Çin bambu ağacının nasıl yetiştirildiğini biliyor musunuz?
‘‘Ülkemiz yerel seçimlere ve küresel mali krize kilitlenmişken, bambu ağacı da nerden çıktı’’ diye düşünebilirsiniz ama sizleri biraz seçim atmosferinden uzaklaştırmak, birazda düşündürtmek için Çin bambusunun nasıl yetiştirildiğini paylaşmak istiyorum…
***
Ticari getirisi iyi olan Çin bambu ağacının yetiştirilmesi oldukça zahmetli ve sabır isteyen bir iştir…
Öncelikle, tohumların ekileceği yer hazırlanır. Sürülür, çapalanır, gübrelenir ve tohumlar ekilir...
Ekimden sonra, tohumlar düzenli olarak sulanır, gübrelenir ve bakımı yapılır…
Bir yıl geçer, ekilen tohumlarda hiçbir hareket yoktur… İki yıl geçer yine hareket yoktur…
Üçüncü yıl, dördüncü yıl, derken beşinci yıl düzenli olarak bakımı yapıldığı halde bambu tohumlarında hiçbir canlılık belirtisi yoktur...
Beşinci yılın sonlarına doğru bambu tohumları çimlenmeye, topraktan çıkmaya başlar ve altı hafta da yirmi yedi metreye ulaşır…
Şimdi soru şu: Çin bambu ağacı beş yılda mı, altı haftada mı yirmi yedi metreye ulaşmıştır?
Kuşkusuz herkesin yanıtı ‘‘Beş yıl altı hafta’’olacaktır…
Peki, bu beş yıllık süreçte ekilen tohumlar, büyük bir sabır ve ısrarla sulanıp gübrelenmese, bambu ağaçlarının gelişmesinden bahsetmek mümkün müdür?
Siz bir saksıya ya da toprağa tohum ekseniz, gelişmesi için beş yıl aralıksız emek ve sabır gösterebilir misiniz?
Başka bir soru: Bu beş yıllık süreçte bambu tohumları neden diğer bitkiler gibi birkaç ayda filizlenip fidan haline gelmemiştir?
***
Çin bambu tohumları ekildikten sonra geçen beş yıl zarfında, toprak altında derinlemesine ve enlemesine metrelerce kök salmaktadır…
Bu nedenle toprağın dış kısmında çimlenme ve filiz göremeyiz...
Bambu ağacının yirmi yedi metrelik bir gövdeyi taşıyabilmesi için çok güçlü bir kök sistemine sahip olması gerektiğini söylemeye gerek yok sanırım.
***
Doğa her zaman yol göstericidir…
Bu doğa olayından alacağımız iki tane ders olduğunu düşünüyorum…
Birincisi: Tıpkı yetişebilmesi için emek, çaba ve sabır isteyen bambu ağacı gibi ayakta kalabilmek için bize verilen unvanları, statüyü, mevkii hak etmemiz gerekir…
Hak etmeden, emek harcamadan başkalarının torpili ile gelinen yerin kıymeti hem bilinmez, hem de kolay kaybedilir…
Elde edilen statünün hakkını verebilmek için, bambu ağacının köklerinin toprağa iyice sarılması gibi altyapımızı iyi kurmalıyız. Yani gereken bilgi, deneyim ve donanımı gerçekleştirmeliyiz ki hafif bir rüzgâr estiğinde yıkılmayalım…
İkincisi: Bıkmadan usanmadan azimle çalışırsak, er ya da geç karşılığını alırız…
Yeter ki istikrarlı olalım… Yeter ki sabırlı olalım… Yeter ki farkındalığa sahip olalım…
* 12 Mart 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
►
2010
(182)
- ► Aralık 2010 (182)