’de gördüğümüz zehirli denizanaları gibi…
Tanker balast suları bütün dünya denizlerini tehdit ederken, İzmit Körfezi’ne yeni yeni limanların yapılması, ekolojik sabotaj değil de nedir?
Tarih ve turizm kenti olması düşünülen kentimizin geriye dönüşü olmayan çıkmaz bir sokağa girmesi demek değil midir?
Bugün kazanmayı düşündüğünüz üç beş kuruş uğruna kentimize, denizimize kıymayın efendiler!
Gelin vazgeçin bu liman sevdasından, çocuklarımıza, torunlarımıza yaşanabilir bir çevre bırakalım…
* 28 Mayıs 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(182)
-
▼
Aralık 2010
(182)
- Eğitim şart
- 16 mı?
- Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?
- ...................................
- Hak mücadelesi...
- Trafik kazaları...
- Her saniye değerlidir...
- Kaybedecek zaman yok!
- Bir türlü anlayamıyorum...
- Öğrenmeye açık olmak...
- Banyan Ağacı Olabilmek...
- ......
- 2010
- Düşünmek...
- Geçen hafta...
- 10 Aralık 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köş...
- İyi de kötü de bizim içimizde...
- Ne anlatırsan anlat...
- Her şeye rağmen, dişhekimleri günü kutlu olsun...
- Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız
- 12 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Kazlar ve takım ruhu
- En büyük bayram kutlu olsun...
- 22 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe ...
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...
- Bisiklet yolu çizdim, o halde vizyonerim !!!
- Yürüyen köşk
- Bayramlar mı değişti, bizler mi yaşlandık?
- Otopark sorunu
- Sıcacık bir gülümseme dünyanın en kuvvetli antibiy...
- Anlamlı bir hikâye
- Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..
- Yazıklar olsun!
- Bağışlayın...
- ......
- Türkiye silahlanıyor mu, silahsızlanıyor mu?
- Sadece bir karar (2)
- Sadece bir karar (1)
- Düğün için yol kapatılır mı?
- Üzülmek neyi değiştirecek?
- Hormondan kaçarken, GDO’ya yakalanmak…
- Tenerife’in rögar kapakları, su, otopark ve çöp so...
- İçimden bir şey yazmak gelmiyor...
- Ne kadar çevreciyiz?
- Kocaeli 1. Kitap Fuarı…
- **************
- Kıymayın Efendiler!
- Tekrar soruyorum
- Sözde Kalmasın!
- MSG zararlı mı değil mi?
- Spor salonu olmayan spor lisesi!
- 24 Kasım Anadolu Lisesi…
- Çok geç olmadan!
- Yarın çok geç olabilir!
- Aklım karıştı…
- Oy kullanmak!
- Görünmeyen katkı, görünür başarı…
- Dört şey geri gelmez…
- Büyük düşünmenin büyüsü…
- Aklımıza takılanlar…
- Kadın erkek eşitliği komisyonu…
- Masal gibi…
- Uğur Mumcu Parkı…
- Siz nasıl çalışıyorsunuz?
- Küresel kararma…
- Teşekkür…
- Yeni yıl…
- ***
- Gül Baba Türbesi ve Tökely İmre Anıtı…
- Kabul edenler, etmeyenler? Kabul edilmiştir!
- Hayatın altın kuralları…
- Aday adayı olmak çook kolay…
- Buzdağının görünen yüzü…
- Ben lüksü sevmem…
- Velev ki…
- Kaliteli ve kalitesiz avukat…
- Yerel Seçimler, adaylar ve sorular…
- Yerim ihale kanununu…
- Ağız Sağlığı Sözde Kalmasın…
- Ne olacak halimiz…
- Üç hikaye, üç ders…
- Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?
- 18 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Deniz Feneri…
- Çivi…
- Biz burada film oynamıyoruz…
- Ödül…
- 14 Ağustos 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık kö...
- Olumsuzlukları olumluya çevirme…
- Önyargı üzerine…
- Bilgisayar ve gençlik…
- Seçim sizin!
- Kelebek etkisi…
- Aklıma Takılanlar…
- İşsizlik mi zor, iş yüzünden ölmek mi?
- Paradigmalar (2)
- Paradigmalar (1) …
- Fark yaratmak…
- Güvenmek, güvenilmek...
- 68 Kuşağından İnternet Kuşağına…
-
▼
Aralık 2010
(182)