Dünyanın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyoruz…
Köklü tarihimizle, doğal güzelliklerimizle, aynı anda dört mevsimi birden yaşayabilme şansı ile muhteşem bir ülke ama ciddi bir sorunumuz var.Toplum olarak kanun, kural tanımayan bir yapıya sahibiz…
Adamın biri çıkıp iki bin kamyonluk hafriyatla denizi dolduruyor; az buz değil ekstra on üç dönümlük arazi kazanıyor. Bu arazinin üzerine tatil köyü yapıyor. Üç kuruş ceza ödeyerek işini hallediyor. Sonrasında deprem olur, binalar yıkılır kimin umurunda?
Asırlık ağaçlar, ormanlar kesilerek golf sahaları yapılıyor…
O ağaçlar kesilince ekolojik denge bozulacakmış, bir çok canlı ölecekmiş kimin umurunda?
3500 yıllık kaya mezarlarının üzerine havuzlu villalar yapılarak kültür cinayeti işleniyor.
Çevrecilerin, bilim adamlarının, sivil toplum kuruluşlarının feryatları kimin umurunda?
Türkiye Büyük Millet Meclisi doğa ve çevre katliamına sebep olacak hazine ve orman arazilerini turizme açan yasayı, Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen onayladı…
Bu nedenle son zamanlarda ‘‘Biz yaptık, cezası neyse öderiz.’’ ‘‘Nasıl olsa biz bu izni alırız’’ diyen holding sahibi işadamlarının artması çok normal…
Aslında bu duruma çokta şaşırmamak lazım… Aynı tavrı kentimizin Büyükşehir Belediye Başkanı Karaosmanoğlu da göstermedi mi? Deniz kenarına yaptırdığı saray yavrusunun ‘‘kıyı kanununa aykırı diyen meclis üyelerine ‘‘Yerim kıyı kanununuzu’’ ‘‘Gerekirse yeni kanun çıkarırım’’ demedi mi?
Kent yönetiminde birinci derecede sorumluluk sahibi, kanunlara en çok uyması gereken kişi bunu yaparsa diğerleri ne yapmaz?
***
Sosyal Güvenlik Yasası mecliste kabul edildikten sonra, kundakta ki bebeğini bile sigorta yaptırmak için uzun kuyruklar oluşturan vatandaşlara kızdık. Sonra öğrendik ki 12. cumhurbaşkanı Gül dâhil birçok bakan ve milletvekili de aynı yolu seçmiş…
Sanki gemi sahibi, holding sahibi çocukların emeklilik yaşına geldiklerinde o üç kuruşluk emekli maaşına ihtiyaçları olacak… Gerçi bir bildikleri vardır. Yapmışlardır ince hesaplarını…
Anlayamadığım nokta bu kanunu zaten kendileri çıkartmadı mı? Böyle bir kanun çıktıysa neden onların çocuğu o kanundan etkilenmiyor da, bizim çocuklarımız etkileniyor?
Neden o haktan bizim çocuklarımız faydalanamıyor? Kanun ve kurallara uyduğumuz için biz mi hatalıyız? Bizde mi çalışmayan çocuğumuzu çalışıyor göstermeliydik?
***
Kanunlar sadece yönetilenler için değil, aynı zaman da yönetenler içinde geçerlidir. Yasalarımıza göre devlet görevlilerinin ve milletvekillerinin dokunulmazlığı olabilir. Ama bu onların vicdanlarının olmamasını gerektirmez. İster cumhurbaşkanı, ister belediye başkanı, ister bakan, ister milletvekili, ister holding sahibi olsun; toplumu oluşturan her bireyin konulan kurallara kanunlara uyması, başkasının hak ve hukukuna saygı göstermesi lazım…
Sadece kendini ve yandaşlarını düşünerek ‘‘kalkınma’’ya çalışmak yerine toplumun refahını, geleceğini düşünerek ‘‘adaletli’’ davranmak daha doğru olmaz mı?
* 15 Mayıs 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(182)
-
▼
Aralık 2010
(182)
- Eğitim şart
- 16 mı?
- Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?
- ...................................
- Hak mücadelesi...
- Trafik kazaları...
- Her saniye değerlidir...
- Kaybedecek zaman yok!
- Bir türlü anlayamıyorum...
- Öğrenmeye açık olmak...
- Banyan Ağacı Olabilmek...
- ......
- 2010
- Düşünmek...
- Geçen hafta...
- 10 Aralık 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köş...
- İyi de kötü de bizim içimizde...
- Ne anlatırsan anlat...
- Her şeye rağmen, dişhekimleri günü kutlu olsun...
- Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız
- 12 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Kazlar ve takım ruhu
- En büyük bayram kutlu olsun...
- 22 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe ...
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...
- Bisiklet yolu çizdim, o halde vizyonerim !!!
- Yürüyen köşk
- Bayramlar mı değişti, bizler mi yaşlandık?
- Otopark sorunu
- Sıcacık bir gülümseme dünyanın en kuvvetli antibiy...
- Anlamlı bir hikâye
- Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..
- Yazıklar olsun!
- Bağışlayın...
- ......
- Türkiye silahlanıyor mu, silahsızlanıyor mu?
- Sadece bir karar (2)
- Sadece bir karar (1)
- Düğün için yol kapatılır mı?
- Üzülmek neyi değiştirecek?
- Hormondan kaçarken, GDO’ya yakalanmak…
- Tenerife’in rögar kapakları, su, otopark ve çöp so...
- İçimden bir şey yazmak gelmiyor...
- Ne kadar çevreciyiz?
- Kocaeli 1. Kitap Fuarı…
- **************
- Kıymayın Efendiler!
- Tekrar soruyorum
- Sözde Kalmasın!
- MSG zararlı mı değil mi?
- Spor salonu olmayan spor lisesi!
- 24 Kasım Anadolu Lisesi…
- Çok geç olmadan!
- Yarın çok geç olabilir!
- Aklım karıştı…
- Oy kullanmak!
- Görünmeyen katkı, görünür başarı…
- Dört şey geri gelmez…
- Büyük düşünmenin büyüsü…
- Aklımıza takılanlar…
- Kadın erkek eşitliği komisyonu…
- Masal gibi…
- Uğur Mumcu Parkı…
- Siz nasıl çalışıyorsunuz?
- Küresel kararma…
- Teşekkür…
- Yeni yıl…
- ***
- Gül Baba Türbesi ve Tökely İmre Anıtı…
- Kabul edenler, etmeyenler? Kabul edilmiştir!
- Hayatın altın kuralları…
- Aday adayı olmak çook kolay…
- Buzdağının görünen yüzü…
- Ben lüksü sevmem…
- Velev ki…
- Kaliteli ve kalitesiz avukat…
- Yerel Seçimler, adaylar ve sorular…
- Yerim ihale kanununu…
- Ağız Sağlığı Sözde Kalmasın…
- Ne olacak halimiz…
- Üç hikaye, üç ders…
- Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?
- 18 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Deniz Feneri…
- Çivi…
- Biz burada film oynamıyoruz…
- Ödül…
- 14 Ağustos 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık kö...
- Olumsuzlukları olumluya çevirme…
- Önyargı üzerine…
- Bilgisayar ve gençlik…
- Seçim sizin!
- Kelebek etkisi…
- Aklıma Takılanlar…
- İşsizlik mi zor, iş yüzünden ölmek mi?
- Paradigmalar (2)
- Paradigmalar (1) …
- Fark yaratmak…
- Güvenmek, güvenilmek...
- 68 Kuşağından İnternet Kuşağına…
-
▼
Aralık 2010
(182)