“İçişleri Bakanlığı trafik terörünün önüne geçmek için yeni bir çalışma başlattı. Trafik polislerinin de denetleneceği Trafik Güvenliğinde Yeni Açılımlar, Hedefler ve Çözüm Projeleri adıyla başlatılan çalışmayla sıklaştırılacak olan kontroller sivil araçlarla gerçekleştirilecek.” Haberini okuduğum da çok sevindim. Ama bu sevincim fazla uzun sürmedi. Çünkü aklıma, her gün işe gidip gelirken katettiğim yol güzergâhında tanık olduğum olaylar geldi…
***
Sefa Sirmen Bulvarı’nı hepiniz bilirsiniz. Hatta sadece kentimizde yaşayanlar değil, Bursa-İzmir güzergâhına giden hemen herkes bilir… Bulvarda hız sınırı 70 km. dir ve sık sık radar kontrolü yapılır…
Radar kontrolünün yapıldığı günler, kontrol olduğu gösterir tabela sürücülerin rahatlıkla görebileceği şekilde yol kenarına konur. Hız kontrolünü yapan ekip arabası yine herkesin çok net görebileceği bir yerde durur.
Bütün bunlara rağmen yani sürücülerin gözüne soka soka hız kontrolü yapılırken, hız yapıp nasıl radara yakalanılır aklım almıyor.
Kişilik olarak kuralcı ve mükemmeliyetçi bir yapım olduğu için, trafik kuralları başta olmak üzere kuralları ihlal edenleri asla hoş görmem. Yine de yabancı plakadır, dalgındır, radar kontrolü tabelasını görmeden geçmiştir diye bir an anlayış göstereyim diyorum. Ama hız yaparak radara yakalanan araçların 41 plakalı olduğunu görünce kesinlikle anlamakta zorlanıyorum…
Avrupa ülkelerinde şehir içi hız sınırının 30–50 km. olduğunu düşündüğümüzde, 70 km. lik bir hız sınırı şehir içi trafiği için o kadar da yavaş değil. Avrupa’da hiç kimse bu hız sınırı kolay kolay ihlal etmez. Hatta çok zorunlu kalmadıkça korna dahi çalmaz. Hoş herkes kurallara uyduğu için korna çalma gereği de oluşmaz ya… Eğer araç kullanırken eliniz alışkanlıkla kornaya gittiyse olağanüstü bir durum olmalı, problem nedir diye şaşkın bakarlar. Korna çalmadan araç kullanmak bizim ülkemizde mümkün mü hiç?
***
En sinir bozucu korna sesi ise, trafik ışığı kırmızıdan sarıya geçerken, daha birinci saniye dolmadan arkadaki araçtan gelen korna sesidir… Mübareklerin ellerini sanki kornaya yapıştırmışlar ve odaklandıkları tek şey kırmızı ışık… Daha sarı yanmadan, el otomatikman kornaya basıyor. Şeytan diyor çek el frenini bırak arabayı orada gidemesin, gideceği yere…
***
İçişleri Bakanı Atalay düzenlediği basın toplantısında; trafikte devrim yaratacak projeyi tanıtırken kırmızı ışık kornacıları için, Ülkemizde şoförlerin korna ile konuştuğunu, bu durumun Türkiye’ye yakışmadığını söylüyor… Ayrıca kırmızı ışık ihlallerinin kameralarla tespit edileceğini ve bir yıl içinde beş kere kırmızı ışıkta geçen sürücünün ehliyetine el konulacağını söylüyor.
Bakalım bu projeler ne kadar caydırıcı olacak? Gerçi kırmızı ışık ihlallerini yapanlar sadece araç sürücüleri mi? Yayaların ihlalleri ne olacak?
***
Bildiğiniz gibi ‘Sefa Sirmen Bulvarı’ üzerinde, Kocaeli Üniversitesinin Veziroğlu Kampüsü var. Kampüste ki hemen hemen bütün fakülteler Umutttepe yerleşkesine taşındı. Ancak taşınan fakültelerin yerine gelen İhsaniye Meslek Yüksek Okulu ve Mühendislik Fakültesinin bazı bölümleri hala bu Kampüste…
kampüsün önünde ki trafik ışıklarında, araçlara yeşil yayalara kırmızı ışık yanarken, kızlı erkekli üniversite öğrencileri karşıdan karşıya geçiyorlar. Üstelik bu karşıya geçişler acele ederek, koşarak falan değil. Sanki parkta yürürcesine kaygısız, sakin…
Mühendislik Fakültelerinin en zor bölümleri bu Kampüste olduğu için gençlerin derslerden bunalıp, dalgınlaştıklarını bu nedenle kırmızı ışık ihlali yaptıklarına inanmak istiyorum. Aksini düşündüğümde, üniversiteye giden öğrencilerin kırmızı ışıkta geçmesi ülkemizdeki eğitim sisteminin ne denli başarılı(!) olduğunu gösteriyor.
***
Trafikte devrim yaratacak olan düzenlemelerin; kısa vadeli olanları hemen, orta vadeli olan hedefler ise yılbaşından sonra hayata geçirilecek…
Bu düzenlemelerin bir kısmı şöyle; Emniyet kemeri, cep telefonu kullanımı, aşırı hıza yönelik tedbirler giderek daha da artacak. Hatta şehirlerarası otobüs yolcularının emniyet kemeri takması zorunlu hale getirilecek. Görev yapacak sivil ve resmi trafik polisi sayısı artırılacak…
200 adet yeni ‘dijital kayıt sistemli radar’ devreye girecek…
Trafik araçlarına GPS takılarak, polisin olay yerine hızlı ulaşması sağlanacak…
Elektronik ceza tutanağı kullanılacak, cezai işlemler hızlanacak…
1 Nisan’da başlayacak uygulama ile de kaza yapan sürücüler kaza mahallinde kusur tespiti için artık uzun süre polis beklemeyecekler. Sürücüler karşılıklı dolduracakları formları sigorta şirketlerine gönderecekler ve böylece kaza sırasında oluşan trafik kilitlemesi ortadan kalkacak…
***
Bütün bu düzenlemeler kulağa çok hoş geliyor. Ama en güzeli de araç kullanırken sigara içmenin yasaklanacak olması…
Böylece otobüs ve minibüs sürücüleri dâhil kimse yolculuk esnasında sigara içemeyecek. Sigara içmeyenler de rahatsız olamayacak… Ama merak ettiğim bir konu var. Bu kurallara ne kadar uyulacak?
Bence bu kurallar sayesinde, kesilecek olan cezalardan elde edilen gelirle, dış borcumuzun ciddi bir bölümünü kapatabileceğiz…
* 13 Aralık 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(182)
-
▼
Aralık 2010
(182)
- Eğitim şart
- 16 mı?
- Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?
- ...................................
- Hak mücadelesi...
- Trafik kazaları...
- Her saniye değerlidir...
- Kaybedecek zaman yok!
- Bir türlü anlayamıyorum...
- Öğrenmeye açık olmak...
- Banyan Ağacı Olabilmek...
- ......
- 2010
- Düşünmek...
- Geçen hafta...
- 10 Aralık 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köş...
- İyi de kötü de bizim içimizde...
- Ne anlatırsan anlat...
- Her şeye rağmen, dişhekimleri günü kutlu olsun...
- Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız
- 12 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Kazlar ve takım ruhu
- En büyük bayram kutlu olsun...
- 22 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe ...
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...
- Bisiklet yolu çizdim, o halde vizyonerim !!!
- Yürüyen köşk
- Bayramlar mı değişti, bizler mi yaşlandık?
- Otopark sorunu
- Sıcacık bir gülümseme dünyanın en kuvvetli antibiy...
- Anlamlı bir hikâye
- Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..
- Yazıklar olsun!
- Bağışlayın...
- ......
- Türkiye silahlanıyor mu, silahsızlanıyor mu?
- Sadece bir karar (2)
- Sadece bir karar (1)
- Düğün için yol kapatılır mı?
- Üzülmek neyi değiştirecek?
- Hormondan kaçarken, GDO’ya yakalanmak…
- Tenerife’in rögar kapakları, su, otopark ve çöp so...
- İçimden bir şey yazmak gelmiyor...
- Ne kadar çevreciyiz?
- Kocaeli 1. Kitap Fuarı…
- **************
- Kıymayın Efendiler!
- Tekrar soruyorum
- Sözde Kalmasın!
- MSG zararlı mı değil mi?
- Spor salonu olmayan spor lisesi!
- 24 Kasım Anadolu Lisesi…
- Çok geç olmadan!
- Yarın çok geç olabilir!
- Aklım karıştı…
- Oy kullanmak!
- Görünmeyen katkı, görünür başarı…
- Dört şey geri gelmez…
- Büyük düşünmenin büyüsü…
- Aklımıza takılanlar…
- Kadın erkek eşitliği komisyonu…
- Masal gibi…
- Uğur Mumcu Parkı…
- Siz nasıl çalışıyorsunuz?
- Küresel kararma…
- Teşekkür…
- Yeni yıl…
- ***
- Gül Baba Türbesi ve Tökely İmre Anıtı…
- Kabul edenler, etmeyenler? Kabul edilmiştir!
- Hayatın altın kuralları…
- Aday adayı olmak çook kolay…
- Buzdağının görünen yüzü…
- Ben lüksü sevmem…
- Velev ki…
- Kaliteli ve kalitesiz avukat…
- Yerel Seçimler, adaylar ve sorular…
- Yerim ihale kanununu…
- Ağız Sağlığı Sözde Kalmasın…
- Ne olacak halimiz…
- Üç hikaye, üç ders…
- Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?
- 18 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Deniz Feneri…
- Çivi…
- Biz burada film oynamıyoruz…
- Ödül…
- 14 Ağustos 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık kö...
- Olumsuzlukları olumluya çevirme…
- Önyargı üzerine…
- Bilgisayar ve gençlik…
- Seçim sizin!
- Kelebek etkisi…
- Aklıma Takılanlar…
- İşsizlik mi zor, iş yüzünden ölmek mi?
- Paradigmalar (2)
- Paradigmalar (1) …
- Fark yaratmak…
- Güvenmek, güvenilmek...
- 68 Kuşağından İnternet Kuşağına…
-
▼
Aralık 2010
(182)