Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?

Birkaç ay önce Başbakan Erdoğan 30 yıl sonra nüfusumuzun yaşlanacağını, bu nedenle herkesin en az üç çocuk yapması gerektiğini söylemişti...
Bu konu günlerce gündemi meşgul etmiş ve tartışma konusu olmuştu…
Geçen ay Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümlerinin, şimdi ise İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki bebek ölümlerinin hastane enfeksiyonundan olup olmadığını tartışıyoruz…
Gerçi Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi yetkilileri: ‘‘Alınan kültür sonuçlarında hastane enfeksiyonuna rastlamadık’’Hayatını kaybeden bebekler, çoğul gebelik, bağırsak sorunları, erken doğum, doğumsal sakatlık, doğumsal kalp sorunu ve doğum sırasında oksijen yetersizliği gibi nedenlerden kaybedilmiştir. Yeni doğan ünitesi enfeksiyon olmayacak şekilde dizayn edilmiştir. Bebeklerde yapılan taramalara göre anormal bir durum söz konusu değil’’ dedi… Şansa ve tesadüfe bakın! Ne kadar sorunlu hamilelik varsa hepsi aynı hastaneyi bulmuş.
Yetkililer böyle diyorsa, bu durumda bize söyleyecek bir şey kalmıyor tabii ki!
Şimdi buna benzer bir konuşmayı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi yetkilileri de yapar, konu kapanır…
Eğer bu hastanede de alınan kültürler temiz çıkarsa; hastaneye kim malzeme satmış,  malzemeleri kim satın almış, malzemeler ne kadar sağlıklıymış, son kullanma tarihi geçmiş mi geçmemiş mi? Vs. vs… Araştırmaya gerek kalmaz.
Eğer hastane mikrobu yoksa görevini ihmal eden de yoktur... O halde bu bebekler de çoğul gebelik, bağırsak sorunları, erken doğum, doğumsal sakatlık, doğumsal kalp sorunu,  ve doğum sırasında oksijen yetersizliği gibi nedenlerden kaybedilmiştir.
***
Aslında bu ölümlerin olması o kadar da anormal değil… Çünkü Avrupa Birliği’ne aday ülkeler arasında sağlık harcamalarına ayrılan payla en son sıralarda yer alıyoruz. … Sosyoekonomik düzey ve eğitimsizlik nedeniyle de en yüksek bebek ölüm hızı ile yine AB’ye aday ülkeler arasında birinci sıradayız.
AKP hükümetinin sağlık hizmetlerindeki temel yaklaşımı ise maalesef koruyucu hizmetler değil… Başbakan hem üç çocuk doğurun, hem de hastaneye gelen hiçbir hastayı geri çevirmeyin talimatını verince; kapasitesinin üstünde çalışan hastane yetkilileri ve çalışanları ne yapsın!
Bence, Sağlık Bakanlığı daha fazla ölümler olmadan  ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nı bir daha gözden geçirmeli… Zararın neresinden dönülürse kardır.


* 25 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı