Bayramlar neşedir…
Mutluluktur huzurdur…
Bayram da herkes sevdikleri ile bir araya gelir.
Dargınlar barışır, kırgınlar birbirlerini affederler.
Fakat bu bayram diğerlerinden farklı…
Hepimiz de bir hüzün, bir burukluk var.
***
Geçen hafta Şırnak’ta, köylerine su getirebilmek için çalışma yapan köylüleri taşıyan minibüs taranarak 13 kişi hayatını kaybetmişti. Bu olayın üzüntüsü içindeyken, yeni bir haber geldi.
Gabar Dağ’ında arkadaşlarının güvenliğini sağlamak için araziye çıkan operasyon timi, hain saldırıya uğrayarak 13 askerimiz şehit olmuştu. Şehitlerimizin cenazeleri henüz memleketlerine gönderilmeden, biri yine Şırnak’ta diğeri Diyarbakır’da iki askerimizin şehit edildiğini öğrendik.
***
Şehitlerimiz baba ocaklarında gözyaşları içinde, toprağa verildi. Anaların yürek dağlayan feryatları, kahrolsun PKK sloganlarına karıştı…
Ancak bu tepkiler ve sloganlar sadece cenaze süresince gösterildiğinden cılız kalıyor. Cumhuriyet mitinglerinde olduğu gibi toplumsal bir dayanışma göstererek, terörü lanetlemeliyiz. Terörün insanlık suçu olduğunu ve lanetlediğimizi milyonlar bir araya gelerek haykırmalıyız. Teröre karşı bir seferberlik başlatmalıyız. Belki o zaman terörü engelleme konusunda bir adım atmış olabiliriz. Sebebi ne olursa olsun terör meşru kabul edilemez. Bölge de barış demokrasi ve adalet istediklerini söyleyenlerin, haksızlığa karşı olma anlayışı bu mudur?
Masum insanları öldürmek adalet midir?
Barış ve demokrasi isteyenlerin, değil masumları öldürmek bir karıncayı bile incitmemeleri gerekir.
***
Son günlerde üst üste bu kadar şehit vermemiz büyük kentlerimizde yaşanan bombalı saldırılar, PKK terör örgütünün yeniden silahlı propaganda dönemini başlattığını gösteriyor. Bunun nedenini; Bahçeşehir Üniversitesi terör uzmanı Ercan Çitlioğlu: “Ordumuzun yaptığı operasyonlarla PKK terör örgütü ciddi kayıplar verdi. Yaklaşan kış mevsimi barınma olanaklarını ciddi ölçüde zorlaştıracak. Bu durum moral çöküntüsüne yol açıyor. Tabanlarının kaymasını önlemek için bu çöküntüyü önlemek zorundalar. Son dönemdeki eylemlerin nedenlerinden biri budur. Örgüt Gönüllü Köy Korucularını tehdit olarak görüyor. Korucuların artmasını engellemek için onlara saldırıyor. Ayrıca Barzani’nin bölgede son dönemde etkili olması da rahatsızlık veriyor. Genel seçimlerde DTP’nin örgütün istediği başarıyı yakalayamaması, yaklaşan yerel seçimlerde başarısız olma korkusu bu eylemleri arttırıyor” şeklinde açıklıyor…
***
Bu yılın başından beri, 98 güvenlik görevlisi PKK’nın saldırıları sonucu hayatını kaybetti. Türkiye-ABD-Irak arasında kurulan terörle mücadele koordinasyon sistemi ise işlemedi. Bu iktidar partisi AKP’nin terörle mücadele koordinasyon sistemi işlemedi. Bu iktidar partisi AKP’nin terörle mücadele politikası yetersiz ve etkisiz olduğunu göstermektedir. Başbakan’ın “Önümüzdeki ay, Amerika’ya gittiğimde bu konuları Başkan Bush’la görüşeceğim” demesi ise ayrı bir gaf… Geçen yıl Bush’la görüştü de ne oldu sanki? “Bush’u PKK ile mücadelede kararlı gördüm.” Demişti. Bush’a sormadan biz bir şeyler yapsak, çözüm üretsek olmaz mı?
İnşallah bu bir ay içinde teröre başka şehitler vermeyiz.
***
Yarın Bayram…
Şehitlerimizin evlerinde bayram sevinci yerine üzüntü var.
Neşe, mutluluk yerine; acı var, gözyaşı var, matem var. Sevdiklerine kavuşamama duygusu var…
Bu aileler bu acıyı hak ettiler mi? Tek suçları gözlerinden bile sakındıkları çocuklarını, vatani görevini yapmaları için asker ocağına yollamak mı?
***
Terör doğu, batı, kuzey, güney ayırmıyor. Şehitlerimiz ülkenin dört bir yanından. Arkalarından Türkçe, Kürtçe, Arapça ağıtlar yakılıyor. Öyle ise neden ve kimin için bu ölümler?
* 11 Ekim 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
* 11 Ekim 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
