Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...



 29 Mart seçimlerinden bu yana, kentimizde en çok tartışılan konu CHP...

Tartışmalar önce; kahvehanelerde, derneklerde, iş yerlerinde, sokaklarda ayaküstü yapılmaya başlandı.

Sonra herkes eteklerindeki taşları dökmek için il danışma kurulu toplantısını bekledi...

Ancak il yönetimi, danışma kurulu toplantısına tüzüğe göre davranarak sadece kurul üyelerini ve parti büyüklerini davet edince;
Hem Sabancı Kültür Merkezi’nde yapılan toplantıya ilgi azmış gibi göründü;

Hem de partililer davet edilmedikleri için küstü ve fırsat buldukları her ortam da seçim yenilgisinin kritiğini yapmaya devam etti.

Sonun da öyle bir noktaya gelindi ki; CHP ile ilgili en mahrem konular basında yer almaya başladı...

***

Zaman zaman kendime soruyorum:

‘Seçim sonrası tüzüğe göre hareket edilerek yapılan danışma kurulu toplantısı gibi;

ki ayda bir ilçe örgütleri genişletilmiş danışma toplantılarını yapsaydı, çok büyük katılım sağlasaydı;

Herkes ne düşünüyorsa, içinden geçen ya da aklına takılan ne varsa o toplantılarda söyleseydi;

Yine de kamuoyunda ve basında CHP bu kadar tartışılır mıydı?’’

‘‘İlçe saymanı, seçim harcamalarını siyasi partiler kanununa uygun (İki yüz TL üzeri harcamaları yönetim kurulu kararı alınarak) yapsaydı;

İl saymanı tüzük ve yönetmeliklere göre ilçe hesaplarını inceleseydi;

Konu savcılığa intikal eder miydi acaba?’’ Diye...

Gerçi olmuşla ölmüşe çare yok derler ama hatalardan da ders çıkartmak lazım...

***

Geçen hafta CHP İzmit ilçe örgütünden dokuz kurul üyesi istifası edince, İzmit ilçe yönetimi düştü.

Akabinde, Genel Başkan Deniz Baykal,  Kocaeli’nde ki sorunları yerinde gözlemlemek için MYK üyeleri;

Genel Başkan yardımcısı Bihlun Tamaylıgil, Genel sekreter yardımcısı ve Kocaeli denetmeni Mehmet Ali

Özpolat ve Samsun milletvekili Suat Binici’yi görevlendirdi.

İki gün boyunca gözler CHP il binasına çevrildi...

 Seçimden sonra yöneticilerin dışında kimsenin uğramadığı il binası adeta ana-baba günü gibiydi...

Şimdi herkes merakla iki gün boyunca üç yüzden fazla kişiyi dinleyen MYK üyelerinin hazırlayacağı raporu bekliyor...  

***   

Bu sürece gelinmesinin sebeplerinden biri (yani buzdağının suyun üstünde görünen kısmı gibi);

Yerel seçimlerde belediye başkanları ve meclis üyelerinin belirlenmesinde yöneticilerin izlediği yoldu.

(Pardon yöneticilerin değil sadece 4 kişinin; çünkü il ve ilçe yöneticilerinin, gençlik ve kadın kollarının bu konuda ki düşünceleri sorulmamış!)

Seçilen sağ tandanslı meclis üyelerinin istifa edip, iktidar partisine geçmesi ya da meclis toplantılarında

CHP’lilerle birlikte hareket etmemesi; bu yolun doğru olmadığını gösteriyor ama ne çare?

***

Her yeni gün yeni şeyler öğretiyor insana...

Demek ki 30 yıl siyasetle uğraşmak, yanlış yapmaya engel değilmiş...

Demek ki sağ tandanslı kişileri meclis üyesi adayı yaparak seçim kazanılmazmış...

Demek ki seçim stratejisi yaparken B planının da olması gerekli imiş...

Demek ki...

Demek ki!  Diye birçok madde sıralayabiliriz; ama CHP olarak bir an önce;

Sorunlara değil, çözümlere odaklanmamız gerekiyor...
Bugünden itibaren sen ben kavgası yapmak, ‘‘O onu dedi, bu bunu dedi.’’

‘‘O onu yaptı, bu bunu yaptı’’ Diyerek başkalarını suçlamak yerine;

‘‘Bu sonuca benim katkım nedir, ben ne kadar sorumluyum?’’ ‘‘ Neleri eksik yaptım ?’’ Diye kendimizi sorgulamamız gerekir.

Dikkat edin birini suçlarken kaldırdığınız işaret parmağınız karşınızdakini gösterirken;

Diğer üç parmağınızın da sizi gösteriyor!

***

Dünya bilgi ötesi toplumu yaşarken, ülkemizin en köklü partisi CHP’yi Kocaeli’nde temsil eden örgütlerin;  

2011 Genel seçimlerine odaklanıp sahaya inmesi gerekirken; kamuoyunda olumsuz imaj çizmesi, tartışılması çok acı verici...

Hâlbuki herkes ülkenin, kentin, partinin çıkarlarını, bireysel çıkarlarının önünde tutsa;

Birbirlerini yeterince sevse, saysa; yüceltse, iyi yönlerine odaklansa;

‘‘Biz bu seçimlerden ne öğrendik,  nasıl ders aldık?  Bir sonra ki seçimler de neler yapmalıyız?’’

Diyerek harekete geçse;

Partili her üye tıpkı yönetim kurulu üyesiymiş gibi çalışsa;

Başarısızlık söz konusu olur mu?

* 15 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı