Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kelebek etkisi…


Kelebek etkisini,  1963 yılında Edward N. Lorenz adlı bilim adamı, hava durumuyla ilgili hesaplar yaparken buldu.
Hesaplamalar sırasında iki sayı arasındaki binde birlik farkın, yani bir kelebeğin kanat çırpmasının yarattığı rüzgârla eşdeğerdeki farkın, büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabildiğini fark etti…
“Amazonlarda bir kelebeğin kanat çırpması, Amerika’da kasırgaya neden olabilir.” Düşüncesi ile yola çıkan bilim adamı ile o zamanlar herkes dalga geçti…
Düşünsenize neredeyse ağırlığı bile olmayan narin ve hassas tavrıyla kelebek kanatlarını çırptığında, dünyanın diğer ucunda kasırgalar yaratacak…
İnanılır gibi değil ama bugün bu düşünce gülünecek bir olay değil, artık bir kanun…

***

Kelebek etkisi ile ilgili hikâyeler duymuşsunuzdur. Belki filmini de izlemişsinizdir…
Katıldığım seminerlerin birinde “kelebek etkisi” ile ilgili anlatılan ve beni çok etkileyen bir hikâyeyi sizlerle paylaşmak istiyorum…
Bu hikâye; çölde yetişen bir mısır türü geliştirerek, iki milyar insanın açlıktan ölmesini engelleyen bir bilim adamının hikâyesi…

Amerika’da bitkileri ve tarımı seven bir başkan yardımcısı vardı. Hayali dünyanın dört bir yanındaki aç insanların yiyecek bir şeylere sahip olabilmesi idi. Bunun için çölde yetişebilen bir mısır türünün geliştirilebileceğini düşünüyordu. Bu konuyu Başkana açtı ve araştırma için ödenek yaratmasını istedi. Amerikan Başkanı öneriye sıcak baktı ve yardımcısına araştırmayı yapacak bilim adamını seçerek görevlendirmesini istedi. Başkan yardımcısı kimsenin tanımadığı genç bilim adamını görevlendirdi. İşte bu genç bilim adamı iki milyar aç insanın hayatını kurtaran kişi idi.
Soru şu; Bu insanların hayatını kim kurtardı?
Mısırı geliştiren kişi mi, yoksa bu fırsatı ona veren kişi mi?
Hikâye de biraz geriye gidelim…

Amerika’da çok ünlü bir bilim adamı George Washington Carver, üniversite yıllarında öğretmeninin ara sıra getirdiği 6 yaşındaki çocuğuna göz kulak olurdu… Kendi ziraat tutkusunu bu çocuğa aşılamıştı. 34 yıl sonra bu küçük çocuk Başkan yardımcısı oldu.

Soru şu: İki milyar insanın hayatını kim kurtardı?
Biraz daha geriye gidelim… Küçük bir kasaba da yaşayan Moses ve Suzan isminde bir çift vardı.
Bu çifte çiftlikteki işlerinde bir aile yardımcı oluyordu. Bir gün haydutlar çiftliğe saldırdı. Suzan ve Moses’ın yardımcısını öldürüp, karısını ve bebeğini kaçırdılar. Suzan ve Moses bu duruma çok üzüldü.
Moses arkalarından onları kurtarmak için gitti. At sırtında saatlerce yol alarak sonun da haydutları buldu. Onlara para ve atını verdi. Haydutlar anneyi öldürmüşlerdi. Bir çuvalın içinde yarı donmuş bebeği verdiler. Moses bebeği gömleğinin içine soktu. Yol boyunca bebeğe her şeyin yoluna gireceğini söyleyerek, bütün gece yürüdü… Bebeğe George ismini vererek çiftlikte kendi çocukları gibi yetiştirdiler.
Yıllar sonra üniversitede ziraat fakültesine gittiğinde 6 yaşındaki çocukla arkadaş oldu. Bu çocuk başkan yardımcısı oldu ve adı hiç duyulmayan bir bilim adamını işe aldı…
Soru şu:  İki milyar kişinin hayatını kim kurtardı?

***

Geriye dönüp hayatımıza baktığımızda, yaptığımız her şeyin bir anlamı olduğunu görüyoruz…
Şu andaki konumumuz, mesleğimiz, medeni durumumuz, oturduğumuz muhit vs. belki de bilinçli olarak seçtiğimiz bir durum değil ama ardı ardına gelişen olayların sonucudur…

“Yaptığımız her şey ya da aldığımız her karar başka bir şeyi tetikler. Küçücük bir hareket, çok büyük hareketi tetikleyebilir.”
Belki de farkına bile varmadan aldığımız kararlar, yaptığımız ufak hareketler başka bir yerde başka insanların hayatında inanılmaz bir etki yaratıyor…
Hiç tanımadığımız biri, bir gün hayatımızda olumlu ya da olumsuz farklar yaratabilir…

Kim bilir? Belki de biz, hiç tanımadığımız insanların hayatında fark yaratabiliriz…

* 10 Temmuz 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı