Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız


CHP merkez ilçe ve ili binası tam bir arı kovanı.
Sarıbay 29 Mart seçimlerini omuzlamış kadronun aktörlerinden hiçbir ismi yaptığı il listesine almadı.
Sarıbay ‘Taze kan’ anlayışını pekiştiriyor. CHP’de uzun süredir yararlanılmayan partinin kenarda tuttuğu değerlerini göreve çağırıyor.Bunlardan biri eski Hereke Belediye Başkanı AHMET ARIT. Bir diğeri Diş Doktoru MÜZEYYEN TAN.
Sarıbay partisinin kadrolarının çok zengin olduğunu belirterek ‘CHP gizli hazine’ diyor ve bugüne kadar kenarda tutulan hiç mi hiç vitrine çıkarılmayan değerlere yöneliyor.
Sarıbay’ın listesini analiz ettiğinizde umut veriyor.
Bu umudun içinde MÜZEYYEN TAN da var.
MÜZEYYEN TAN has bir CHP’li. Görev verildi mi sırtlanan sırtlandığının altında kalmayan bir özlü köklü partili.
Kendisine ‘Yine görevdesiniz’ diyoruz.
Başlıyor anlatmaya:
‘Ben önce ülkemi seviyorum. Bu ülke bizim.
Ülkem sıkıntılı.
Ülke kötü yönetiliyor.
Ülke örseleniyor.
Ülke elimizden çıktı.
Cumhuriyet’in çağdaş değerleri söküldü atıldı.
Bir yandan da seksen yılda devlet ve birey ne biriktirdiyse hepsi haraç mezat elimizden çıkıyor.
Bunları söylediğimiz zaman bugünkü AKP yönetimi ‘Evet ama ‘ diye söze başlıyor arkasından sonuç  ‘Alternatifimiz yok’a yaslanıyor.
Gerçekten AKP’nin ALTERNATİFİ yok mu?
CHP cumhuriyeti kuran kökü Kuvva-i Milliye’ye dayanan bir siyasi parti.
Devleti kurmuş ve yönetmiş bir parti.
Son kez DYP-SHP koalisyonunda ülkenin içine düştüğü koşullar bugünden daha mı kötüydü.
Türkiye 1991 yılında Erdal İnönü-Demirel birlikteliğinin beş yüzüncü gününde yaptıkları basın toplantısında telaffuz edilen rakamları daha otuz yıl hayal bile edemez. Borç iki yüz yirmi milyar dolardan beş yüz elliye çıkmış.
Bütün birikimlerimiz ülkenin altın yumurtlayan değerleri satılmış.
Hem devlet yoksullaşıyor hem halk yoksullaşıyor.
Kepenk indiren indirene.
Sürekli daralan bir ekonomi.
İnsanımız çaresiz.
Hunharca cinayetler ve intiharlar tırmanıyor.
Aileler dağılıyor. Parçalanıyor.
Bu denli çaresizliği ülke hiç yaşamamış.
Alternatifi olmayan sonuçta bu.
Sözü uzatmak istemiyorum.
CHP altyapısından üst yapısına tarihi bir sorumluluk içinde. Bu sorumluluğu duyan herkesin bir şeyler yapması gerek.
Ülkenin bir beş yıl daha AKP zihniyetine dayanmaya mecali yok.
CHP Genel Merkezi 29 Mart seçimlerinde ağır bir yenilgi yaşayan Kocaeli’ni dinamize etmek için bir nöbet değişikliği yaptı.
Sayın Cengiz Sarıbay’a genel merkez Kocaeli’ni toparlama, geri kazanma görevini verdi.
Bu karara saygı duyuyorum.
Ve Sayın Sarıbay inanarak, güvenerek ‘Varmısınız’ dedi.
Bu benim için hem bir görev hem bir onurdur.
Bu onuru gösterenleri utandırmamak bu güveni sarsmamak için ne biliyorsak gücümüz neye yetiyorsa mücadele edeceğiz.
Gereğini yapacağız.”
Şimdi siz soracaksınız.
“Gereği nedir” diye.
Toplum seçmen bizden ne istiyorsa, önce onu belirleyerek gereğini yapacağız. Sayın Sarıbay kılı kırk yararak sorumluluk bilinci içinde yeni bir ili yönetimi oluşturdu.
Bu ülkeyi seven her CHP’li artık kendi sorunlarını değil ülkeyi düşünerek Cengiz Sarıbay’a destek vermeli. Arkasında durmalıyız.
Gün dargınlık, kırgınlık, ben ne olacağım günü asla değil.
Biliyorum ciddi, zor ve tarihi bir sorumluluk altındayız; altındayım.
Umutluyum.
ÇÜNKÜ…
Bütün CHP’liler bu anlayışta birleşmişler. Bu umudumu arttırıyor.
Biliyoruz ki…
KENDİ İÇİMİZDE BARIŞMADAN KOCAELİ SEÇMENİ İLE BARIŞMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL…
Bunu mutlaka sağlayacağız.
İl yönetimi önce bu misyonu yüklendi.
Hedefimiz daha sonra yaklaşan seçimlerde kentten birinci parti olarak çıkmak.
Bunun koşulları var.
Yeter ki biz gerekeni, doğruyu yapalım.

* 15 Kasım 2009 Değişim 41 Dergisi'nin benimle yaptığı söyleşi