Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..


Geçen haftaki yazım da, Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Ağustos ayı toplantısından uzun uzun bahsetmiştim...

Toplantı da; ‘‘Yeniköy’deki Hayat Kimya (Bingo) Fabrikası’nın çevreyi kirletip kirletmediğinin, imara aykırı yapılaşma yapılıp yapılmadığının’’araştırılması için CHP meclis üyeleri bir önerge sunmuşlardı.

Bu önerge, başta Başiskele Belediye Başkanı olmak üzere AKP’li meclis üyeleri tarafından gündem maddesi olacak kadar bile değer görmemiş, reddedilmişti...

Ben bu duruma çok şaşırmış, kararı veren başkan ve meclis üyelerini kınamış; ‘‘Yazıklar olsun!’’ demiştim...

Bu yazımdan sonra sadece Yeniköy civarında oturanlardan değil, başka illerden hatta başka ülkelerden tepkiler geldi. Nasıl olur da koskoca bir kenti yönetenler, çevre konusunda bu kadar duyarsız olabilirlerdi? İnanamıyor; hayret ediyorlardı...

Avrupa ülkelerini örnek göstermekten nefret ediyorum; ama Avrupa’da böyle bir konu belediye meclisinde gündeme getirilse, ‘‘Falanca fabrikanın çevreyi kirlettiği söyleniyor, içerde ruhsatsız ilave binalar yapıldığı söyleniyor. Bir incelesek mi ne yapsak ’’ dense bir kişi bile ‘‘Aman, orayı valilik inceliyor zaten. Biz neden inceleyelim?’’der mi Allah aşkına?

Avrupa Birliğine katılmak, Avrupalı gibi olmak, onlar gibi yaşamak istiyoruz. Üstelik Avrupa kenti ödülümüz var diye övünüyoruz ama ne yazık ki onların düşünce tarzını, bakış açısını yakalayamıyoruz...

***

İki haftadır Hayat Kimya’yı yazıyorum ancak ne sahiplerini tanırım, ne de yöneticilerini...

Sıradan bir vatandaş olarak onlarla bir alıp veremediğim de olamaz zaten ama ben:

‘‘Aman denizde yosunlaşma yapmasın, balıklar ve diğer deniz canlılar ölmesin’’ diye fosfatsız temizlik ürünleri kullanırken; eğer fabrikadan denize zararlı atıklar atılıyorsa,

valiliğin 24 saat online izlediği bacaların kalibrasyonunu fabrika yetkilileri yapıyorsa,

duyarlı bir vatandaş olarak buna da seyirci kalamam. Kimse kusura bakmasın...

Ayrıca seçimlerde bu kenti yönetme yetkisini devralan belediye başkanları ve meclis üyelerinin kendi kafalarına ya da çıkarlarına göre değil; halkın isteğini göz ardı etmeden ortak akılla hareket etmeleri gerekir.

Bir Kızılderili atasözünde, ‘‘Bu topraklar bize babamızdan miras kalmadı. Sadece çocuklarımızdan, torunlarımızdan emanet aldık’’ dediği gibi;  bu kent, bu deniz ne sizin ne de bizim...

İşte bu yüzden; çocukluğumuzda, yüzdüğümüz pırıl pırıl İzmit Körfezi’nin evsel atıklar, tersaneler, limanlar, fabrikalar ile her geçen gün daha çok kirlenmesine göz yummamalıyız.

En büyük görev ise kentin yönetimine soyunan yöneticilere düşüyor...

Gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir kent bırakmak için elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa yapmalısınız. Aksi takdirde bu mübarek ayda çok büyük günah işlersiniz!

 

* 27 Ağustos 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı