Belki daha önce duydunuz, belki de ilk defa şimdi duyuyorsunuz : ‘‘Bu yıl ülke olarak bilimsel dişhekimliğinin 100. yıl dönümünü kutluyoruz.’’
Çok uzun bir zaman dilimi olmasına rağmen, ne yazık ki bu süreçte, genel sağlığımız için çok önemli olan dişlerimizi yeterince önemsemeyi öğrenememişiz…
Bizim önemsemediğiz bir konuyu, hükümet neden önemsesin ki?
‘‘Diş ve dişeti hastalıkları genel sağlığı etkileyen sorunlar yaratmadığı için bizim açımızdan önemli bir sağlık sorunu değildir.’’ Deyip işin içinden çıkmışlar…
***
İstatistiklere göre Avrupa ülkelerinde kişi başına düşen diş fırçası ortalama yüzde 2,5 iken, Türkiye’de 4 kişiye bir fırça düşüyor…
Sözüm meclisten dışarı, diş sağlığını ihmal etmenin vücudun diğer organlarını da etkilediğini; iltihaplı dişlerin, kalp, göz, böbrek gibi organlarda ikincil hastalıklara neden olduğu bilsek bile, çok ağrımadan dişhekimine gitmiyoruz…
Bunun nedeni için dişhekimi korkusu, ihmal, zamansızlık, parasızlık vs. gibi birçok bahane uydurabiliriz ancak, asıl neden eğitimsizlik ve bugüne kadar uygulanan yanlış sağlık politikalarıdır…
***
Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) tarafından geçtiğimiz ay yapılan açıklama da:
‘‘Dünya Sağlık Örgütü'nün tespitlerine göre; diş ve diş eti rahatsızlıkları, yaygınlığı ve tekrarlama oranları nedeni ile insanların karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından birisidir. Sanayileşmiş ülkelerde tedavi edilecek hastalıklar arasında dördüncü en yüksek maliyete sahip hastalıktır. Diş ve diş eti hastalıkları aynı zamanda önlenebilir hastalıklar olmasına rağmen, ülkemizde koruyucu sağlık hizmetlerinin uygulanmaması ve bunun sonucunda ortaya çıkan tedavi taleplerinin karşılanamaması nedeni ile diş ve diş eti hastalıkları oldukça yaygındır. Türkiye'de toplumun diş ve diş eti hastalıklarının tedavi ihtiyacını tüm dişhekimleri ancak 34 yılda çözebilecektir. TDB, Sağlık Bakanlığı'nın bu yıl ilköğretim öğrencilerine yönelik okullarda başlatacağı "Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığı Programı"nı önemsenmekte ve desteklenmektedir. Ancak kamunun halkın diş ve diş hastalıkları ile ilgili ne ihtiyacını, ne de talebini bütünüyle karşılama olanağı yoktur. Bu nedenle her biri alın teri ülke kaynakları ile kurulan serbest muayenehanelerden de hizmet alınması gerekmektedir. Toplumun diş ve diş eti hastalıklarının tedavisi için, kamunun serbest dişhekimlerinden hizmet almasından başka akılcı bir yol yoktur. Bu nedenle muayenehanelerden hizmet alınmasının hükümet tarafından bir an önce yaşama geçirilmesini bekliyoruz.’’ Dedi ve hizmet alımına ilişkin somut teklifini, ilgili bakanlıklara sundu… 11 Ekimde TDB’yi temsilen bir heyette, Başbakan Erdoğan’la görüştü.
Bu görüşmede, TDB Başkanı Yıldırım: ‘‘Hükümetin, bütün sağlık hizmetlerini özelden aldığı halde dişhekimliği hizmetlerinin kamudan aldığını, Sağlık Bakanlığı`nın ağız diş sağlığı merkezleri açarak milyarlarca lira yatırımla açılan dişhekimi muayenehanelerini atıl bıraktığını’’ söyledi.
‘‘Hazır kurulu muayenehanelerden hizmet almak yerine devletin milyarlarca lira harcama yaparak yeni yerler açmasının daha maliyetli olduğunu, ülkemizdeki 18 bin serbest dişhekiminin hizmet vermeye hazır olduğunu, ancak Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığının bu konuda gerekli adımları atmadığını’’ belirtti.
***
Doğru söze ne denir? Ancak AKP’nin sağlık alanında yürüttüğü politikaların, sağlık sistemindeki sorunları çözecek kapsam ve nitelikte olmadığını, sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde yürüttüğü programın, sağlıkta yıkım programı olduğuna sağlıkçılar sürekli dikkat çekiyor ama değişen bir şey olmuyor.
***
Bu sefer dişhekimleri çok kararlılar. Dün ülkemizde ki bütün dişhekimleri ‘‘Ağız sağlığı sözde kalmasın’’ eylemi için sokağa çıktı. Bakalım AKP hükümetinin bu konudaki tutumu ve kararı ne olacak?
*16 Ekim 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
