Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

İçimden bir şey yazmak gelmiyor...

Bu hafta içimden bir şey yazmak gelmiyor…
Nasıl gelsin ki? Her gün basılı ve görsel medyada:
Hiç uğruna ölenler/ öldürenler, çöpe atılan bebekler, ekonomik veya ailesel sorunlardan intihar edenler, teröre şehit verdiğimiz askerler, vahşi cinayetler, trafik kazaları, işten atılanların çaresizliği, sağlık skandalları yer alıyor…
Nasıl bir toplum olduk biz böyle? Tüylerim diken diken oluyor. Kafası bozulan; sopayla, silahla, yumrukla, tekmeyle, sözle önüne gelene saldırıyor. İçindeki kini, öfkeyi boşaltıyor…
Neler oluyor bize?
Karısını uluorta öldüresiye dövdüğü halde, hırsını alamayıp defalarca bıçaklayan gözü dönmüş kocaları;
Kan davası, mal davası, berdel yüzünden günahsız insanları öldüren akrabaları;
Parası, bileziği ya da malı için annesini, babasını, öldüren hain evlatları; 
Yan baktı diye hiç tanımadığı insanları öldüren magandaları gördükçe hayretler içinde kalıyorum…
Nasıl bir kindir, nasıl bir öfkedir bu?
Hele bir annenin bebeğini döverek öldürmesini ya da çöpe atarak ölüme terk etmesini anlamak mümkün değil... Anne olmak çok farklı çok kutsal bir duygudur. Nasıl olurda bir anne yaptığı hatanın bedelini masum bir yavruya ödetmek isteyebilir? Ne tür bir cehalettir bu?
Hele erkek arkadaşı ile konuştuğunu gören ailesinden kaçabilmek için 6. kattan atlayacak kadar korkmak, hele hele bütün kemikleri kırılmış yarı baygın gencecik kızı ambülânstan indirilirken defalarca bıçaklamak hangi kelimelerle izah edilebilir?  

***
Bu hafta içimden yazmak gelmiyor…
Nasıl gelsin ki?
Birbirlerinin arkasından atıp tuttuktan sonra yüzlerine gülenleri;
Kendi çıkarlarını, toplum çıkarlarından önde tutanları;
Gözünün içine baka baka yalan söyleyenleri;
Mevki ve koltukları basamak olarak kullananları, bu uğurda en yakın arkadaşını bile satanları ve hiçbir şey olmamış gibi davrananları gördükçe; içimden yazmak gelmiyor…
Rant uğruna: Dini alet edip insanları dolandıranları;
Minnacık çocuklara okullarda kalitesiz, bozuk içecek satıp zehirleyenleri;
Çöpe atılacak mamaları ziyan olmasın diye dağıtanları;
Ağaçları kesip, kıyıları yağmayanları;
Tüm bunlara tanık olup ‘‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ diye ses çıkarmayanları gördükçe; içimden yazmak nasıl gelsin ki?

***
Canım bu hafta hiçbir şey yazmak istemiyor…
Canım tüm bu olumsuzluklardan kaçıp, çok uzaklara gitmek istiyor…
Kısa da olsa bir süreliğine negatif insanlardan, negatif olaylardan uzaklaşmak;
pozitif bir ortam da, pozitif enerji veren insanlarla birlikte olup, pozitif düşünmek istiyor…

* 18 Haziran 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı