Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Şeffaf, dürüst, birlikte yönetim…

Her ay yapılan Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantılarına, çok önemli bir işim yoksa mutlaka katılıyorum.
Katılma nedenim, kentimizi yöneten belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin çalışmalarını izlemek, aldıkları kararları öğrenmek…
Ama ne yazık ki bu toplantılara siyasi partilerden, sivil toplum kuruluşları ve kentte yaşayan halktan çok az kişinin katıldığını görüyorum…
Muhtarlar yok, meslek odalarının temsilcileri yok…
Mahallelerini ilgilendiren kararları muhtarların ilgi ile izlemesi gerekmez mi?
Belediye Meclisinin gündeminde en çok ne olur? İmar, planlama, çevre, ihale, inşaat, kamulaştırma, alım-satım, bütçe işleri…
İmar, inşaat gibi anlamak için uzmanlık gerektiren konuları izlemek için TMMOB’nin mecliste teknik gözlemcisinin olması gerekmez mi?
Baro, Tabipler Odası, muhasebeciler hiç mi ilgi duymaz mesela alınan kararlara? Çevreci dernekler ve sanayi odası, bu mecliste alınan her kararın bir şekilde onları da etkilediğinin farkında değiller mi?
Belediye Kanununda yeri olmasına rağmen, kent konseyi de henüz kurulmadı. Ve hala bu konuda kentten çıt çıkmamakta…
Oysa mecliste alınan kararlar sonuç itibari ile bizim nasıl bir kentte yaşayacağımızı, çocuklarımıza bizden sonra nasıl bir kent bırakacağımızı belirliyor…
Kente sahip çıkmak bir anlamda bu toplantıları takip eden, inceleyen, irdeleyen ve katılımcı olmaktan geçiyor. Yakında böylesi bir katılımın organize edileceğini umut ediyorum…

Ocak ayı meclis toplantısının ise ayrı bir önemi var. Kanuna göre her yıl ocak ayı meclis toplantısında, belediyelerin bir yıl önceki gelir ve giderleri ve bunlara ait hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için ‘denetim komisyonu’ seçilir.
Bu komisyonun kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilmesi ve üye sayısı üç kişiden az beş kişiden fazla olmama koşulu vardır. Komisyon, her siyasi parti grubunun ve bağımsız üyelerin meclisteki üye sayısının meclis üye tam sayısına oranlaması şeklinde oluşur…

Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, muhalefet partilerinin üye sayısı yeterli olmadığı için, bu komisyon AKP’li meclis üyelerinden oluşuyor.
Sonuçta bir yıldır yapılan faaliyetleri ve gelir giderleri kendi kendilerine denetleyecekler. Kendin pişir kendin ye.
Oh ne ala iş...
Komisyon, çalışmalarında gerekirse kamu çalışanlarından ya da diğer uzman kişilerden yararlanabilir. Belediye birimleri ve bağlı kuruluşlarından her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Suç teşkil eden hususlarda yetkili mercilere suç duyurusunda bulunur.
Komisyonda muhalefet parti üyesi olursa, gereksiz bilgi ya da belge isteyebilir düşüncesi mi hâsıl oldu?
Yapılan hata, eksik, yanlış varsa kendileri hakkında suç duyurusunda bulunabilecekler mi?
Başkan Karaosmanoğlu, CHP grubunun komisyona muhalefetten bir üye girmesi teklifine kanuna uygun değil diye bin dereden su getirdi.
Bu mudur Büyükşehir Belediye Başkanının ağzından düşürmediği şeffaf, dürüst, birlikte yönetim?

‘‘ Vatandaş yetkiyi bana verdi. Sana vermedi. Kanuna göre benim kendi kendimi denetleme hakkım var.’’dedi.
Kanunları yeri geldi mi yiyen yeri geldi mi uygulayan başkan ve yöneticileri; Denetlenmekten neden bu kadar çekiniyorsunuz? Aslında arkanızda en ufak bir soru işareti bırakmamak için bu teklifi sizin yapmanız gerekmez mi?
Eğer her şey dürüst ve şeffafsa, herhangi bir açığınız yoksa muhalefet partisinden bir üyenin komisyonda olmasının ne zararı olabilir?
Bunu size bir vatandaş olarak sormak ve nedenini öğrenmek istiyorum.
Ama bana da Baro Başkanımıza ‘‘Avukat sen ne anlarsın çevreden?’’ dediğiniz gibi; sen dişhekimisin ne anlarsın imardan der misiniz acaba?

* 17 Ocak 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı