Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kazlar ve takım ruhu



Dilimiz de anlama güçlüğü çekenler için kullanılan bir deyim vardır: Kaz kafalı!

Aşağılamak, küçümsemek, alay etmek için kullanılan bu deyim; nasıl oldu nerden çıktı bilmiyorum ama aslında kazlar çok zeki hayvanlardır. Hatta biz insanlara ders verecek kadar zekiler...

Bilim adamları, kazların göç ederken neden V şeklinde uçtuklarını merak etmişler ve nedenini araştırmışlar.

Araştırmaların sonucunda kazların takım ruhu bilinciyle hareket ettiklerini fark etmişler.

Ailede, iş yaşamında, sporda, sivil toplum örgütlerinde, siyasi partilerde, kısaca en küçükten en büyüğe bütün kurumlarda, takım ruhu ile hareket etmenin başarıyı getirdiğini hepimiz biliriz.

Biliriz de uygulamaya gelince; egolar devreye girer, takımı-makımı, ruhu-muhu unuturuz...

Kazların sergiledikleri takım ruhu ile ilgili hikâye bugüne birçok yazar tarafından kaleme alındı ama özellikle birlik-beraberliğe çokça ihtiyacımız olduğu bu dönemde ben de sizlerle Milton Olson’un yazısını paylaşmak istiyorum.

***

Sonbaharda V oluşturarak kış mevsimi için güneye giden kazları gördüğünüzde, o şekilde uçmalarının nedenini düşünebilirsiniz; bilim bunu keşfetmiştir.
Her kuş, kanatlarını çırparken, kendini izleyen kuşu yükselten bir güç yaratır. Tüm sürü V şeklinde uçarak, kuşların ayrı uçacağı duruma göre yüzde 71 daha hızlı uçar.
(Ortak bir yön ve birlik duygusunu paylaşan kişiler hedeflerine daha çabuk ve kolay ulaşabilirler, çünkü birbirlerinin kaldırma kuvveti üzerinde yükselebilmektedir.)

Bir kaz, bu grubun dışına çıkarsa, yalnız yol almanın sürtünme kuvvetini hemen hisseder ve öndeki kuşların kaldırma kuvvetinden yararlanmak için hızlıca oluşuma döner.
(Kazlar gibi bizde, aynı doğrultuya yöneldiğimiz kişilerle birlik olup en uygun grubu yaratırsak (ayrıca, onların yardımına açık ve yardım etmeye istekli olursak) başarı olasılığımız artar.)

Öncü kaz yorulduğunda, yerini başka bir kaza bırakarak gruba geri katılır.
(Zorlu işlerde nöbetleşe çalışmak yararlıdır.)

Kazlar gibi insanlarda birbirlerine bağımlıdır. Arkadaki kazlar, hızlarını yüksek tutmaları için öndekilere seslenerek onları yüreklendirirler.
(Bizimde arkadan seslenmemizin yüreklendirme olması gerekir; başka bir şey değil...)

Son olarak, bir kaz hastalanır ya da insanların tüfekleriyle vurulup oluşumdan çıkıp yere düşerse, iki kaz daha ayrılır, yanına gelir, yardım ve koruma sağlarlar. Düşen kaz yeniden uçabilene ya da ölene dek yanında kalırlar. Ancak o zaman tek başlarına uçmaya başlar ya da başka bir gruba katılırlar.
(Bizde kazların duygu ve anlayışına sahip olursak, hem güçlü olduğumuz zamanlar hem kara günlerde birbirimize destek olabiliriz.)

* 5 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı