Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Konumunuz
Ana Sayfa Kent     Bu Mahallelerle mi Avrupa’ya örnek olacağız?

    Bu Mahallelerle Mi Avrupa’ya Örnek Olacağız?

Cengiz inşaat bir yandan, bir yandan AKP belediyeleri ve tarımar edilen Kocaeli işte tablo bu.
**                           
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak daha güzel bir kentte/ülkede daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için 7 yıldan bu yana kentimizde/ ülkemizde gördüğümüz çevre ve sağlıkla ilgili yanlışları, hataları kamuoyu ile paylaşıp, ilgili kurum/kuruluş ve yetkilileri uyarıyoruz. Çalışmalarımız ile bu konuda farkındalık yarattığımız için olsa gerek kentimizde yaşayan vatandaşlarımızda  çevre ile ilgili olumsuzlukları ve şikayetleri sık sık bize bildiriyor.
Yine yakın zamanda gelen şikayetler üzerine, kentin Kuzeydoğu bölgesinde özellikle gece yapılan bir takım çalışmalar ve Tepeköy Mahallesinde hafriyat depolama alanı haline getirilen yeşil alan ve orman yakılması gibi iddiaları araştırmak ve değerlendirmek için ilgili yerlerde incelemelerde bulunduk.
Gece yapılan çalışmalar ve yakılan orman ile ilgili olarak yaptığımız araştırmada;
Özellikle gece yapılan çalışmaları görüp fotoğraflayan vatandaşlar “Neden gece çalışılıp, gündüz çalışma yapılmadığını merak ediyor. İzinsiz bir çalışma mı yürütülüyor?” diye soruyorlardı. Çalışma yapılan alanın Kuzey Anadolu Otoyolu bağlantıları ile ilgili olduğunu gördük ancak alanda bu inşaatları kimin yaptığı ve çalışmanın ne kadar alanda yapıldığı konusunda hiç bir açıklayıcı tabela göremedik. Oldukça geniş bir alan ve gece çalışılan bölgede iki gece yangın olmasına rağmen iz kalmamıştı. Tünel yapımı ve viyadük ayaklarının yapılmakta olduğu alan üzerinde de herhangi bir uyarıcı levha göremedik!
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak “Acaba kesilen ya da sökülüp başka yere nakledilen(!) ağaçlar, orman kanunlarına uygun bir şekilde mi gerçekleştiriliyor ya da işin ucuz ve kolay yoluna mı kaçılıyor?
Bu yol inşaatının alanı gerçek değerlerine göre mi açılıyor?
Bu güzergahta dokunulmaması gereken yerlere de dokunuluyor mu? Rant yaratmak ve orman vasfından çıkarmaya yönelik icraatları var mı?
Bu çalışmayı kim, nasıl denetliyor?” soruları aklımıza geliyor.

Bütün kenti ilgilendiren bir işten bahsediyoruz ve hiç kimsenin bu çalışmalarla ilgili bilgilendirildiğini sanmıyoruz. Kaldı ki ÇED toplantılarından da sonuç alınamamıştı. Çevre konusunda sabıkalı olan bir inşaata verildiğini öğrendiğimiz bu işin, öngörülen alandan çok daha fazla bir alanın yok edileceği konusunda kaygı duyuyoruz ve yetkililerden bu çalışmanın denetlenmesi hakkında vatandaşları ve ilgili kurumları bilgilendirilmesini talep ediyoruz.
Kocaeli Valiliğinin yine bu konuda harekete geçerek, kentin ve vatandaşlarımızın geleceğinin şuursuzca, ranta dayalı olarak yağmalanmasının önüne geçmesi konusunda girişimde bulunmasını bekliyoruz.
Tepeköy Mahallesinde, hafriyat alanına çevrilen  ve yeşil alan olduğunu öğrendiğimiz yer ise içler acısı bir durumda…
Mahallenin ortasında, hemen yakınındaki bir inşaata ait olduğu iddia edilen kamyonlarca hafriyatın döküldüğü alan, mahalle halkını yazın toz, kışın ise çamur deryasının içinde yaşatacağı ortadadır ve  bu durum çok çirkin bir görüntü vermektedir.
İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ın “Mahallelerimiz Avrupa’ya örnek olacak” dediği mahalleler bu şekilde mi örnek olacak?

Bu konu ile ilgili İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’a ve yetkililere soruyoruz:
– Şu anda adeta bir dağ görüntüsünü andıran, kamyonlarca hafriyat dökülürken haberiniz olmadı mı?
– Mahalle Muhtarı sizlere bu konuda bilgi vermedi mi?
– Bu hafriyatı dökeni tespit edememeniz mümkün mü?Hafriyatı buraya döken her kimse, 2872 sayılı kanunun ilgili maddesine göre ceza kesildi mi?  Ceza kesilmediyse sebebi nedir?

– Bu alan için hafriyat depolama izni alındı mı? Alınmadıysa “yeşil alan” olan arsanın hafriyat depolama alanı olarak kullanılmasına nasıl izin veriliyor?
– Mahalle sakinlerinin sağlığını ve günlük yaşamını olumsuz etkileyecek olan bu işi neden görmezden geliyorsunuz? Bu alanı neden temizletmiyorsunuz?
Yine duyumlarımıza göre aynı mahalleye baz istasyonu kurulmasının planlandığı doğru mudur? Bu baz istasyonunun kurulabilmesi için gerekli şartlara uyuluyor mu?
– Mahalle sakinleri bu konuda bilgilendirildi mi?
– Yapılmasına izin verdiğiniz baz istasyonlarını ve hafriyat depolama alanı yaptığınız yeşil alanları hizmetlerinizi anlatan kitapçığa koyacak mısınız?
Kamuoyuna saygı ile…
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu
http://www.kocaelicumhuriyet.com/2017/10/31/bu-mahallelerle-mi-avrupaya-ornek-olacagiz.html


CHP’lilerden yetkililere çağrı

http://m.kocaelihaberdunyasi.com/haber/chp-lilerden-yetkililere-cagri-h36233.html








“Bu mahallelerle mi Avrupa’ya örnek olacağız?”
31 Ekim 2017 Saat: 10:47
CHP’lilerden yetkililere çağrı
“Bu mahallelerle mi Avrupa’ya örnek olacağız?”
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu üyeleri Kocaeli Valiliği ve yetkililere çağrıda bulundu. CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu üyelerinin uyarı niteliğindeki mesajında şu görüşler yer aldı:
“CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak daha güzel bir kentte/ülkede daha sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için 7 yıldan bu yana kentimizde/ ülkemizde gördüğümüz çevre ve sağlıkla ilgili yanlışları, hataları kamuoyu ile paylaşıp, ilgili kurum/kuruluş ve yetkilileri uyarıyoruz. Çalışmalarımız ile bu konuda farkındalık yarattığımız için olsa gerek kentimizde yaşayan vatandaşlarımızda  çevre ile ilgili olumsuzlukları ve şikayetleri sık sık bize bildiriyor.
Yine yakın zamanda gelen şikayetler üzerine, kentin Kuzeydoğu bölgesinde özellikle gece yapılan bir takım çalışmalar ve Tepeköy Mahallesi’nde hafriyat depolama alanı haline getirilen yeşil alan ve orman yakılması gibi iddiaları araştırmak ve değerlendirmek için ilgili yerlerde incelemelerde bulunduk.
Gece yapılan çalışmalar ve yakılan orman ile ilgili olarak yaptığımız araştırmada;
Özellikle gece yapılan çalışmaları görüp fotoğraflayan vatandaşlar “Neden gece çalışılıp, gündüz çalışma yapılmadığını merak ediyor. İzinsiz bir çalışma mı yürütülüyor?” diye soruyorlardı. Çalışma yapılan alanın Kuzey Anadolu Otoyolu bağlantıları ile ilgili olduğunu gördük ancak alanda bu inşaatları kimin yaptığı ve çalışmanın ne kadar alanda yapıldığı konusunda hiç bir açıklayıcı tabela göremedik. Oldukça geniş bir alan ve gece çalışılan bölgede iki gece yangın olmasına rağmen iz kalmamıştı. Tünel yapımı ve viyadük ayaklarının yapılmakta olduğu alan üzerinde de herhangi bir uyarıcı levha göremedik!
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak “Acaba kesilen ya da sökülüp başka yere nakledilen(!) ağaçlar, orman kanunlarına uygun bir şekilde mi gerçekleştiriliyor ya da işin ucuz ve kolay yoluna mı kaçılıyor? Bu yol inşaatının alanı gerçek değerlerine göre mi açılıyor? Bu güzergahta dokunulmaması gereken yerlere de dokunuluyor mu? Rant yaratmak ve orman vasfından çıkarmaya yönelik icraatları var mı? Bu çalışmayı kim, nasıl denetliyor?” soruları aklımıza geliyor.
Bütün kenti ilgilendiren bir işten bahsediyoruz ve hiç kimsenin bu çalışmalarla ilgili bilgilendirildiğini sanmıyoruz. Kaldı ki ÇED toplantılarından da sonuç alınamamıştı. Çevre konusunda sabıkalı olan bir inşaata verildiğini öğrendiğimiz bu işin, öngörülen alandan çok daha fazla bir alanın yok edileceği konusunda kaygı duyuyoruz ve yetkililerden bu çalışmanın denetlenmesi hakkında vatandaşları ve ilgili kurumları bilgilendirilmesini talep ediyoruz.
Kocaeli Valiliğinin yine bu konuda harekete geçerek, kentin ve vatandaşlarımızın geleceğinin şuursuzca, ranta dayalı olarak yağmalanmasının önüne geçmesi konusunda girişimde bulunmasını bekliyoruz.
Tepeköy Mahallesi’nde, hafriyat alanına çevrilen ve yeşil alan olduğunu öğrendiğimiz yer ise içler acısı bir durumda…
Mahallenin ortasında, hemen yakınındaki bir inşaata ait olduğu iddia edilen kamyonlarca hafriyatın döküldüğü alan, mahalle halkını yazın toz, kışın ise çamur deryasının içinde yaşatacağı ortadadır ve  bu durum çok çirkin bir görüntü vermektedir.
İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan'ın “Mahallelerimiz Avrupa'ya örnek olacak” dediği mahalleler bu şekilde mi örnek olacak?
Bu konu ile ilgili İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan'a ve yetkililere soruyoruz:
- Şu anda adeta bir dağ görüntüsünü andıran, kamyonlarca hafriyat dökülürken haberiniz olmadı mı?
- Mahalle Muhtarı sizlere bu konuda bilgi vermedi mi?
- Bu hafriyatı dökeni tespit edememeniz mümkün mü? Hafriyatı buraya döken her kimse, 2872 sayılı kanunun ilgili maddesine göre ceza kesildi mi?  Ceza kesilmediyse sebebi nedir?
- Bu alan için hafriyat depolama izni alındı mı? Alınmadıysa “yeşil alan” olan arsanın hafriyat depolama alanı olarak kullanılmasına nasıl izin veriliyor?
- Mahalle sakinlerinin sağlığını ve günlük yaşamını olumsuz etkileyecek olan bu işi neden görmezden geliyorsunuz? Bu alanı neden temizletmiyorsunuz?
Yine duyumlarımıza göre aynı mahalleye baz istasyonu kurulmasının planlandığı doğru mudur? Bu baz istasyonunun kurulabilmesi için gerekli şartlara uyuluyor mu?
- Mahalle sakinleri bu konuda bilgilendirildi mi?
- Yapılmasına izin verdiğiniz baz istasyonlarını ve hafriyat depolama alanı yaptığınız yeşil alanları hizmetlerinizi anlatan kitapçığa koyacak mısınız?
Kamuoyuna saygı ile…

http://m.astakoshaber.com/haber/guncel/basiskeledeki-tas-ocagina-isyan-ettiler/5537.html


22 Eylül 2017 Cuma 17:08 Güncel

BAŞİSKELE’DEKİ TAŞ OCAĞINA İSYAN ETTİLER

Başiskele’deki taş ocağına isyan ettiler
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu ve CHP Başiskele İlçe Başkanlığı, Yeniköy’deki taş ocağına isyan etti. Bölgeye giderek inceleme yapan CHP’liler bölgedeki vatandaşların gürültü ve tozdan etkilendiğini söyledi
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu ve CHP Başiskele İlçe Başkanlığı, gelen şikayetler üzerine Yeniköy’deki taş ocağına giderek yerinde inceleme yaptı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu sözcüsü Diş Hekimi Müzeyyen Topçu Tan şunları söyledi: ‘’Başiskele ilçe sınırları içerisinde, Yeniköy MKE yolu üzerinde bulunan arazi bir inşaat firması tarafından AVM yapılmak masadıyla kiralanmış olup iki yıldan bu yana taş kırma ve eleme tesisi olarak kullanılmaktadır. Bu tesisisin konuşlandığı arazinin çok yakınında geniş bir yerleşim alanı ve 3 tane okul bulunması nedeniyle yapılan çalışmalar gerek bölgede yaşayan vatandaşları gerekse öğrencileri çok rahatsız etmektedir. Gürültü ve tozdan etkilenen vatandaşlar bu durumun toplum sağlığını olumsuz etkilediği gibi aynı zamanda okullarda eğitim gören çocuklarının eğitimlerini de etkilendiğini defalarca ilgili kurum ve kuruluşlara şikayet başvurusu yaparak iletmişlerdir.  Ancak henüz hiçbir sonuç alınamamıştır.
HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR
Vatandaşlar, Başiskele Belediyesi’nden başlamak üzere, İlçe Kaymakamlığı, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı, BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) ve CİMER (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi)’e kadar bu konudaki rahatsızlıklarını anlatan başvuruları yapmış ancak ne yazık ki bu başvuruları kurumların birbirine şutlaması yüzünden hiçbir sonuç alınamamıştır. Oysaki bölgede yaşayan vatandaşların sıklıkla bronşial astma (astım), alerji ve kronik akciğer hastalıklarına yakalandıkları, toz alerjisi olanların nefes almakta zorlandıkları, gürültüden dolayı eğitim ve öğretime uygun olmayan koşullardan dolayı binlerce öğrenci üzerinde stres ve dikkat dağınıklığı gibi vakaların görüldüğü belirtilmektedir. CHP Kocaeli İl Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak bu durumu araştırmak ve yerinde tespit etmek için CHP Başiskele İlçe Başkanı İrfan Keskin ve Yönetim Kurul üyeleri ile bölgeye gittik. Konu ile ilgili tüm kurumlar birbirinden bilgi almasına ve yapılan şikayet başvuruları ilgili kurumlarca işlevsellik kazandığı halde, vatandaşların sağlığını doğrudan etkileyen çok önemli bu duruma neden hala bir çözüm bulunamamıştır diye merak ettik ve soruyoruz”
İŞTE O SORULAR
- İlgili tesisin ruhsatı var mıdır? Var ise ne amaçlıdır ve kaç yıllık verilmiştir?
Halk sağlığı açısından çevrede bulunan okullarda ve yaşam alanlarında emisyon ve gürültü ölçümü yapılmakta mıdır?
Ölçüm yapılıyor ise “Şeffaf belediyecilik” yaptığı iddiasında bulunan yetkililer bu değerleri halkla paylaşmayı düşünüyor mu?
- Şayet Taş Kırma ve Eleme Tesisi bu şekilde devam edecek ise bölgede bulunan okullarda eğitim ve öğretim gören ve son günlerde değişen sistem yüzünden zaten akılları karışıp, moralleri bozulan öğrencileri gürültüden ve tozdan uzak uygun noktalara taşımayı düşünüyor musunuz?
- Eğer düşünmüyorsanız, bu okullarda eğitim- öğretim gören öğrencilerimizin sağlığı ve geleceğinin ne olacağı hakkında öngörünüz var mı?
- Anılan noktaya malzeme getiren araçların nakliye esnasında çevreye yönelik zararları tespit edilmiş midir? Edildi ise, ne gibi önlemler alınmaktadır?
Vatandaşların şikayet dilekçeleri, kurumlar arası dolaşımdan çıkıp ne zaman halka çözüm olarak yansıyacaktır?
- Bu süreçte ve devamında bölgede yaşayan sosyal yaşam hakkı elinden alınan vatandaşlarımızın sosyal yaşam hakkı iade edilecek midir?

KOCAELİ GAZETESİ



CHP’liler soruyor;“Çalışınca Oluyor” dedikleri bu mudur?
Mesut Akbulut
http://www.kocaeligazetesi.com.tr/chpliler-soruyorcalisinca-oluyor-dedikleri-bu-mudur-615011yy.htm

CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu, zaman zamsan ilimizdeki çevre sorunlarını dile getirir… Önerilerini sunar…
Komisyon, önceki gün İzmit Marina ve Balıkçı Barınağını inceledi.
 CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu adına Diş Hekimi Müzeyyen Topçu Tan, İzmit Marina ve Balıkçı Barınağı’nda yaptıkları incelemeyi, görüş ve önerilerini bizimle paylaştı.
**
Tan’ın görüş ve önerilerini birlikte okuyalım; “Geçtiğimiz günlerde CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak, Avrupa kenti İzmit’in, Marina ve balıkçı barınağını inceledik. Marinaya ve balıkçı barınağına varabilmek için Mimar Sinan Üst Geçidi’nden karşıya geçtik. Deniz dolgusu yapılarak elde edilen şehiriçi otopark sorununu tam olmasa da geçici çözüm getiren otoparkı aşıp, deniz kıyısındaki kafeleri geçerek Marina’ya vardık.
**
KIYIYA VURMUŞ ÇÖPLER
Marinaya girerken, diğer kentlerde yaşanan duygunun aksine birden bire Beyoğlu'ndan çıkıp 50 yıl öncesi İstanbul’un kenar mahallelerinden birindeymişsiniz hissine kapılıyorsunuz. Zira yapıldığı günden bu yana bakım ve tamir görmemiş yollar, hemen girişte, kenarda denizin üzerinde yüzen ve kıyıya vurmuş çöpler, Belediyenin ne kadar ilgisiz olduğunun adeta kanıtı. “Çalışınca oluyor” dedikleri bu mudur?
**
DENİÇ ÇOK KİRLİ GÖZÜKÜYOR!
Deniz kenarına vuran ölü denizanaları ve envai çeşit çöp çok çirkin görüntü sergiliyor. Çöpler, büyük ihtimalle gemilerden kıyıya vuran sintine atıkları ancak belediyenin denizdeki gemi ve tekneleri denetleyen bir uçağı olmasına rağmen bu uçağın atıkları atanları tespit etmemesi manidar! Deniz o kadar kirli görünüyor ki, sahile vuran denizanalarının ölmesi gayet normal. Bu arada burnumuzu tıkamamıza neden olacak  kadar pis bir koku da cabası...
**
MANZARA ÇOK VAHİM!
İlgisiz ve bakımsız olan marinada konuştuğumuz esnaflar da durumdan oldukça şikayetçiler. Bakımsız olan Marinadan sonra Balıkçı barınağının manzarası daha da vahim! Çekek yerleri daraltılmış, daha fazla yer çıkartmak için kayıklar sıkış tepiş bir halde. Yine bakımsız derme çatma mezbelelik bir görüntü. İstenmeyen üvey evlat oldukları her halinden belli olan ve bu her defasında analıkları tarafından başlarına kakılan öksüz çocuklar gibi...
**
BAŞKAN’IN GAREZİ Mİ VAR?
Güzelim alanı derbeder bir biçimde kalmaya mahkum eden belediye, buraya da bir çivi dahi çakmamış hiç bir iyileştirme ve düzenleme yapmamış. Bugüne kadar vermedikleri elektrik ve suyu orada tekne bağlayan hatırlı kişilerin almaya başlaması söz konusu olunca herkese vermek zorunda kalmışlar. Tuvalet yok, kayıkçılara bıraksalar onlar yapacak ama onlara da izin verilmiyormuş…Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun buradaki esnaf ve balıkçılara bir garezi mi var acaba? 
**
UYDURUK BARAKALAR!
Kayıkçı ve balıkçılar kendi imkanlarıyla yaptıkları uyduruk malzeme dolapları ve uyduruk barakalarla zaman öldürüyor. Eğer çit çekmemiş olsalar, tamamen güvenliksiz bir yer olan barınaklar ve kayıklar sarhoşların, serkeşlerin yatakhanesi haline gelebilir. Burası en kısa zamanda mezbelelik olmaktan bir an önce kurtarılmalıdır.
**
DENİZLE BAĞLANTININ KESİLMESİ
İzmit'in tarihinde yeri olan bu barınak İzmit'le özdeşleşmiştir aslında. Eskiden aileler kayık kiralar ve sefa yaparlardı. Sanki şimdi kimse gelmesin diye kayıkçılar mağdur ediliyor, düzenleme ve hizmet yapılmadan kaderlerine terk ediliyor. Bir tuvalet dahi yapmadığı barınakların 500 metre ilerisine yandaşlara verdiği kafeler ışıl ışıl göz alıcı renkleriyle para basarken, vatandaşın denizle bağlantısını kesen zihniyet, kıyıda dolaşarak hava almasını, balık tutmasını yani para ödemeden oradan faydalanmasını engelliyor. Şirin, güzel barınaklarla denizle kentin buluşması denizin tam anlamıyla kent hayatının içinde olması çok büyük farklılıklar yaratacakken, sanki marifetmiş gibi kentten denizi koparıyorlar.
**
YANDAŞLARA RANT ALANLARI!
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak yetkililere sesleniyoruz:
Marina ve Balıkçı barınağı modernize edilmeli, fırtınadan korunmak için mendirek yapılmalı,  kente yakışır bir şekilde donatılmalı, balıkçı, kayıkçı, esnaf mağdur edilmeden vatandaşların gelebileceği, denizle buluşabileceği Avrupa Kenti İzmit’e yakışır bir hale getirilmelidir.
Tabii bu düzenlemeler yapılırken, yandaşlara rant alanı yaratmaya çalışmadan, halkın ve esnafın çıkarlarına uygun davranılmalıdır. Hatta siz yapmayın bırakın onlar yapsınlar, siz altyapısını onların istedikleri gibi yapın yeter. İzmitli denizle buluşmalıdır, engel olmayın hatta bir esnafın dediği  gibi gölge etmeyin yeter! Kamuoyuna saygılarımızla”
**
BÜYÜKŞEHİR CEVAP VERECEK Mİ?
CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu’nun görüş ve önerilerini yukarıda okudunuz…
Marina’nın ve Balıkçı barınaklarının disipline edilmesi görüşüne ben de katılıyorum…
Bakalım Büyükşehir Belediyesi, konuyla ilgili CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu’na bir cevap verecek mi?
cevre-004.jpg

“İzmit Mezbahası kaçak mı?”

“İzmit Mezbahası kaçak mı?” CHP İl Çevre ve Sağlık Komisyonu ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. CHP’liler İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’a “İzmit Mezbahası kaçak mı?” diye sordular. 28 Ağustos 2017 Pazartesi 13:44

Kocaeli Barış Gazetesihttp://www.kocaelibarisgazetesi.com/guncel/izmit-mezbahasi-kacak-mi-h85270.html

Kocaeli Barış Gazetesi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait Solaklar yolu üzerinde bulunan mezbaha uzun zamandır hizmet veriyor. İzmit’in çok önemli bir ihtiyacını karşılayan bu mezbaha özelikle Kurban bayramlarında vatandaşlar için çok büyük kolaylık sağlıyor. Bu mezbaha ile ilgili ilginç bir iddia gündem geldi. İddianın sahibi ise CHP İl Çevre ve Sağlık Komisyon Başkanı Müzeyyen Topçu Tan… İzmit Mezbahasının kaçak olduğu hakkında iddialar var diyen Tan, “Konu ile ilgili Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin ilgili dairesine yapılan yazılı şikayetlere yanıt vermediği söyleniyor. Gelen şikayetler üzerine CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak İzmit Mezbahası konusundaki iddiaları araştırdık ve ilgili mercilere soruyoruz” diyerek cevaplanması için bazı sorular sordu. İşte o sorular; Bu mezbahanın ruhsatsız olduğu, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatının olmadığı doğru mudur? Eğer doğruysa ruhsatı olmayan bir yerde kesim yapılması yasal mıdır?  Bu mezbahayı hangi sağlık kuruluşu, nasıl denetliyor? Kesim işlemlerinin sağlıklı yapılıp yapılmadığını, kesim öncesi ve sonrası hijyen şartlarının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini kim, hangi kurum ve kuruluşlar, nasıl düzenliyor? Mezbahanın resmi uygulamada adı ne olarak geçiyor? Burada çalışan işçiler nerede çalışıyor gösteriliyor, sigortaları nasıl ödeniyor? İş Sağlığı ve Güvenliği yasasına göre tehlike sınıfı nedir? Çalışanların sağlık muayeneleri nasıl yapılıyor? Hijyen eğitimi alıyorlar mı? Çalışma Bakanlığının ilgili Müdürlükleri bu konuda gerekli denetimleri yapıyorlar mı? Hayvan kestiren müstahsile verilen teşvik belgesi için 1 hafta 10 gün sonraya mı gün veriliyor?  Bu teşvik belgesi başka ildeki bir mezbahaya mı ait oluyor? Vatandaş usulsüzlüğe mi alet ediliyor? Bu belgeyi onaylayan Tarım İl Müdürlüğü, İzmit mezbahasında kesilmiş bir hayvan için İzmit mezbahasından başka bir mezbahadan gelen evrakla mı işlem yapıyor? Tarım İl Müdürlüğü bu mezbahayı denetliyor mu? Yoksa bu mezbahanın kaçak çalışmasına göz mü yumuyor? Maliye burada ruhsatsız ve kaçak çalıştırılan mezbaha için nasıl bir denetleme prosedürü uyguluyor? Kocaeli’deki diğer mezbahaların durumu nedir? Yukarıda sayılan şartlara uyuyorlar mı? Bugüne kadar Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Valiliği’ne, konu hakkında kaç şikayet ve bilgi isteme dilekçesi verildi? Bu dilekçelere cevap verildi mi? Bu konu çok geniş ve özellikle incelenmesi gereken bir konu… Halk sağlığını yakından ilgilendiriyor ve bir an önce çözümlenmelidir.Eğer mezbaha ruhsatsız ise ruhsatsız yerde herhangi bir iş yapılamaz! Devlet kurumları usulsüzlük yapmaz, yapamaz ve bu usulsüzlüğe vatandaşı ortak edemez! Cevap olarak bu mezbaha sizin zamanınızda yapılmıştı, İZAYDAŞ'ın etkileşim alanında derseniz, mezbahayı kapatıp uygun bir yere yenisini neden yapmadınız?  15 yıldır bu kenti siz yönetiyorsunuz bu sorunu neden çözmediniz?   HALKIN SAĞLIĞI İLE OYNANILARAK KENT YÖNETİLMEZ  "Devlet ve kent yönetimi böyle bahaneler arkasına saklanarak, halkın sağlığı ile oynayarak yönetilmez diyen Tan, “Konu toplum sağlığını yakından ilgilendirdiği için CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak Kocaeli Valiliğinin ilgili birimlerinden, Büyükşehir Belediyesi Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’dan sorularımızı yanıtlamalarını bekliyor, iddialar hakkında kamuoyunun aydınlatılmasını talep ediyoruz “ ifadelerini kullandı. 

Kocaeli Barış Gazetesihttp://www.kocaelibarisgazetesi.com/guncel/izmit-mezbahasi-kacak-mi-h85270.html

Kocaeli Barış Gazetesi

Kocaeli Gazetesi

Kandıra'da çirkin görüntüler...

25.08.2017 12:34



CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu Kandıra ilçesinden gelen şikayetler üzerine Kandıra’ya giderek, CHP Kandıra İlçe Başkanlığı ile birlikte incelemelerde bulundu
Konu ile ilgili açıklama yapan CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkanı Müzeyyen Topçu Tan, “İddialara göre ÇED planı olmadan, Kuzey Anadolu Otoyolu yapımı adı altında çok geniş bir orman alanı dozerlerle adeta taarruza geçilerek yok edilirken; İzmit’ten Karadeniz sahillerine kadar olan güzergah da çok geniş bir alan saldırı altında idi. Kandıra civarında kesilen ağaçlar endüstriyel plantasyon sahasında olduğu için fırsattan istifade edilerek acaba planın dışında çok daha geniş bir alan ve doğal bitki örtüsü de yok mu ediliyor? Burada amaç dinlenme tesisi vb. gibi ticari alanlar mı yaratmaktır?  “ dedi.

GÖREVE DAVET EDİYORUZ
Tan, “Hangi amaçla olduğunu bilemiyoruz ama eğer bu nedenle ağaç kıyımı yapılıyorsa, bu vahşi  katliamın bir an önce önüne geçilmesi için başta Kocaeli Valiliği olmak üzere ilgilileri göreve davet ediyoruz. CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak plantasyon alanının gerçek ölçüsünde kesim yapılıp yapılmadığının takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.

TARIM ALANLARI YOK EDİLMEKTE
İkinci bir sorun,  Kandıra'nın bazı mahallelerinde uygulanacak 1/5000'lik ardından 1/1000'lik planlar doğrultusunda vatandaşın bağı bahçesi evi yok edilmekte ve insanlar bir anlamda yüzlerce yıllık köylerinden göç ettirilmek istenmektedir diyen Tan, “ Ayrıca tarım alanları parklara ve yollara dönüştürülerek yok edilmektedir. Sadece Kandıra’da değil iktidarın rantçı anlayışı doğrultusunda tüm ülkenin doğası ve doğal hayatı yok edilmektedir. Bir daha söylüyoruz, bu çok açık ve net bir saldırıdır. Ülkesini seven ve gelecek kuşaklara yaşanabilir bir Ülke bırakmak isteyen tüm yurtseverler bu yağmaya karşı çıkmalıdır. Vali ve kentin tüm yöneticilerini  sorumlu devlet anlayışı ile bir kez daha göreve davet ediyoruz” dedi.

SAHİLLER BAKIMSIZ
Kandıra İlçemizin bir diğer sorunu ise sahillerin bakımsızlığı diyerek açıklamasına devam eden Tan, “Belediye Başkanlarının, Bakanların öve öve bitiremedikleri Mavi Bayraklı  plajlarda, olmaması gereken çöp yığınlarına ve düzensizliklere şahit olduk. Sanki gözden çıkarılmış ve usulen göstermelik olarak hizmet götürülen ama buralarda kimsenin yaşamını sürdürmesini istemedikleri yerler olduğu hissini uyandırıyor. Çöpler zamanında toplanmıyor, birçok yerde çevre düzenlemesi yapılmamış, halkın sağlık sorunları ile ilgilenecek sağlık ocağı olmayan yerler var. Hatta yaz aylarında bu kadar yoğunlaşan nüfusa karşın acil durumlar için ambulans dahi tahsis edilmemiş. Mesire alanları ve bu plajların en büyük sorunları güvenlik, temizlik, sağlık gereksinimleri ve Belediyenin partizanca tutumu karşısında esnafın varlığını sürdüremeyecek duruma gelmesi. Yöre esnafı uygulamalar ve gördükleri baskıdan da ayrıca çok şikayetçi. Halk güvenlik önlemlerinin yetersizliğinden hatta yokluğundan dolayı oldukça sıkıntılı” dedi.

ÇİRKİN GÖRÜNTÜLER
Plaj ve mesire alanlarında olmaması gereken çirkin görüntüleri, Kocaeli ziyaretinde adeta bir cennet yarattıklarını ballandıra, ballandıra anlatan ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu'na teşekkür eden Bakan Eroğlu görmemiş demek ki! diyen Tan, “ Kerpe- Seyrek arasındaki uzun zamandır yapımı devam eden yol ise zaman zaman yolun üzerindeki toprak yığınları ile ve adeta şarampol haline gelen düşük banketler nedeniyle çok büyük tehlikeler arz ediyor. Bu banketlere düşecek olan bir araçtan kurtulma şansı yoktur ve çok sayıda can kaybına neden olabilecek sonuçlar doğurabilir” diye konuştu.

YETKİLİLERİ UYARIYORUZ
Tan son olarak, “Bu yolda arıza yapan bir aracın girebileceği bir cep dahi bulunmadığı gibi kazaları önleyici uyarıcı  işaretlerini de göremedik. Bu şekliyle inşa edilen yol “yaptım oldu” mantığı ile halka sunulan göz boyama izlenimi vermektedir. CHP Kocaeli Çevre ve Sağlık Komisyonu olarak henüz önemli can ve mal kaybının olduğu bir kaza yaşanmamışken,  gerekli önlemleri almaları konusunda yetkilileri uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.
cevre-ve-saglik-komisyon-baskani-muzeyyen-topcu-tan.jpg
cevre-ve-saglik-komisyon-baskani-muzeyyen-topcu-tan--kandira-ilce-baskani-gulay-eyisabuncular.jpg
cevre-ve-saglik-komisyonu.jpg
cop--(1).jpg
cop--(2).jpg
cop--(3).jpg

Kocaeli’nin Çevre Gönüllüsü Müzeyyen Topçu Tan : Doğal denge İnsan eliyle bozuluyor.!


Kocaeli’nin Çevre Gönüllüsü Müzeyyen Topçu Tan : Doğal denge İnsan eliyle bozuluyor.!
  • 22.07.2017
  • Kapalı
  • 43 kez okundu

Müzeyyen Topçu Tan : Doğal denge İnsan eliyle bozuluyor.!
IMG_5552
Kocaeli’nin de içinde olduğu büyükşehirlerimizde ne zaman yağmur yağsa, sel manzaraları ile karşı karşıya kalıyoruz. Normal bir doğa olayı olan yağmur artık, yaz aylarında bile milyonlarca liralık zarara neden olan bir afete dönüşüyor.
CHP İl Çevre ve Sağlık Komisyonu adına Diş Hekimi Müzeyyen Topçu Tan yazılı bir açıklama yaptı. …
IMG_5548
IMG_5555
TAN:DOĞA İÇİN ADALET IMG_5554
İşte o açıklamanın içeriği: Birkaç gün önce İstanbul’un yağmurla imtihanını kâh gülerek kâh üzülerek izledik. Yağan yağmurla birlikte meydanları, ana ve ara yolları, metroları, alt geçitleri, evleri sel suları bastı. Ulaşım felç oldu. İnsanlar işyerine ulaşabilmek için yüzmek, boğulmamak için arabasının üzerine çıkarak yardım beklemek zorunda kaldı. Metrolar dere oldu. Tabir-i caizse “megakent”İstanbul “megagöl” oldu!
IMG_5558IMG_5553
Uzmanların açıklamasına göre yaz yağmurunun afete dönüşmesinin sebebi “Süper hücre” imiş Yani kuzeyden gelen serin hava ve deniz suyu yüksek sıcaklıkları birleşince ‘süper hücre’ denen yapılar oluşup, şiddetli yağmurlara neden oluyormuş. Uzmanlar dediyse, doğrudur ancak bilim insanları “Daha çok kıyı bölgelerimizde meydana gelen sel olayları, aşırı yağışlarla birlikte, doğal dengenin insan eliyle bozulmuş olduğu yerlerde etkili olmaktadır” diyor.
IMG_5551
Genellikle yağışsız geçen Temmuz ayında“afet” olacak kadar şiddetli yağmurun yağması ve sel felaketine yol açmasının nedeni rant için şehir planlaması yapılmadan; dere yatakları, taşkın sahaları, beton toprak dengesi gözetilmeden; koca koca binaların dikilmesi yüzünden olabilir mi? Ya da yol, köprü, HES için ormanların katledilmesi, ya da AVM, rezidans için şehirdeki ağaçların kesilmesi?
IMG_5557
Son yıllarda, Kocaeli’nin de içinde olduğu büyükşehirlerimizde ne zaman kuvvetli bir yağmur yağsa sel manzaraları ile karşı karşıya kalıyoruz. Normal bir doğa olayı olan yağmur artık, yaz aylarında bile milyonlarca liralık zarara neden olan bir afete dönüşüyor.
IMG_5556
Afetleri daha fazla yaşamamak için orman ve tarım alanlarının korunması, yağmurlama havzalarının betonlaşmadan uzak tutulması gerekmektedir. Sanayiye ve betonlaşmaya doyan bu bölgelerin artık sınırlarının zorlanmaması, zorlandığı takdirde can ve mal kayıplarının daha çok olacağı aşikârdır.
Son zamanlarda gündemde olan halkın ve geniş kesimlerin protestosu ile kesilmesi engellenen zeytin ağaçları yok edilirse, daha büyük felaketlerle karşılaşacağımızı, rant için doğayı katledenler unutmasın, bilimi ve aklı yok sayarak yapılan her proje yok olmaya mahkumdur! Daha büyük felaketlerle karşılaşılmaması, hatta can kayıpları yaşanmaması için ormanlarımızı ve bölgelerimizin geleneksel bitki dokularını korumak, doğaya sahip çıkmak zorundayız. Ancak böylelikle iklim değişikliğinin ve felaketlerin önüne geçebiliriz. Dolayısıyla yol kenarlarına 3-5 ağaç dikmek yerine doğanın dengesini korumak adına bölgenin kendi ekosisteminde bulunan bitki ve ağaç türlerinin ekilmesi ve mevcut alanların mutlaka korunması gerekmektedir. Aksi takdirde 2030-2035 yıllarında sıcaklığın 2 derece artacağı dikkate alınırsa, doğal afetleri daha şiddetli bir şekilde yaşadığımız çölleşen bir Türkiye ile karşı karşıya kalacağız.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Gerçekkocaeli
Etiketler:  /  /  /  /  /