Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kültür merkezleri...


Kültür merkezlerinin yapım amacı; yaşadığımız toplumda ki kültürel faaliyetleri bir araya getirmek, bu faaliyetlerin yapılmasında odak noktası olmak ve kültür faaliyetlerine örnek teşkil etmektir. Eğitim, eğlence ve dinlence gibi etkinliklerin gelecek nesillere tanıtılması ve öğretilmesinde de aracı olmaktır. Çok çeşitli kültürlerin gelişmesine sahne olan ülkemizde, kültür merkezlerinin yerel kültürel kimliği simgeleyen yöresel mimari ile çağdaş yorumunun bir arada tasarlanması gerekir.
Kültür merkezi dediğimizde; küçükte olsa bir tiyatro salonu, resim atölyesi, resim galerisi dans salonu vs. olması gerekir. Mimarisi, ısı ve ses yalıtımı, akustiği standartlara uygun olmalıdır. Eğlence ve dinlencenin yanında eğitim yönü de ağır basmalıdır.
İlimizde ki kültür merkezlerine bir bakalım... .
Dışarıdan bakıldığında hiçbir masraftan kaçılmamış son derece gösterişli binalar, Kültür Merkezleri Daire Başkanlığına bağlı oldukça donanımlı bir kadro... Peki, bu Kültür Merkezleri’nde sanatsal ve kültürel açıdan ne tür etkinlikler yapılmaktadır. Yöre halkı bu etkinliklerden ne kadar faydalanmaktadır? Şekerpınar’dan tutunda Bahçecik’e kadar yapılan Kültür Merkezleri’nde nişan, düğün, birkaç İlköğretim Okulunun resim sergileri ve buna benzer etkinliklerin dışında ne tür sanatsal etkinlikler yapılmıştır? Eğer amaca yönelik değil ise bu trilyonluk yatırımlar neden yapılmıştır? Aslında İlimizde inşa edilen bu binalara Kültür Merkezi yerine çok amaçlı salon diye adlandırırsak daha uygun olur sanırım. ‘‘Şekerpınar çok amaçlı salonu, Yuvacık çok amaçlı salonu, Bahçecik çok amaçlı salonu’’

* * *
Kültüre bu kadar çok önem verip trilyonluk kültür merkezlerini inşa eden hükümetin ilgili Bakanlığı, kültür varlığı olarak tescillenen İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi’ni ve Muhsin Ertuğrul sahnesini yıkma kararı alıyor. Sebep ise bu binaların eskidiği ve ihtiyaca cevap vermediği...
Bir taraftan kültür ve sanat adına fazla bir şey yapılmayan merkezler inşa edilirken, diğer taraftan da ismi tarihe kazınmış bir kültür merkezi yıkılmak isteniyor. Bu nasıl bir çelişkidir böyle...
Kritik bir dönemden geçiyor tiyatro dünyamız. Bu yıl Dünya Tiyatro Günü her yıl olduğu gibi sadece bildirilerin okunması ve tiyatroların kapılarının seyirciye ücretsiz açılması şeklinde gerçekleşmedi. Sanatçılar ve sanatseverler Kültür Merkezlerini yıkma zihniyetini şarkılarla türkülerle protesto ettiler. Atatürk Kültür Merkezi’nin az bir masrafla dünyanın en modern yapısı haline gelebilecekken, yıkılmak istenmesi aklımıza ilginç sorular getiriyor.
Yerine ne inşa edilecek? Hangi proje uygulanacak?
2010 yılında İstanbul Avrupa kültür başkenti olmaya hazırlanırken, zaten bir elin parmakları kadar az olan gerçek kültür merkezlerinin yerine yenileri inşa edilmeden, eskilerinin yıkılmasına seyirci kalmamalıyız.

*Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.M.Kemal ATATÜRK 

* 29 Mart 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı