Geçenlerde, TV
de zaping yaparken,
Zülfü
Livaneli’nin “Mutluluk” adlı romanından uyarlanan aynı adlı filmine rastladım.
Yıllar önce, kitabın
ilk basımını okumuş ve çok etkilenmiştim.
Sonrasında da
filmini, birkaç defa izlemiştim.
Açtığım TV
kanalında, filmi en başından yakalayamamış olmamama rağmen,
sonuna kadar
bir kez daha izledim.
Filmi, gösterime
girdiği 2007 yılından bu yana, sizde benim gibi;
gerek
sinemalarda, gerekse TV kanallarında, birkaç kez izlemişsinizdir mutlaka.
***
Film, Doğu
Anadolu Bölgesi’nde geçiyor.
Van Gölü’nün,
kıyı kasabalarından birinde yaşayan;
17 yaşındaki
talihsiz bir kızın (Meryem), başından geçenler anlatıyor.
Meryem talihsiz
çünkü annesi onu doğururken ölmüş…
Annesinin
ikizi yani teyzesi, amcasıyla evli ve anne bildiği bu kadın, ondan nefret
ediyor.
Annesinin
ölümünden onu sorumlu tutuyor çünkü.
Annesi
öldükten sonra, babasının evlendiği kadın yani üvey annesi de, ondan nefret
ediyor…
Bu yetmezmiş
gibi, amcası tarafından tecavüze uğruyor ve bu durum örtbas edilsin
diye intihar
etmesi isteniyor.
Meryem intihar
etmeyince de kuzeni tarafından, töre gereği öldürülmesi isteniyor.
Vs. vs.
***
Yanlış
hatırlamıyorsam film; Antalya Altın
Portakal Film Festivali’nde 5 ayrı ödül almıştı.
Filmin
fragmanında ki en çarpıcı cümle:
“Meryem’in
kararı verilmiş, bu halde yaşayamaz;
yaşayabilemez”
Ve filmde
Meryem’in söylediği “Ben hiç günah
yapmadım” sözü olsa gerek!
Filmin üzerinden 5 yıl geçmiş…
***
Teknolojiyi yakından takip
edenler bilirler.
Son 4-5 yılda, gerek cep telefonu
gerekse bilgisayarlarını birkaç kez değiştirmişlerdir.
(Doğu Anadolu ve Güney Doğu
Anadolu’da buna dahil)
Okuma yazma bilmeyenler bile, 3G
ve 4G hakkında bilgi sahibidirler.
Hatta sosyal medya; facebook,
twitter, skype vs...
***
Mecliste verilen bir soru
önergesi üzerine, Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanının;
Son 4 yılda, aile içi şiddet
sonucu öldürülen kadınların sayısının “666” olduğunu
söylemesi çok ürpertici ve
ilginç geldi bana…
Toplumumuzda, eğitimsiz kişiler bile teknolojiye çok
çabuk entegre olabilmişken,
Töre gibi, berdel gibi çağdışı düşüncelere neden
hala uyum gösteremiyorlar?
Çok ilginç!
***
Kadınlara verilen değerin, saygının eğitimle ilgili
olduğunu düşünüyordum ancak çok yakında okuduğum;
“Astsubay cinnet
geçirdi: eşini öldürüp intihar etti”
“Mersin’de
2008 yılında kaybolan hemşirenin, Coğrafya öğretmeni eşi tarafından öldürüldüğü
anlaşıldı” vb. gibi haberlerden sonra
söyleyecek bir şey bulamıyorum!