Taksim
Gezi Parkı’nın, AVM yapılmasını
istemeyenlerin başlattığı eylem 3. haftayı geride bıraktı.
Tüm ülke hatta tüm dünya, Gezi Parkı ile yatıp kalkmaya başladı.
Sosyal medyada, Gezi Parkı ile ilgili “Yargı kararı beklenmeden, Gezi Parkı’nda ağaçların söküldüğü” görseli paylaştığımda,
Gezi parkında sabahladıkları, çadırlarda konakladıkları için “orayı burayı pislediler” diye,
Bir
gözümüz televizyon da, diğer gözümüz bilgisayarda;
3 haftadır, sabahlara kadar uyuyamıyoruz…
İstanbul’un
göbeğinde betonlar arasında kalmış, bir avuç yeşili yok etmek isteyenler,
Güzel
ülkemi, ikiye böldüler ne yazık ki!
“Taksim
Gezi Parkı; AVM / Topçu kışlası olsun diyenler, olmasın diyenler” diye…
***Tüm ülke hatta tüm dünya, Gezi Parkı ile yatıp kalkmaya başladı.
Gündüz
işine gitti, mesai sonrası parklarda toplandı ya da yürüyüş yaptı.
Parklara
gelemeyen ve yürüyüşlere katılamayanlar ise,
balkonlardan
tencere ve tavalarını çalarak, ışıklarını yakıp söndürerek; destek çıktı.
3
hafta öncesine kadar, ülke gündeminin en önemli konusu olan “Barış Süreci” bile unutuldu.
***
Elinde su şişesi ve gaz maskesinden başka bir
şey olmayan insanlara;
Biber gazı sıktırıldı, coplatıldı, plastik
mermi attırıldı…
Can havliyle, camiye kaçanlar, “ayakkabı ile camiye
girdi, içki içti” diye yaftalandı!
4
yurttaşımızın ölmesi, onlarcasının yaralanmasına rağmen, protestoların devam
etmesi;
Nuh
deyip, peygamber demeyeni fikrinden vazgeçiremedi ya; bu duruma, şaştım kaldım.
Ben
çok inatçı insan gördüm ama böylesini hiç görmedim!
***
Düşünüyorum,
algılamaya çalışıyorum ama bir türlü olmuyor.
Görevi
ve aldığı sorumluluk gereği herkesi kucaklaması gereken zat-ı muhterem,
“Ben
parkımı yıktırmam” diyenleri kale almak, empatik davranmak yerine; dışlıyor.
Hatta
hak etmedikleri sözcüklerle, aşağılıyor.
Konuşurken,
gözlerinden şimşek, burnundan duman çıkıyor sanki…
Ben
böyle bir öfke görmedim!
“Sen 100 bin toplarsan ben milyonları toplarım”
dedi.
İlkokulda
kızdığı arkadaşına, “benim babam senin babanı döver” misali.
Ben
böyle kindarlık görmedim…
***Sosyal medyada, Gezi Parkı ile ilgili “Yargı kararı beklenmeden, Gezi Parkı’nda ağaçların söküldüğü” görseli paylaştığımda,
“Ama
Sarıyer’de… Üniversitesinin kestiği ağaçları neden görmezden geliyorsunuz” diye
yorumlar aldım ki sağ olsun İstanbul Mimarlar Odası Yönetiminde ki bir
arkadaşım, imar izninin altındaki imzanın aynı zihniyet olduğunu yazdı. Konya
Mevlana Meydanı için hakeza.
Ben
böyle bir yandaşlık görmedim!
***Gezi parkında sabahladıkları, çadırlarda konakladıkları için “orayı burayı pislediler” diye,
“Tencere
tava çalanları, gürültü kirliliği yapıyor” diye eleştiren zihniyet;
Şimdi
de “Duran Adam/ Adamlar ” için ne yapacak çok merak ediyorum.
“Söz
gümüş ise, sükut altındır” demiş ya atalarımız;
Bu
eyleme şapka çıkartılır.
Not: BM, AKP'yi, insan hakları evrensel sözleşmesi kriterlerine göre, hukuk dışı şiddet uygulayan polisler hakkında gerekli yasal işlemleri başlatması için uyardı.