1995 yılından beri tüm dünyada Nisan ayının son haftası, ‘‘televizyon seyretmeme haftası’’ olarak düzenleniyor. Bu kampanya çerçevesinde televizyonlar kapatılıyor. Televizyon izleyerek geçirilen zaman; kitap okumaya, spor yapmaya, aile ve arkadaşlarla birlikte olmaya ayrılıyor…Özellikle, dünya da televizyonun tuzağına düşen ilk ülke olan Amerika’ da, Sivil Toplum Kuruluşları televizyon bağımlılığından kurtulmayı amaçlayan eylemler düzenliyor.
Bu eylemlerin temel amacı; hiç değilse yılda bir hafta televizyonu kapatarak, televizyon karşısında harcanan zamanı daha anlamlı faaliyetlere ayırmak.
***
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde günde ortalama 4 saat televizyon izleniyor…
Yani hesaba vurduğumuzda 80 yıllık bir ömrün yaklaşık 10 yılı televizyon karşısında geçiyor…
Toplum olarak televizyonu; ‘‘bilgilenme, haber alma, eğitim alma’’ aracı olarak kullanmak yerine; -reytinglerden de anlaşıldığı gibi- ‘‘eğlence, magazin, pembe diziler, anlamsız yarışma programları, şarkıcı türkücü seçme yarışmaları’’nı izlemek için kullanıyoruz…
Bu bilinçsizcse televizyon izleme alışkanlığı yüzünden dünya ve ülke gündemi ile ilgili önemli haber programları ancak gece yarısından sonra yayımlanıyor...
Aslında bilinçsiz televizyon izleme eğilimi bağımlılık yaratıyor. İnsanı üretkenlikten ve yapacağı yararlı etkinliklerden uzaklaştırıyor…
Kim bilir? Belki de birileri tarafından istenen, beklenen bir durum bu…
Bağımlı, düşünmeyen, araştırmayan, sorgulamayan insanlar topluluğu…
***
Ben kendi adıma ‘elektronik para ve zaman tüketicisi’ olarak gördüğüm televizyonu, mümkün olduğunca izlememeye çalışıyorum…
Ama bu defa zorunluluktan dolayı bir hafta televizyon izleyemedim…
Geçtiğimiz hafta eşimle birlikte yurtdışında bir eğitim seminerine katıldık. Bu bir haftalık süreçte televizyon izleyemediğim gibi gazete de okuyamadım…
İnternetten güncel haberleri takip edebileyim diye bilgisayarımı yanıma aldığım halde…
***
Sabırsızlıkla girmeye çalıştığımız Avrupa Birliği’ne üye bir ülkenin tatil köyünde kapsamlı uydu anteninin olmaması, internete belli saatlerde sadece otele ait 3-5 tane bilgisayarla girilebilmesi, beni hem şaşırttı, hem düşündürttü…
Oysa bizim ülkemizde her evin damında, görüntü kirliliği yaratan, estetikten uzak onlarca uydu anteni vardır. Neredeyse tüm dünya kanallarını izleyebiliriz…
Bilgisayarınız ya da internet bağlantınız yoksa bile her köşe başında pıtrak gibi türeyen internet kafelerden istediğiniz bilgiye ulaşabilirsiniz…
Toplum olarak yeniliklere açığız. Teknoloji de ki hızlı değişimlere hemen ayak uyduruyoruz. Ama teknolojik gelişmeleri yerinde kullanabiliyor muyuz? Bilgi toplumu olma yolunda amaca uygun ilerleyebiliyor muyuz?
Doğru kullanamadığız teknoloji bize yarardan çok zarar mı veriyor?
***
Bu hafta; tüm dünya ile birlikte bir haftalığına televizyonlarınızı kapatmaya,
Ailenizle birlikte sinemaya, tiyatroya, baleye gitmeye,
Çocuğunuzla, eşinizle, arkadaşlarınızla sohbet etmeye,
Yeni kitaplar, dergiler okumaya, ne dersiniz?
Kendinizi bu hafta sınayın… Televizyon bağımlısı mısınız, değil misiniz?
* 24 Nisan 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(182)
-
▼
Aralık 2010
(182)
- Eğitim şart
- 16 mı?
- Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?
- ...................................
- Hak mücadelesi...
- Trafik kazaları...
- Her saniye değerlidir...
- Kaybedecek zaman yok!
- Bir türlü anlayamıyorum...
- Öğrenmeye açık olmak...
- Banyan Ağacı Olabilmek...
- ......
- 2010
- Düşünmek...
- Geçen hafta...
- 10 Aralık 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köş...
- İyi de kötü de bizim içimizde...
- Ne anlatırsan anlat...
- Her şeye rağmen, dişhekimleri günü kutlu olsun...
- Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız
- 12 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Kazlar ve takım ruhu
- En büyük bayram kutlu olsun...
- 22 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe ...
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...
- Bisiklet yolu çizdim, o halde vizyonerim !!!
- Yürüyen köşk
- Bayramlar mı değişti, bizler mi yaşlandık?
- Otopark sorunu
- Sıcacık bir gülümseme dünyanın en kuvvetli antibiy...
- Anlamlı bir hikâye
- Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..
- Yazıklar olsun!
- Bağışlayın...
- ......
- Türkiye silahlanıyor mu, silahsızlanıyor mu?
- Sadece bir karar (2)
- Sadece bir karar (1)
- Düğün için yol kapatılır mı?
- Üzülmek neyi değiştirecek?
- Hormondan kaçarken, GDO’ya yakalanmak…
- Tenerife’in rögar kapakları, su, otopark ve çöp so...
- İçimden bir şey yazmak gelmiyor...
- Ne kadar çevreciyiz?
- Kocaeli 1. Kitap Fuarı…
- **************
- Kıymayın Efendiler!
- Tekrar soruyorum
- Sözde Kalmasın!
- MSG zararlı mı değil mi?
- Spor salonu olmayan spor lisesi!
- 24 Kasım Anadolu Lisesi…
- Çok geç olmadan!
- Yarın çok geç olabilir!
- Aklım karıştı…
- Oy kullanmak!
- Görünmeyen katkı, görünür başarı…
- Dört şey geri gelmez…
- Büyük düşünmenin büyüsü…
- Aklımıza takılanlar…
- Kadın erkek eşitliği komisyonu…
- Masal gibi…
- Uğur Mumcu Parkı…
- Siz nasıl çalışıyorsunuz?
- Küresel kararma…
- Teşekkür…
- Yeni yıl…
- ***
- Gül Baba Türbesi ve Tökely İmre Anıtı…
- Kabul edenler, etmeyenler? Kabul edilmiştir!
- Hayatın altın kuralları…
- Aday adayı olmak çook kolay…
- Buzdağının görünen yüzü…
- Ben lüksü sevmem…
- Velev ki…
- Kaliteli ve kalitesiz avukat…
- Yerel Seçimler, adaylar ve sorular…
- Yerim ihale kanununu…
- Ağız Sağlığı Sözde Kalmasın…
- Ne olacak halimiz…
- Üç hikaye, üç ders…
- Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?
- 18 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Deniz Feneri…
- Çivi…
- Biz burada film oynamıyoruz…
- Ödül…
- 14 Ağustos 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık kö...
- Olumsuzlukları olumluya çevirme…
- Önyargı üzerine…
- Bilgisayar ve gençlik…
- Seçim sizin!
- Kelebek etkisi…
- Aklıma Takılanlar…
- İşsizlik mi zor, iş yüzünden ölmek mi?
- Paradigmalar (2)
- Paradigmalar (1) …
- Fark yaratmak…
- Güvenmek, güvenilmek...
- 68 Kuşağından İnternet Kuşağına…
-
▼
Aralık 2010
(182)