Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Arap saçı…

Uzun bir süredir ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar nedeniyle karışıklık ve karmaşa yaşıyoruz…
Hemen her hafta gündemi meşgul edecek ciddi bir sorun ortaya atılıyor…
Yeni sorun eski sorunu unutturuyor…
Ülkemizin bir gerilim ve kutuplaşma ortamına çekildiğini görüyoruz.
Yarın ne olacak kaygısı ile süreci takip ediyoruz. Anlamaya yorumlamaya çalışıyoruz…
Her şey Arap saçına döndü…

Ergenekon davasının bağlantılarını anlamaya çalışırken, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu’nun ‘‘Ergenekon’un yatağı eski İzmit Büyükşehir Belediyesiydi’’ sözleri iyice kafaları karıştırıyor…
Bu iddialı sözleri AKP’nin Yerel Yönetimler Danışma Meclisi toplantısında söylüyor. Sonra kaplıcaya dinlenmeye gidiyor…
Ülkeleri, kentleri, kurumları yönetmek kolay iş değil…
Yönetici pozisyonun da olanlar konuşurken kılı kırk yararak konuşmalı…
Söylediği sözün nereye gideceğini bilmeli…
Tanrı bize iki kulak, bir ağız vermiş. Çok dinleyip az konuşalım diye…

Bu arada ABD Başkan yardımcısı Cheney ülkemize gelip gidiyor…
Ama biz ‘‘Ergenekon’un yatağı İzmit’te mi değil mi?’’ ‘‘Karaosmanoğlu kimi kastetti?’’ ‘‘Elinde delil varsa şimdiye kadar neden konuşmadı?’’ ‘‘Belediyeden kimler nemalanmış?’’ ‘‘ Suç işledi. ’’ derken asıl gündemi kaçırıyoruz…
Komplo teorilerinin değişmez başrol oyuncusu Cheney İsrail’e güvenliğini sağlamak için açık çek verdi. Senaryolara göre bu yaz ABD, İran’a saldıracak. Saldırı planları hazırlanırken, ülkemizdeki üslerden yararlanmak isteyecektir. Afganistan’daki Türk askerinin Taliban’a karşı savaşması için baskı yaptığını biliyoruz. Genel Kurmay Başkanı Org. Büyükanıt ‘‘Afganistan’daki birliklerimiz eğitim ve yeniden inşa için orada. Taliban’la savaşmak için bir tek askerimizi bile oraya yollamayız’’ derken Dışişleri Bakanı Babacan ‘‘Düşünüyoruz’’diyor…

Petrol, Ortadoğu sorunu, ekonomik kriz, işsizlik, açlık, milli gelirin bir gecede artması…
Bunun yanı sıra ulusal bütünlüğümüze, laikliğe, anayasamıza yapılmak istenen manipülasyonlar…
Ülkemizin içine düştüğü durum gün geçtikçe daha da karmaşık hale geliyor…
Hep bir yerlere, bir şeylere yetişmenin telaşı içinde koştururken, belki bazılarımız umursamıyoruz… Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyoruz…
Ama bu süreç, bu gidişat bizi gerçekten düşündürmeli! Önümüzde ki 5 yıl nasıl geçecek? Biz nereye gidiyoruz?

* 27 Mart 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı