Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Ben lüksü sevmem…

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nu tanıyorsanız, üç lafından birinin ‘‘Ben lüksü sevmem’’ diğerinin  ‘‘Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yedirmem’’ olduğunu bilirsiniz...

***
Her ay Büyükşehir Meclis toplantılarına gittiğim de, Belsa Plazanın önünde gıcır gıcır lüks arabaları görüp, şükrediyorum. ‘‘Hamdolsun ki başkan Karaosmanoğlu lüksü sevmiyor.’’  Bir de sevseydi, ne olurdu acaba?  Düşünsenize sıra sıra makam arabaları yerine, Belsa’nın çatısında bir sürü helikopter…
Sonra aklıma zengin Avrupa ülkelerinin Belediye Başkanları geliyor. Kendi mütevazı arabalarını kullandıklarını, bisikletle ya da yürüyerek evlerine gittiklerini düşününce, çok kızıyorum…
Hele bir de fısıltı gazetesinden ‘‘Geçtiğimiz Şeker Bayramında, Büyükşehir Belediyesinin yepyeni makam aracının motorunun yandığı’’duyunca, ‘‘Yeni bir arabanın motoru neden yanar?’’ Diye eşime soruyorum. Tamamen ihmalkârlıktan, kötü kullanımdan olduğunu öğrenince: ‘‘Pes yani’’ diyorum. ‘‘Hani tüyü bitmemiş yetimin hakkı ne oldu? Devletin malı deniz mi?’’

***

Tüm dünya küresel mali kriz için önlem alıp, gereksiz harcamalarını keserken, ‘‘Hamdolsun bizde kriz yok, işadamların zulalarında daha iki yıllık para var’’ diye normal yaşantımıza devam ediyoruz… Artık bir gelenek haline gelen trilyonluk lalelerimizi dikiyor, hatta en güzel lale yarışması düzenliyoruz…

***
Lüksü sevmeyen başkan Karaosmanoğlu, bildiğiniz gibi belediye hizmet binası için Belsa Plaza’yı beğenmiyordu... ‘Bu bina belediye hizmet binası olarak yapılmadı. Odaları ufak tefek ve şekilsiz. Yeni bir hizmet binasına ihtiyacımız var’’ Diye tutturdu.
Sahilde Bayındır Holding’den satın alınan binayı, kimine göre 20 trilyona, kimine göre 30 trilyona ( yeni para birimine bir türlü alışamadım) restore ettirdi.  
Artık bizimde Beyaz Saray diye anılan yeni bir hizmet binamız var…
İçini görmedim ama fotoğraflardan gerçekten krallara layık olduğu, hiçbir masraftan kaçınılmadığı anlaşılıyor…
Gerçi Büyükşehir Belediyesine ulaşım eskiye nazaran daha zor, bina da meclis toplantı salonu yok ama olsun, saray gibi ya o yeter… Varsın meclis salonu da eksik olsun…
 Her şeyin bir çözümü, kolayı vardır… Bütün hizmetler Beyaz Saray’da, Büyükşehir Meclis toplantıları Belsa’da yapılır, olur biter… İlerde biraz daha paraya kıyar, ceylan derisi koltukları olan meclis salonu da inşa ederiz inşallah…
Ama aklıma takıldı. Yeni hizmet binasında her şey son derece ayrıntılı düşünülmüşte neden meclis toplantı salonu düşünülmemiş? Yoksa yeni yapılan binada mı hizmete uygun değil?  
Kentin göbeğindeki ulaşımı kolay, otoparkı mevcut Belsa Plaza kullanışsız diye gereksiz yere masraf yaparak yeni bina yapıyorsun, içinde meclisin toplanacağı salon yok! Bu iş biraz garip değil mi?

***
Gelelim Belsa Plaza’nın satışına…
Bu konuyla ilgili çok şey yazıldı, çok şey söylendi…
CHP grubu meclis toplantılarında, dünyayı sarsan mali kriz nedeniyle satış için zaman ve şartların uygun olmadığını defalarca dile getirdi… Satışı onaylamadı… Kentte yaşayan hemen herkes ve Sivil Toplum Kuruluşları Belsa’nın satılmasına karşı çıktı. Ama her ne hikmetse (!) ille de Belsa Plaza satılmak istendi. Ucuz pahalı önemli değil, satılacak…
Maliye istedi; olmaz… İzmit Belediyesi istedi;  ı- ıh sa-tı-la-cak…
 Birçok defa ihaleye çıktı. Alıcısı olmayınca fiyat kırıldı. Sonunda ismi hiç duyulmamış, paravan olduğu söylenen Maan Guarantee adlı bir şirket ihaleye tek başına girdi ve 44 trilyona ihaleyi kazandı...
 Başkan Karaosmanoğlu son meclis toplantısında satışı onaylamayan CHP’lilere‘‘Biz Belsa’yı inat uğruna değil, bir strateji için sattık. (Neyse artık o strateji? ) Burası kutsal bir mabet değil’’ dedi ardından  ‘‘ Şirketten görevliler geldi. Bunlardan bu para çıkmaz dedim. Gözüm tutmadı.’’ Dedi...
Başkan Karaosmanoğlu’nun bile gözünün tutmadığı bu şirket 15 Kasımda ödemesi gereken parayı ödeyecek mi diye herkes soluksuz bekledi. Şirket nakit para getiremedi. Son bir gayret 100 trilyonluk değerli kâğıt önerdi. Ama ihale şartnamesinde olmadığı için anlaşma yapılamadı.
Şimdi merakla bekliyoruz... Teminat için ödenen para yasa gereği belediyeye irat olarak kalacak mı? Yoksa Büyükşehir Belediyesi buna, başka bir formül mü üretecek?
Beyler! Formülleri üretirken, sakın ha tüyü bitmemiş yetimin hakkını unutmayalım…

* 20 Kasım 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı