Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

İletişim

21.yüzyıl bilgi çağı… Baş döndüren bir hızla teknoloji gelişiyor, değişiyor.
Bu çağda iletişim toplumun her katmanında yaşayan bireyler için kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldi. Oysa çok uzağa değil sadece 15–20 yıl öncesine gittiğimizde kaç kişinin cep telefonu vardı ki? O yıllar da iletişim problemi çekiyor muyduk?
Şimdi her evde yaşayan kişi sayısı kadar, hatta bazıların da birden fazla cep telefonu var. Ama iletişim problemleri artmaya başladı…
Bundan on yıl önce, ancak yazılı elektronik posta yöntemini kullanabiliyorduk. Gelişen teknoloji ile artık dünyanın herhangi bir ülkesinde yaşayan arkadaşlarımızla, anında sözlü ve görüntülü iletişim kurabiliyoruz…
Telekonferans yöntemi ile uluslararası iş kurarak, toplantılar yapabiliyoruz…
Artık evler de dolapları dolduran ansiklopedilere rağbet edilmiyor. Çünkü internet ortamında istenen bilgiye birkaç saniye içinde ulaşabiliyor.
***
Tabii bu sürekli gelişen teknolojileri kullanma şekli de çok önemli. Zaman zaman basında amacı dışında kullananların başına gelenleri okuyoruz. Kimi eşinin cep telefonundaki numaradan işkillenip, arayan şahsı öldürüyor. Kimi yüzünü bile görmeden kişinin sesine aşık olup ona evlenme teklif ediyor. Kimi parasını kaptırıyor vs…
En son furya ise facebook çılgınlığı…
Arkadaşlarına ulaşmak isteyen bir Amerikalı öğrencinin başlattığı facebook, eski arkadaşlarınızı bulmanın dışında, riskleri de beraberinde getirebiliyor. Karşınızda ki kişi gerçekten sizin sandığınız kişi olmayabiliyor…
Dolandırılabilirsiniz de!
***
Aslında Popülaritesi gün geçtikçe artan sosyal paylaşım sitesi facebook hakkında yazacak çok şey var… Ama benim bahsetmek istediğim son günlerde You Tube’ da yayınlanan ve facebookta mail yolu ile dolaşan videolardan biri…
Bu video televizyon kanallarımızdan birinde yayınlanmış bir programın sokak röportajı…
İzlemeye başladığımda şaka programı sandım. Ama röportajlardan sonra sunucu ve stüdyoda ki konukların yorumlarını dinleyince, ülkemizin ne kadar ciddi bir eğitim sorunu olduğunu bir kez daha üzülerek gördüm…
***
Elinde mikrofon bir muhabir sokaktaki vatandaşa soruyor…
— Mısır piramitleri kaçırılmış, bu konu da ne düşünüyorsunuz?
Hala gizemlerini korumakta olan Piramitlerin tarihini ve özellikleri konusunda ki detayları elbette bilemeyiz. Ama Mısır kralları için mezar olarak yapılmış devasa yapılar olduğunu biliriz öyle değil mi? Peki, sizce kaldırılıp kaçırılmış olabilir mi?
Bakın röportaj da ortaya neler çıkıyor. Yurdum insanı neler söylüyor…
***
Mısır piramitlerinin Türkiye den kaçırıldığı ortaya çıkmış Bu tip tarihi eser kaçakçılığı konusunda ne düşünüyorsunuz?
30 yaşlarında bir bey:
— Valla benim o konuda hiçbir bilgim olmayacak. Çünkü ben yurtdışından geldiğim için bilemeyeceğim. Bir şey söylemeyeceğim…
24–25 yaşlarında bir delikanlı:
Tarihi değerler çok değerlidir. Bence yani Türkiye’de kalması daha iyidir bence. Türkiye dışına kaçırılması önemli bir olay…
20 yaşlarında çok iyi giyimli ve bakımlı bir kız:
— Bence hoş bir şey değil. Yani niye kaçırıyorlar ki niye güvenlik yok. Bence Türkiye de güvenliğin olması lazım.
15 yaşlarında bir genç:
— Bir düşüneyim. İyi değil herhalde.
35 yaşlarında bir hanım:
— Çok çirkin bir şey tabi ne düşüneceğim. (Mısır Piramitlerinin kaçırıldığını söylüyorsunuz değil mi diye birde teyit aldıktan sonra) Eee gereksiz tabi kaçırılmaması lazım.
25 yaşlarında bir genç:
— Artık her şey günümüzde yolsuzluk olmuş. Şimdi biz eserlerimize sahip çıkmıyoruz. Bunlarda muhtemelen Avrupa’ya kaçırılarak dışarıda büyük bir fiyata satılıyor.
— Sizce Mısır Piramitlerini nasıl kaldırıp kaçırmış olabilirler?
— Bence bu olayın herhalde gümrükten bir bağlantısı olması lazım ki kaçırabilsinler. Yoksa imkânı yok çıkacak. Avrupa da öyle bir güvenlik önlemi var ki Türkiye dışında her yerde didik, didik çantanız aranıyor. Başka türlü alarmlar var. Zannediyorum gümrükle ilgisi olan kişilerin kaçırması lazım. Herhalde bu muhtemelen havaalanından veya karayolu ile muhtemelen olmuş olabilir.
30 yaşlarında bir bey:
— Kötü bir şey yani kabul edebilecek bir şey değil. Bu tür işlemleri yapan kişilerin kötü şekilde cezalandırılmasını isterim.
Oldukça kendine güvenli, demeç verir edasındaki bu vatandaşımıza muhabir mesleğini soruyor?
Rayban gözlük takmış havalı genç sözlerine şöyle başlıyor.
— Olaya ilmi açıdan baktığınızda zaten Türkiye’de her türlü kaçakçılık var açık konuşmak lazım değil mi? Türkiye’de denetim mekanizması çalışmıyor bir…
İkincisi Türkiye’de herkes başlı başına bir kanun kanunlar yetersiz daha iyi yıpratıcı kanunlar olmalı. Bence bu büyük bir şebeke olayı.
Şöyle yani tek bir kişi bunu yapamaz. Çeşitli şeyler altında Avrupa’ya gidiliyor. Pasaportlar alınıyor. Sahte pasaportlar düzenleniyor bu şekilde.
Program muhabiri dayanamıyor ek sorularla vatandaşın dikkatini çekmeye çalışıyor. – Nasıl taşınmış olabilir sizce?
— Piramitler bana kalırsa büyük ihtimalle deniz yoluyla…
—Peki sizin mesleğiniz ne?
—Tarih öğretmeniyim ben…
***
Piramitlerle ilgisi bilgisi değil fikri bile olamayan tarih öğretmeni olabilir mi? Bu gerçek olabilir mi?
Aslında karşınızdakini iyi dinlemeden, soruyu iyi anlamadan klişeler tuzağına düşmenin göstergesidir bu…
Mısır piramitleri kaçırılmış dediğinizde piramitlerini bir anda beyninde silip kişinin tarihi eser kaçakçılığı klişesine düşmesidir. Yoksa piramitlerin Türkiye’de olmadığını ve kaldırılıp götürülemeyeceğini değil tarih öğretmeni, ilkokul çocuğu bile bilir…
Demek ki aynı duruma düşmemek için, karşınızdakini çok dikkatli dinlemeli, vermek istediği mesajı çok iyi anlamalıyız.
Aksi takdirde teknoloji şakaloji olup bizi de komik duruma düşürebilir…

* 10 Ocak 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı