Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Buzdağının görünen yüzü…

Tıpkı yeni alınan bir bilgisayarın hard diski gibi, her insanın zihni doğduğunda bomboştur…

Uzmanlara göre kişilik gelişimi, doğumdan sonraki üç ila beş yıl içinde gerçekleşir…

Sağlıklı bir bireyin yetişebilmesi için yiyecek, içecek ve barınacak bir yuvanın olması çok önemlidir ama hepsinden daha önemlisi anne baba ve yakın çevresinden gördüğü sevgi ve şefkattir…

Belki aç kalmak, açıkta kalmak insanı öldürmez ama sevgisiz kalmanın öldürdüğü bilimsel olarak kanıtlanmıştır…
Vs. gibi cümlelerin geçtiği makaleleri, dergilerde ve gazetelerde okuyorsanız, ne mutlu size ki bilinçli bir ailesiniz ve çocuklarınız için en iyisini istiyorsunuz demektir…

***
Aslında çocukların sağlıklı bireyler olarak topluma katılabilmesi, anne baba ve yakın çevresinin onlara gösterdiği sevginin niceliği ve niteliği ile ilgilidir...
Hiç kimse kişisel bir tasarımla doğmaz…
Her çocuk dünyaya saf bir potansiyelle gelir ve ailelerin fikir, inanç, değer ve korkuları ile büyür… Ebeveynlerinden gördüklerini taklit ederek öğrenir...
 Her aile vatana ve millete faydalı bireyler yetiştirebilmek için elinden geleni ardına koymaz... Ama bazen yaptıkları ile söyledikleri birbirini tutmaz… Yalan söylediği için çocuğunu döver ama yeri geldi mi kendileri yalan söyler… Tabii bu durumda yetişmekte olan çocuğun aklı iyice karışır…
Hesapta yemez yedirir, giymez giydirir misali çırpınır dururlar…
Ama doğru olmanın, dürüst olmanın olmazsa olmaz olduğunu anlatmazlar. Hepsinden önemlisi kendileri örnek olmazlar.

Örnek olmak ve dürüstlükle ilgili bu hafta gazetelerde iki haber dikkatimi çekti. Bu haberleri sizlerle paylaşmak istiyorum:

1) AKP Mersin milletvekili Ali Er’in, oğlunun yaptığı kazayı üstlenmeye çalışması…
Ali Er milletvekili olurken ettiği yeminini unutmuş, polis ve adli makamları aldatmaya çalışıyor. Oğlunun yaptığı kazayı kendi yapmış gibi göstererek, milletvekili dokunulmazlığın ardına sığınmaya çalışıyor. Bir baba çocuğuna böyle mi örnek olmalı? Bir milletvekili milletine böyle mi örnek olmalı? Bir konuda yalan söyleyen, güvenilirliliğini kaybeden biri hala vekilliğe devam etmeli mi?
Demek ki bu dokunulmazlık zırhı, insanları yalana ve suça itebiliyor. Kesinlikle kaldırılması şarttır…
2)Spordan sorumlu devlet bakanı Murat Başesgioğlunun oğlu yöneticiliğini yaptığı Kastamonu Spor yenilince, sahaya inip hakeme hakaret ve tehditler yağdırdı…
Böyle bir tavır da olmayı ona kim öğretti? Eğer babası bakan olmasaydı bir spor müsabakasın da hakemin üzerine yürüyüp onu tehdit etme cesaretini kendinde bulabilir miydi?
***
İşte ülkeyi yöneten iktidar partisinin vekil ve bakanının hasbelkader basına yansıdığı için görebildiğimiz yüzü…
Acaba medyaya yansımayan başka ne gibi olaylar var? Neler örtbas ediliyor? Bunlar sadece buzdağının görünen yüzü mü?

* 27 Kasım 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı