Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Sözde Kalmasın!

İçinde bulunduğumuz hafta ‘Sakatlar Haftası’ olarak adlandırılıyor.(Ben yazımda sakat sözcüğü yerine engelli ve özürlü sözcüklerini kullanmak istiyorum.)
1981 yılından beri her yıl, 10-16 Mayıs arası engelli sorunlarının tartışıldığı, çözüm önerilerinin sunulduğu, programlar hazırlanıyor, kararlar alınıyor.
Ancak alınan kararlar ve engellilerin isteklerini dile getiren dernek başkanlarının sözlerinin büyük çoğunluğu havada kalıyor. Bir sonraki yıl elle tutulur gözle görülür çalışmaların yapılmadığını, etkinliklerden anlayabiliyoruz. Belki de farkında bile değiliz…
Bırakın yol kat etmeyi, elimizde ki imkânları bile değerlendiremiyoruz. Örneğin; Vilayetin orada bulunan eski üst geçitteki özürlü asansörünün bozulduğunu ve aylarca tamir edilmediğini hep birlikte gördük. Peki, asansörün bozuk olması kaç kişinin umurunda oldu?

***
İstatistiklere baktığımızda ülkemiz de azımsanmayacak kadar çok engelli vatandaşımız var ama onları günlük yaşamın içinde çok fazla göremiyoruz. Bunun sebebi ailelerin ilgisizliği, eğitimsizliği mi? Çocuklarını toplumdan uzaklaştırarak eve mi kapatıyorlar? Elbette değil...
Asıl neden mevcut yolların, kaldırımların, merdivenlerin, ulaşım araçlarının, binaların engellilerin kullanımına uygun olmaması, yaşamlarını zorlaştırmasıdır…
Gerçi bizim yollarımızı, kaldırımlarımızı, merdivenlerimizi kullanabilmek için engelli olmaya gerek yok! Yollarda ki çukurlara düşmemek için slalom yapmak, kaldırımlardan inip çıkmak için bazı noktalara basamak koymak, merdivenleri çıkabilmek için uzun bacaklara sahip olmak gerekiyor ya neyse…
Bir ülkenin uygarlık düzeyi, kaldırımların yüksekliği ile ters orantılı olduğu söylenir. Bizim kaldırımların yüksekliğine göre gelişmişlik seviyemizin ne olduğuna varın siz karar verin…
***
İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan, Engelliler Haftası nedeniyle düzenlenen etkinliklerde yaptığı konuşmada ‘‘Yaşayan herkes potansiyel engellidir’’demiş…
Doğru söze ne denir? Trafik kurallarını hiçe sayan bir toplum olduğumuz için, ne yazık ki hepimiz potansiyel engelliyiz… Ayrıca bu çağda bile hala akraba evliliklerinin olması, gebelik öncesi alınması gereken önlemlerin alınmaması, rutin yapılması gereken aşıların zamanında yapılmaması bu potansiyeli artırmakta...
***
‘‘Engelli vatandaşlarımızın sosyal, ekonomik, kültürel yaşama katılabilmeleri için ne gibi düzenlemeler yapılması gerekir?’’sorusunu yürüme engelli bir gencimiz şöyle yanıtlıyor: ‘‘Belediye Başkanımızdan bir gününü tekerlekli sandalyede geçirmesini istiyorum. Sadece bir gününü… Mesela Topçular’dan İzmit merkeze ihtiyaçlarını karşılamak için gidip, geri dönsün. Bizim ne zorluklar çektiğimizi, neler hissettiğimizi ve ne gibi düzenlemeler yapılması gerektiğini ancak o zaman anlayabilir…
Bir şeyleri anlamak için ille de başımıza gelmesini beklemek gerekmiyor. Toplumun oluşturan bireyler olarak hepimiz duyarlı olmalı ve yapılan çalışmaları takip etmeliyiz…
***

Yine basından engelli çocuklar için İzmit’e yapılması düşünülen parkın proje aşamasının bittiği, uygulamaya geçileceğini öğrendim. Aklıma hemen ‘‘Yoksa Kocaeli sınırları içinde engelli çocuklar için merkeze yapılması düşünülen bu park dışında, başka park yok mu?’’ sorusu geldi. (Umarım ilk ve tek park bu yapımı düşünülen park değildir!) Sonra, ‘‘6-9 Mayıs tarihleri arasında Slovenya’da yapılan Uluslar arası Açık Engelli Masa Tenisi Turnuvası’na ülkemizi temsilen kentimizden katılan oldu mu acaba?’’ sorusu…(Bu arada turnuvaya katılan sporcularımızı kutlarım).
Son olarak ta, ‘‘ İzmit Belediye Başkanı Dr. Nevzat Doğan’ın ‘‘Engellilerin daha iyi şartlarda yaşayacağı bir kent yaratılacak. İzmit Belediyesi olarak atacağımız adımlarla örnek olacağız ’’ sözleri, gerçekleşecek mi, sözde mi kalacak? Sorusu…
Temennim seneye 10-16 Mayısa kadar akıllı ve doğru çalışmalar yapılarak düşünceler eyleme geçirilsin, sözde kalmasın!

* 14 Mayıs 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı