Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?

Sanayi toplumunu yaşadığımız 1950’li yıllarla, bilgi ötesi çağı yaşadığımız 2010 yılını siyasi ve sosyolojik açıdan karşılaştırıp; sebep şudur demek zor. Bilim adamlarının araştırması gereken bir konu ki sizde bu anketi uzmanlara götüreceğinizi söylüyorsunuz.

Gerçi dünyanın bilgi ötesi çağı yaşadığı bu dönemde, ülkemiz de ve kentimizde yaşayan her bireyin aynı duygu, düşünce ve bilgi de olmadığını bilim adamı olmasak ta, bizde az çok biliyoruz…
50’li yıllardan itibaren yerel ve genel seçimlere baktığımızda; sol tandanslı Belediye Başkanları ve milletvekili dağılımları ile Kocaeli’nin % 100 solun kalesi olduğunu söylemek tam anlamıyla mümkün değil çünkü iki ya da üç dönem üst üste seçilmek başarı gibi görünse de arada kesintiler var. Bu da çok normal çünkü Kocaeli sanayi kenti olması sebebiyle aşırı göç aldığı için Türkiye’nin küçük bir modeli.

İşçi ağırlıklı bir kent olan Kocaeli’nde sendika başkanlarının sol tandanslı olduğu dönemlerde, sol oyların ağırlıkta olduğunu; son dönem de ise sendika başkanlarının sağa kaydığını hatta işçilerin sendikaya katılmamaları için kurana el bastırıldığını görüyoruz.

Günümüz Türkiye’sinde ailesini kıt kanaat geçindirmeye, çocuklarını her şeye rağmen okutmaya çalışan tek maaşlı, çok çocuklu (sosyal demokrat düşünceli olsa bile) işçinin düşüncesine bile ipotek konuluyorsa; ‘‘Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?’’ Sorusunun yanıtlarından biri olabilir...

Anayasamıza göre en temel haklarımızdan biri olan eğitim hakkı; ne yazık ki ülkemizde her birey için eşit şartlarda değil. Çocuğunun iyi bir lise ve üniversite kazanabilmek için, ilkokulda yarıştırmaya başlayan, okul dışında ayrıca dershane ve özel derslere yollamaya çalışan işçinin, karnını doyurmaktan, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamaktan başka düşüncesi olduğunu sanmıyorum.

Sol partilerin bölünmesi, kendine oy verecek kitleden zamanla uzaklaşması, yeterince çağa uygun yeni politikalar, söylemler üretememesi sebepler arasında olabilir.

Bunun dışında siyasi partiler kanundan dolayı, kamuda çalışanların siyasette aktif yer alamaması; ülkemizde demokrasi kültürünün ve olgunlaşma sürecinin kaplumbağa hızında ilerlemesi; yaşadığımız askeri müdahaleler vs. vs. sayılabilir…

Başta da dediğim gibi kesinlikle bilim adamlarının araştırması gereken bir konu…

Ancak bu süreçten bir CHP’li olarak benim de kendi adıma çıkartmam gereken dersler var.

* 18 Ekim 2010 Değişim 41 Dergisinin sorusu