Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Zararlı mı, değil mi?

Son günlerde Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği (MÜMSAD) tarafından bir kampanya sürdürülüyor. Televizyon ve gazetelerde kampanya çerçevesinde yapılan reklâmlarda ‘‘margarinin artık sağlığa zararlı olmadığı’’ anlatılıyor...
Bu reklâmlarda, margarinin doğru seçim olduğu beslenme uzmanları tarafından da onaylanıyor.
***
Açıkçası bu kampanya benim kafamı karıştırdı. Margarin sigaradan bile daha zararlı değil miydi?
Bugüne kadar bilim adamları ve hekimler, bitkisel yağların kimyasal etkilerden geçirilerek katılaştırılmasının zararlarından bahsetmiyor muydu?
Şimdilerin moda akımı her televizyon kanalında çıkan beslenme ve diyet uzmanları, bazı konularda çelişse bile margarinin zararları konusunda hem fikir değil miydi?
Ne oldu da bütün bilimsel çalışmaların tersini iddia eden margarin artık zararsız hale geldi? Nasıl oldu da birden bire en sağlıklı beslenme ürünü oldu?
Yeni bir teknoloji mi geliştirildi? Artık margarin elde etmek için hidrojenasyona gerek kalmadı mı?
Bilim adamları margarinlerin bol miktarda trans yağ içerdiğini, trans yağın damarları tıkadığını söylerken, MÜMSAD’ın reklâmlarında margarinlerin hiç trans yağ içermediğinden bahsediliyor…
Hangisi doğru? Durduk yerde neden kafamızı karıştırıyorlar anlamadım…
Yoksa birilerinin oğlu ya da damadı margarin işine mi giriyor?
***
Margarin 60’lı yıllarda gıda endüstrisinin ilerlemesi ile kalp hastalıklarına neden olduğu düşünülen tereyağına alternatif olarak geliştirilen, bitkisel sıvı yağların hidrojenle katılaştırma yöntemidir.
O dönemlerde bilim adamları margarin bitkisel yağlardan üretildiği için, daha sağlıklı olduğunu düşündüler, tüketicilere önerdiler…
Tüketiciler de ağırlıklı olarak margarin kullanmaya başladılar. Hatta ülkemizde 70 li yıllarda motorin, tüp gaz gibi margarin de karaborsaya düştü. İnsanlar iki paket margarin alabilmek için saatlerce uzun kuyruklarda bekledi…
Daha sonraki yıllarda yapılan çalışmalarda bilinenin aksine margarinin tereyağından bile daha zararlı olduğu anlaşıldı.
Uzmanlar ‘‘Margarinin koroner kalp hastalığı riskini üç kat daha arttırdığını,
Toplam kolesterolü ve kötü kolesterolü yükselttiğini,
İyi kolesterolü düşürdüğünü,
Kanser riskini beş katına çıkardığını,
Anne sütünün kalitesini düşürdüğünü
Bağışıklık sistemini zayıflattığını,
Pankreasın insülin tepkisini düşürüp, şeker hastalığına yol açtığını’’ her platformda dile getiriyorlar…
En kötüsü de margarinin plastikten yalnızca bir molekül farklı olduğunu, hiçbir besin değeri olmadığını söylüyor ve bir deney yapmamızı öneriyorlar…
Bir paket margarin gölge bir yerde açıkta iki gün bekletildiğinde, üzerine bir tane bile sinek konmuyor, çürümüyor ve kötü kokmuyor. Yani üzerinde mikroorganizma bile üremiyor. Uzmanlar ‘‘Evdeki plastik kablonuzu eritip de tostunuza sürer misiniz? Cevabınız hayır ise margarin yemeyin’’ diyorlar…
***
Margarinle üretilmiş hiçbir mamulü yemememiz gerekiyor. Ama çocuklara ve gençlere bunu anlatmak kolay mı? Pasta, kek, bisküvi, cips, gofret yemekten vazgeçerler mi?
Hele birde margarinin artık zararsız olduğunu, anlatan reklâmı varsa!

* 8 Mayıs 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı