İki gün sonra; ‘‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’’nü kutlayacağız…Her yıl olduğu gibi Sivil Toplum Kuruluşları paneller düzenleyecek…
Şiddete maruz kalan, töreye kurban edilen, okutulmayan kadınlarımız ve kızlarımızdan uzun uzun bahsedilip, çözüm önerileri aranacak…
Toplumun yarısını oluşturan kadının, iş hayatında siyasette ve toplumsal alanda daha çok yer alması gerektiği konusu tartışılıp, nutuklar atılacak…
Dünya Kadınlar gününün ne anlama geldiğini kavrayamamış kişiler mantı günü, çay partisi düzenleyerek eğlenecek…
Birkaç arkadaşa cep telefonu mesajı çekilerek, günün anlam ve önemi anlatılacak…
Gün sonunda da programlanan aktiviteleri başarı ile bitirmenin huzuru ile çalışmalar bir sonraki kadınlar gününde indirilmek üzere rafa kaldırılacak…
Aslında sadece konuşup tartışmak yerine çözüm önerilerine odaklansak ve yeterince çalışsak, her yıl aynı konuları konuşmak zorunda kalmazdık…
…
Dünya Kadınlar gününü anma hazırlıkları bana, iki yıl kadar önce Tuzla Belediyesi tarafından evlenen çiftlere dağıtılan bir kitabı anımsattı…
‘‘Delilleriyle Aile İlmihali’’ isimli bu kitabı yazan Prof. Dr. H. Döndüren, İslam toplumunda medeni kanunla çelişen durumlarda şeriat hükümlerinin uygulanması ve bunun için cihat yapılmasını öneriyordu…
Besmele ile başlayan kitap evrim teorisi yerine dini yaradılış teorisi öğretisi ile başlıyordu. Kitaptan bazı başlıklar şöyle idi:
“Kadın erkekle tokalaşmaz: İmanlı kadınlar ve erkekler musafaha (el sıkışmak) veya el öpmeyi yalnız mahrem hısımlarla sınırlı tutmayı şiar edinmeli.
Kadın dokuz yaşında evlenebilir: Evleneceklerin tasarruf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Bu da yedi yaşına ulaşıp iyi ile kötüyü ayırt etmekle gerçekleşir. Alt yaş sınırı kızlarda 9, erkeklerde 12’dir.
Erkek dört kadın alabilir: İslam’a göre aralarında eşitliği sağlamak şartıyla erkeğin aynı anda dört kadınla evlenmesi mümkündür.
Kadından ve ‘gâvur’dan şahit olmaz: Şahitlerin iki erkek veya bir erkek, iki kadın olması gerekir. Şahitler Müslüman olmalıdır.
Akraba evliliği caiz: Akraba evliliği öne sürüldüğü gibi önemli zararlar meydana getirecek nitelikte olsaydı bunu İslam yasaklardı.
Doğum kontrolü yasak: Evliliğin başta gelen gayelerinden birisi neslin sürdürülmesi olduğuna göre hastalık, yaygın ahlaksızlık ve şiddetli yoksulluk gibi özürler bulunmadıkça evli çiftler bebeği önleyecek yöntemlere başvurmamalıdırlar.
Dini kuralla evlenmek: İslam toplumunda evlenme ve boşanma konularının kişilerin inanç değerleri dikkate alınarak düzenlenmesi din özgürlüğünün bir gereğidir.
Çok eşlilik: İnsan yaradılışı ve ihtiyaçları çok eşliliği zorlar. İslam’ın bu konudaki çözümlerini dikkate almak gerekir. Bir İslam toplumunda kanunların toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde hazırlanması asıldır.
Günümüzde ikinci evliliğin kötü görülmesi veya resmi olarak kabul edilmeyişinin yol açtığı sosyal yaralar ve bunların tedavi yolları tam olarak araştırılmış değildir. İnsanın yaratılışını ve ihtiyaçlarını dikkate alan İslam’ın bu konudaki çözümlerinin iyi bir kritiğinin yapılması gerekir.
Kadını iz bırakmadan döv: Kadının yatakta yalnız bırakılması da bir yarar sağlamazsa o, bir çeşit disiplin ve eğitim amacıyla, bedeninde iz bırakmayacak biçimde dövülebilir.
…
İşte yirmi birinci yüzyıl bilişim çağında bir pencereden kadına bakış açısı…
Anlaşılan o ki bu kitabı hazırlayan ve dağıtanların kız çocukları yok…
Yoksa dokuz yaşındaki kızının on iki yaşındaki kuzeni ile evlenerek 10-15 tane çocuk doğurmasını,
Disiplin edilebilmek için dayak yemesini,
Sosyal yaraları tedavi etmek amacıyla damadının başka kadınlarla da evlenmesini, hangi baba kabul edebilir ki?
Ey kadınlar! Haklarımıza sahip çıkmaya ne zaman başlayacağız?
Tamamını kaybettikten sonra mı?
* 6 Mart 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(182)
-
▼
Aralık 2010
(182)
- Eğitim şart
- 16 mı?
- Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?
- ...................................
- Hak mücadelesi...
- Trafik kazaları...
- Her saniye değerlidir...
- Kaybedecek zaman yok!
- Bir türlü anlayamıyorum...
- Öğrenmeye açık olmak...
- Banyan Ağacı Olabilmek...
- ......
- 2010
- Düşünmek...
- Geçen hafta...
- 10 Aralık 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köş...
- İyi de kötü de bizim içimizde...
- Ne anlatırsan anlat...
- Her şeye rağmen, dişhekimleri günü kutlu olsun...
- Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız
- 12 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Kazlar ve takım ruhu
- En büyük bayram kutlu olsun...
- 22 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe ...
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...
- Bisiklet yolu çizdim, o halde vizyonerim !!!
- Yürüyen köşk
- Bayramlar mı değişti, bizler mi yaşlandık?
- Otopark sorunu
- Sıcacık bir gülümseme dünyanın en kuvvetli antibiy...
- Anlamlı bir hikâye
- Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..
- Yazıklar olsun!
- Bağışlayın...
- ......
- Türkiye silahlanıyor mu, silahsızlanıyor mu?
- Sadece bir karar (2)
- Sadece bir karar (1)
- Düğün için yol kapatılır mı?
- Üzülmek neyi değiştirecek?
- Hormondan kaçarken, GDO’ya yakalanmak…
- Tenerife’in rögar kapakları, su, otopark ve çöp so...
- İçimden bir şey yazmak gelmiyor...
- Ne kadar çevreciyiz?
- Kocaeli 1. Kitap Fuarı…
- **************
- Kıymayın Efendiler!
- Tekrar soruyorum
- Sözde Kalmasın!
- MSG zararlı mı değil mi?
- Spor salonu olmayan spor lisesi!
- 24 Kasım Anadolu Lisesi…
- Çok geç olmadan!
- Yarın çok geç olabilir!
- Aklım karıştı…
- Oy kullanmak!
- Görünmeyen katkı, görünür başarı…
- Dört şey geri gelmez…
- Büyük düşünmenin büyüsü…
- Aklımıza takılanlar…
- Kadın erkek eşitliği komisyonu…
- Masal gibi…
- Uğur Mumcu Parkı…
- Siz nasıl çalışıyorsunuz?
- Küresel kararma…
- Teşekkür…
- Yeni yıl…
- ***
- Gül Baba Türbesi ve Tökely İmre Anıtı…
- Kabul edenler, etmeyenler? Kabul edilmiştir!
- Hayatın altın kuralları…
- Aday adayı olmak çook kolay…
- Buzdağının görünen yüzü…
- Ben lüksü sevmem…
- Velev ki…
- Kaliteli ve kalitesiz avukat…
- Yerel Seçimler, adaylar ve sorular…
- Yerim ihale kanununu…
- Ağız Sağlığı Sözde Kalmasın…
- Ne olacak halimiz…
- Üç hikaye, üç ders…
- Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?
- 18 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Deniz Feneri…
- Çivi…
- Biz burada film oynamıyoruz…
- Ödül…
- 14 Ağustos 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık kö...
- Olumsuzlukları olumluya çevirme…
- Önyargı üzerine…
- Bilgisayar ve gençlik…
- Seçim sizin!
- Kelebek etkisi…
- Aklıma Takılanlar…
- İşsizlik mi zor, iş yüzünden ölmek mi?
- Paradigmalar (2)
- Paradigmalar (1) …
- Fark yaratmak…
- Güvenmek, güvenilmek...
- 68 Kuşağından İnternet Kuşağına…
-
▼
Aralık 2010
(182)