Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Komplo mu, ihmal mi?

Geçtiğimiz hafta, Atlasjete ait uçağın Isparta Havaalanına inişe geçerken düşmesi ve uçakta bulunan 50 yolcu ve 7 mürettebatın hayatını kaybetmesi hepimizi çok üzdü.
Korkunç kazanın yapılan ön incelemesinde olağanüstü bir durum görülmemesi, Türkiye'nin nükleer araştırmalarında çok önemli role sahip altı bilim adamının uçakta olması, akıllara bir sürü komplo teorileri getirdi.
Kazadan hemen sonra, Amerika’lı uzmanların kazayı araştırmak üzere Türkiye'ye gelmeleri ise kafaları iyice karıştırdı…
***
Basında ilk çıkan haberlerde açık kalan cep telefonlarının kazaya neden olabileceği olasılığı üzerinde duruldu…
Uçak kalkmadan önce defalarca uyarı yapılmasına rağmen, insanlar neden cep telefonlarını kapatmazlar ki?
Cep telefonlarının elektromanyetik alan yarattığını, bu elektromanyetik alanın sağlığımıza ciddi anlamda zarar verdiğini, elektromanyetik fren sistemli taşıtlarda, petrol istasyonlarında kullanılmaması gerektiğini bilmeyenimiz yoktur. Buna rağmen otobüslerde ve benzin istasyonlarında cep telefonu ile konuşanlara sık sık rastlarız.
Çünkü biz Türklere bir şey olmaz… Bu zihniyetle; kırmızı ışıkta da geçeriz, sollama yasağı olan yerde de sollarız, konuşulmayacak yerde cep telefonu ile de konuşuruz.
Dünyadaki her şeyden daha çok önemsediğimiz çocuklarımızın, cep telefonları kulaklarına zamkla yapıştırılmış gibi bütün gün konuşmalarına da karışmayız…
Bu vurdumduymazlığa sahip biri veya birileri uçakta cep telefonunu, video kamerasını veya bilgisayarını bir şey olmaz diye kapatmamış olabilir miydi?
***
Yine Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün raporuna göre; uçağın İstanbul’dan kalkıp inişe geçtiği ana kadar hiçbir sorun gözükmüyor. Kazaya neden olabilecek olumsuz bir meteorolojik durum söz konusu değil… Çarpma anına kadar uçuş ekibi tarafından iletilen anormal bir durum yok… Haberleşme de, motorlarda herhangi bir arıza yok…
 Arama ve kurtarma çalışmalarında uçağın iniş takımlarının açık olduğu görüldü. Bilim adamlarına suikast yapılma senaryoları incelendi. Patlama ve yangın olmadığı için bir sabotaj olasılığının olmadığı düşünüldü…  Günün ilk uçuşunu gerçekleştirdikleri için uçuş ekibi yorgun değil… 
 Kısaca her şey son derece normal gözüküyor… O halde bu uçak neden düştü? Bu sorunun yanıtını karakutu çözecek. Ama karakutu Amerika’ya gitti…
Neden her şeyi Amerikalılara sormak zorundaysak!
***
Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arıduru’nun açıklamasından anladığımız; ilk belirlemelere göre kazanın olma sebebi ‘uçağın rotadan sapmış olması’
Günlerdir yazılıp çizilen, ‘‘Aletli İniş Sistemi’’ olarak tanımlanan ILS sistemi, uçağa kılavuzluk yaparak piste otomatik olarak inmesini sağlıyorsa, pilota büyük kolaylık sağlayarak hata riskini sıfırlıyorsa, o halde Isparta havaalanında ILS neden bulunmuyor? Bu sistem hayatını kaybeden insanlardan daha mı değerli?
ILS sisteminin piste yerleştirilmesi için havaalanının çevresinin radyo frekanslarını engellemeyecek düzeyde olması gerekmektedir. Isparta Havaalanı ILS için uygun mu değil mi?
Isparta havaalanında ILS olsaydı uçak yine düşer miydi?
Gibi sorular aklımızı karıştırıyor…
Daha önce Van ve Diyarbakır’da olduğu gibi Isparta Havaalanında da kaza geliyorum demiş aslında…
Ama yine de kazanın görev ihmalinden kaynaklandığını düşünmek bile istemezken, Konya Havaalanında olduğu var sanılan ILS sisteminin devrede olmadığını, 3 yıldır depoda bekletildiğini, en kısa zamanda sistemin kurulacağını öğreniyoruz basından. Pes diyoruz…

***
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü web sayfasındaki Genel Müdür Dr. Ali ARIDURU mesajında;
Günlük hayatımızda vazgeçilmez bir yer tutan ve artık lüks olmaktan çıkan hava taşımacılığının, uluslararası standartlara uygun olarak düzenlenmesi, denetimi ve sürekli gözetiminin yapılması amacıyla çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Uluslararası sivil havacılığın vazgeçilmezleri olarak belirlenmiş olan uçuş emniyeti ve havacılık güvenliği, Genel Müdürlüğümüz çalışmalarında da taviz vermeden öncelikli olarak sürdürdüğümüz konulardır. Vatandaşlarımızın can ve mal emniyetinin sağlanması çabalarımızda, mevcut imkânların en verimli şekilde kullanılarak, adil ve şeffaf bir çalışma prensibini benimseyen Genel Müdürlüğümüzün görev ve sorumluluğunun bilincinde en iyi hizmeti sunmayı hedeflemekteyiz.’’Diyor…
Sayın Arıduru’nun güven veren mesajı, Isparta ve Konya Havaalanındaki sorumsuzluklarla çelişki yaratıyor. Bu sorumsuzluklar ve ilgisizlikler kaza olduğu için ortaya çıktı. Diğer havaalanlarımızda ve havalimanlarımızda ne gibi eksikliklerimiz vardır, kimbilir? Ortaya çıkması için başka kaza olmasını beklemeyelim lütfen…
 ***
Dünyadaki en güvenilir ve en rahat yolculuk biçiminin uçak yolculuğu olduğu bir gerçek. Ancak uluslar arası standartlara, kurallara uyulduğu ve denetlemelerin uzman kişiler tarafından yapıldığı sürece… 

* 6 Aralık 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı