Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kaliteli ve kalitesiz avukat…

Kuşkusuz son günlerin en çok konuşulan en çok tartışılan kişisi;
14 yaşındaki bir kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla tutuklanan, kendini ‘‘Gazozuma ilaç attılar’’ diye savunan vakit gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez’dir.
Midem kaldırmadığı için hakkında çıkan haberleri okumak istemediğim gibi, onunla ilgili yazı yazmak aklımın köşesinden bile geçmedi. Ta ki adli tıp kurumunun tacize uğradığı söylenen 14 yaşındaki kız çocuğunun beden ve ruh sağlığının bozulmadığı ile ilgili tartışmalı raporu verene kadar…
Otoriteler bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı bir rapor hazırlanmasının sağlıklı ve mümkün olmadığını, heyette çocuk psikiyatrı olmadığı için raporun geçersizliğini tartışırken, Hüseyin Üzmez televizyon kanallarını dolaşıp saçma sapan konuşmalar yaptı…
Kâh şöhretli olduğu için iftira atıldığından bahsetti, kâh şeytana ve nefsine yenildiğinden;
 Hatta yolda yürürken kadınların, liseli kızlar onu durdurup şapur şupur öptüğünden;
Onu öpen kızlara ‘‘Çıkar cüzdanını 18 yaşında mısın?’’ diyemeyeceğinden…
‘‘Geçmişte günahkârlık zamanımda, hayatıma öyle kadınlar girdi ki, hayatıma girmeseler o kadınlar kötü kadın olurdu. Şimdi çoğu kapandı. Yani o insanlara faydam olmuştur, zararım olmamıştır’’ ‘‘Allahu ekber, yatta geber’’ gibi ipe sapa gelmez sözler ederek herkesin tepkisini çekti. Kimi ruh hastası sapık, kimi bunamış dedi. Bu fütursuzca konuşmaları değerlendirecek, hakkında karar verecek olanlar tıp uzmanlarıdır. Bu konu bizi aşar…
***
Adalet Bakanlığı Üzmez raporunu incelemeye aldı almasına amma velâkin Hüseyin Üzmez davasında beni rahatsız eden, merak ettiğim üç konu var…
Birincisi: Basından, küçük kızın annesinin savcıya verdiği ifadede, kendinin H. Üzmezle ilişkisi olduğunu, kızının da para karşılığı tacizine göz yumduğunu öğreniyoruz. Nasıl bir anne evladına böyle bir kötülük yapabilir? Nasıl bir düşünce tarzıdır bu?
İkincisi: H.Üzmez tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiğinde karşılamaya giden eşinin 32 dişini göstererek gazetecilere poz vermesi… Nasıl bir kadın böyle bir durumda o kadar rahat olabilir? Nasıl gülücükler atabilir?
Üçüncüsü: Teke Tek programında Hüseyin Üzmez’in avukatı Bülent Demirci’nin söyledikleri…
Fatih Altaylı Bülent Demirci’ye sordu: Evli misiniz? Kızınız var mı?
-İki oğlum var, ellerinizden öper…
- Sizin 14 yaşında bir kızınız olsaydı, 70’li yaşlarda bir adamın tacizine uğradığını söyleseydi ne yapardınız?
-Öyle bir şey olduğunu bilsem, bu kişi Hüseyin Üzmez’de olsa benim gibi kaliteli bir avukat tutardım…
Nasıl yani? Diye bağırmışım şaşkınlıkla…
''Nasıl bir avukat böyle bir sözü yetmiş milyonun önünde söyleyebilir?''
Fatih Altaylı programda sormadığı için ben soruyorum…
Bu avukat İSO kalite belgesi mi almış, yoksa avukatlar kaliteli ve kalitesiz olmak üzere ikiye ayrılıyor da biz mi bilmiyoruz?
Ayrıca Av. Bülent Demirci programdaki konuşmasında zinadan bahsederken, medeni hukuktan değil de İslam hukukundan örnek verdi. Bunun kalite ile bir ilgisi var mı?
Barolar Birliği Av. Bülent Demirci’nin bu konuşmasıyla ilgili ne düşünüyor?

* 6 Kasım 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı.....................................................................................................................................
Yorum
B.Sertaç HOTON

BEDRİ SERTAÇ HOTON YORUM

ORTADOĞU\'DAN YOĞUN GÖÇ ALMIŞ BİR ÜLKE OLARAK. ORTADOĞU HALKININ YAŞAM BİÇİMİ OLAN \"TÖRE\", \"AŞİRET DÜZENİ\", TÜRKİYE\'MİZE GETİRİLDİ. BUNUNLA BAŞA ÇIKABİLMEK OLDUKÇA ZORLU BİR SÜREÇ BİZİ BEKLİYOR. YAZINIZDA DERİN YARAMIZI, DİKKATE ALINMAYAN YÖNLERİ İŞLEMİŞSİNİZ BU DÜŞÜNCEYLE YETİŞEN KİŞİLERE AVUKAT NEYAPSIN? HAKİM NE YAPSIN? İŞ BİZLERE YANİ MAHALLE BASKISI DENİLEN YÖNTEMLE ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİ DOĞRULTUSUNDA MAHALLE BAKISINA GEREK OLACAK KANISINDAYIM. SAYGILARIMLA