Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Yazıklar olsun!



Geçen hafta Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısına katıldım...
Kentimizin bugünü ve yarını ile ilgili çok önemli kararların alındığı meclis toplantılarının hemen hemen tamamına, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Belsa Plaza’da iken katılıyordum; ama sahilde ki yeni ve görkemli binasına taşındıktan sonra, ancak bir kez katılabilmiştim...
Sebebi ise; hem ulaşımın zorlaşması, hem de meclis salonunda halkın izleyebileceği bir bölümün olmaması idi...
Eğer anımsarsınız; Dışardan saray yavrusu gibi görünen, Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu’na kıyı kanunlarını yedirten, görkemli binanın meclis toplantı salonunu yapmayı unutmuşlar; sonradan ilave etmişlerdi...
Bu sebepten dolayı, katıldığım meclis toplantısını bekleme salonunda ki televizyondan izlemiş, konuşmaların önemli bölümünü kaçırmış, dolayısı ile sonraki meclis toplantılarına katılmak istememiştim.  
Ancak bu sefer ne olursa olsun toplantıyı, meclis salonunda oturup izlemek istiyordum. 
 
***

Meclis salonuna girdiğimde en arka sıradaki koltuklar dolu olduğu için, sondan bir önceki sıraya oturdum.

Sonradan Saadet Partisi Meclis üyesi olduğunu öğrendiğim bir bey, arkaya dönerek:

 ‘‘Siz oraya oturdunuz ama başkan ayakta kaldı.’’ Dedi.

Ne demek istediğini anlayamadım; çünkü basın mensupları da o sırada oturuyorlardı.

O nedenle basına ayrılan bölüm diye düşünmüştüm...

Salona girmeden önce: ‘‘Toplantı salonuna giremezsiniz, dışarıda oturup dinleyin!’’

Derler mi acaba?  tedirginliği içersinde olduğumdan, hemen savunmaya geçtim:

‘‘Bu koltuklarda hep başkanlar mı oturacak, biraz da halk otursun’’ dedim.

Bu esnada karşı taraftaki sıraya oturan Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım:

‘‘Partiye kaydını yapıyorum’’ dediğinde  ‘‘Kalkayım o zaman’’ dedim.

‘‘Otur, otur.’’ dediler ama neden öyle davrandıklarını anlamadım.

Nice sonra başımı sola çevirdiğimde DP’ye ayrılan sıraya oturduğumu fark ettim...

Salonun ne kadar küçük olduğunu hayal edebildiniz mi?

Allahtan meclis üyelerinin birçoğu tatilde olduğu için toplantıya katılmamışlardı da; ben de oturacak bir yer bulabilmişim...

***

Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu tatilde -pardon yıllık izinde-

(Tatil denmesine kızıyorlar da) olduğu için; toplantıyı İlyas Şeker yönetiyordu.

Toplantı da SP ve CHP meclis üyelerinin çok ciddi önergeleri vardı. Benim için içlerinden en önemlisi günlerdir kamuoyunu meşgul eden Yeniköy sahilinde ki Hayat Kimya (Bingo) fabrikası ile ilgili olandı...

CHP meclis üyeleri, Yeniköy’de ki Hayat Kimya tesislerinin çevreyi kirletip kirletmediğinin ve tesiste imara aykırı yapılaşmanın yapılıp yapılmadığının ilgili meclis komisyonlarınca araştırılması için meclis gündemine alınmasını istiyorlardı...

Basından ve bizzat bölgede yaşayan vatandaşlardan:

-Gölcük’ün en yüksek köyü olan Nüzhetiye köyüne kadar (400 rakım)  meyve ağaçlarının, sebzelerin veriminin azaldığını, hatta Nüzhetiye köyüne kırmızı kar yağdığını;

-Gece yarısı denize deterjan döküldüğünü, bu nedenle balıkların eskiye göre azaldığını,
 balıkçıların teknelerini satıp başka iş aradıklarını;

-Sabaha karşı bacadan salınan deterjan tozlarının yolları kayganlaştırdığını;

-Geçen yıl çevre kirlilik ölçümü yapan araçların bu yıl ortalıklarda görülmediğini;

-İmar planlarını hiçe sayarak kaçak ek binalar yapıldığını; okuyoruz, duyuyoruz...

Bu yazılanların ya da anlatılanların hatalı, abartılı hatta gerçek dışı olduğunu bir an düşünsek bile; doğru olup olmadığını anlamanın tek yolu nedir?

İddiaların konunun uzmanları tarafından araştırılmasıdır, öyle değil mi?

Önerge okunduktan sonra İlyas Şeker Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz’dan konuya açıklık getirmesini istedi.

Başkan Ayaz: ‘‘Tesisin Kocaeli Valiliği tarafından 24 saat kontrol edildiğini,

fabrikanın arazisinin tarım arazisi olmadığını, konunun gündeme alınmasına gerek bile olmadığını’’söyledi...

Önerge oylandı ve meclis gündemine alınmasına gerek olmadığına karar verildi...

O anda şaşırdım, şok oldum, avazım çıktığı kadar bağırmak istedim; ama oturduğum yerde, sadece ön ve arka sıradakilerin duyabileceği kadar bir sesle itiraz edebildim.  Çünkü ben sadece sıradan bir dinleyici, halktan biri idim. Meclis toplantı salonunda konuşma hakkım yoktu...
Kendi kendime söylendim: ‘‘Nasıl yani? Her şey bu kadar basit mi?
Kentimizi yöneten meclis üyelerinin çevre konusunda ki duyarlılıkları, bilgileri sadece başkanın iki dudağının arasında mı? 

Meclisi oluşturan üyelerinin çoluk çocukları, torunları yok mu? Bu kenti onlara miras bırakmayacaklar mı?

***

Sokak isimlerinin değiştirilmesi bile bu ay ki Büyükşehir Belediyesi meclis gündeminde yer alabilmişken; belki de çevre katliamı yapan bu tesisin araştırılması, incelenmesi için değil; incelenmemesi için karar verilmişti...
Deterjanların denize direkt dökülmesi ya da bacadan atılması saçma gelebilir; çünkü tesis için zayiattır. Ancak arıtma tesislerinde, baca filtrelerinde sorun ya da eksiklik olması söz konusu olamaz mı?
En azından bu tesislerle ilgili iddiaların araştırılması gerekmez mi?
İçimi en çok acıtan nokta ise; sunulan önergenin gündem maddesi olacak kadar bile değerinin olamaması; koskoca Büyükşehir meclis üyelerince kabul görmemesi ve kararın alındığı andan itibaren Başiskele Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz’ın toplantı salonundan çıkmasıydı...
Kocaeli’nin belki de geleceğini belirleyecek olan bu konuya duyarsız kalan AKP’li başkan ve meclis üyelerini meclis salonunda kınayamamıştım; buradan kınıyorum. Yazıklar olsun!
Yeniköy Belediye Başkanı iken belediyesine İSO 9001:2000 kalite belgesi alan, şu anda Başiskele Belediyesi’ne İSO 9001:2008 kalite belgesi alma çalışmalarına başlayacak kadar duyarlı olan Hüseyin Ayaz; Hayat Kimya’nın çevreyi kirletip kirletmediği, imara aykırı yapılaşma yapıp yapmadığı konusun da ilgili komisyonların araştırma yapmasına neden gerek görmemiş olabilir ki?

***
Meclis toplantısının başında, gazeteci yazar Uğur Mumcu’nun bizlere miras bıraktığı ‘‘Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak’’ sözünü bir türlü toparlayıp söyleyemeyen İlyas Şekeri bu yazıyı yazmadan önce cep telefonundan aradım. (Bilgi sahibi olmadan yazmak istemedim.) Telefonu bir hanım açtı ve İlyas Şeker’in komisyon toplantısında olduğunu söyledi. Hayat Kimya ile ilgili yazacağımı, eksik ya da yanlış şeyler yazmak istemediğimi söyledim. Birkaç dakika sonra dönerek Başiskele Belediye Başkanını aramamı söylediler...
Yine bir hanım çıktı, başkanın toplantı da olduğunu, iki saat sonra çıkacağını söyledi...
Başkanın arayıp Hayat Kimya ile ilgili aklıma takılan soruları yanıtlamasını hala bekliyorum.
Sizce, daha çok bekler miyim?

* 20 Ağustos 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı