Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Siz o düğmeye basar mıydınız?


Çok sevmeme ve keyif almama rağmen, ne yazık ki sinemaya gitmek için pek fırsatım olmuyor…
Geçenlerde, “ Kutu” adlı filmin TV’ de ilk kez yayınlanacağını öğrendiğimde ve konusu da ilgimi çekince, “fırsat bu fırsat” deyip, izlemeye karar verdim. 
Filmi izlemeden önce; biraz aksiyon, biraz gerilim türü bir film olduğunu düşünmüştüm ancak film, ortalarına doğru bilim kurgu tarzını aldı. Sıkıldım ama daha sonra film ile ilgili yorumları okuduğumda, filmin yönetmeni Richard Kelly ve kadın oyuncu Cameron Diaz’ı yakından takip eden hayranlarının, uğradığı kadar hayal kırıklığına uğramadım.
***
Kutu; 2009 Amerikan yapımı bir film…
Banliyöde yaşayan tek çocuklu sıradan bir çift, bir gün kapılarının önüne bırakılmış bir kutu bulurlar.
Kutunun içinde bir düğme ve üzerinde bir not vardır. “Düğmeye bas ve 1 milyon dolar kazan”
Çiftimiz kutunun gizemini çözmeye çalışırken, akşamüstü yüzünün yarısı olmayan garip bir adam gelir ve eğer düğmeye basarlarsa, 1 milyon dolar kazanacaklarını ama bunun karşılığında, hiç tanımadıkları birinin öleceğini söyler.  
Karı- koca düşünür taşınır…
Aslında ahlaken doğru bulmasalar da bu teklifi, birazda ekonomik sebeplerden dolayı kabul etme kararı alırlar ve düğmeye basarlar ve 1milyon doların sahibi olurlar.
***
Yönetmen burada, filmi izleyenleri bir teste tabii tutuyor, o anda kendisi ile yüzleşmesini istiyor.
Herkesin kendine, “Ben olsaydım, o düğmeye basar mıydım? “ sorusunu sorduruyor.
Şahsen ben kendime sordum…
Evet, 1 milyon dolar, epey ciddi bir para. Çok büyük çoğunlukta insanın, rüyasında bile göremeyeceği miktarda.
Karşılığında harcayacağın efor ise çok basit.
Sadece yerçekimine karşı koyarak kolunu kaldırmak ve düğmeye basmak!
***
Genellikle filmin başlarında ya da gidişatı sırasında, ben de kendi senaryomu yazarım.
Eskiden, büyüklerimize film seyrederken, film kahramanlarına akıl verdikleri, yol gösterdikleri ve yorum yaptıkları için kızardım (kızardık) ama artık ben de yapıyorum galiba.(Genç nesil bize gülmesin çünkü onlarda internet oyunu oynarken, aynını yapıyor!)
Bu filmin senaryosunu da film başlar başlamaz, hemen yazdım: “Eğer düğmeye basarlarsa, filmin sonunda mutlaka en sevdikleri insanı öldürmek için bir başkası o düğmeye basıyor olacak” dedim.
Filmin sonunda, kutuyu getiren yüzü yaralı, mistik güçleri olan adam, çifti bir teste tabi tuttuğunu söylüyor (tüm insanlığı) ve aslında amacının bu teklifi kabul etmeyen insanları aradığını…
Ve filmin kahramanlarının, tek evlatlarının hem kör hem de sağır olmasını sağlıyor ve çocuğun eski haline dönmesi için çifte bir teklif sunuyor.
Adam karısını öldürürse, oğulları eski haline dönecektir.
Adam ve kadın düğmeye bastıkları için son derece pişman ve biricik oğulları için teklifi kabul ediyorlar. Adam karısını öldürmek için silahını ateşlediğinde,
Başka bir evde, bir masada, bir kadın kutunun düğmesine basıyor.
***
Siz olsaydınız, tanımadığınız birinin ölümünden kazanacağınız, 1 milyon dolar için o düğmeye basar mıydınız?
Ya da tanımadığınız biri bile olsa, ölümüne sebep olduğunuzu bilmenin verdiği vicdan azabının daha pahalı olduğunu mu düşünürdünüz?