İlimizde ki Tıp Fakültesi ve özel hastaneler dahil tüm hastanelerimiz tıka basa kanser hastaları ile dolu. Hastanelerimiz de kimyasal tedavi ve ışın tedavisi için uzun kuyruklar var. Işın tedavisi için cihazları kapasitesinin üzerinde çalıştığı için sık sık bozuluyor. Kısacası Kocaeli’nde kanser hastası sayısı her geçen gün artıyor…
Dilovası bölgesinin ıslah edilmesini beklerken, kent merkezinde ki bir fabrikadan çıkan zehirli atıkları soluduğumuzu düşünmek bile korkunç…
İZAYDAŞ yakınlarında oturan tanıdıklarımdan gece yarısından sonra zaman zaman fabrikadan pis kokular geldiğini duyuyorum. Bu kokunun tarifinin imkânsız olduğunu, çürük yumurta kokusundan bile daha kötü bir koku olduğunu söylüyorlar. Hele bir de rüzgâr kuzey doğudan esiyorsa, insanın nefesinin kesildiğinden bahsediyorlar…
Acaba bu karbon filtre dedikleri nesne bazen dışı mı bırakılıyor? Eğer devre dışı bırakılıyorsa yetkililere soruyorum, “siz de hiç vicdan yok mu”? “ Yoksa hala Bize bir şey olmaz ” “zihniyeti ile mi hareket ediyorsunuz?
Çernobil faciasından sonra radyasyonlu çayı yudumlayan bakanımızı unutamadık…
***
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın görevleri sadece çevrenin, ormanların korunması, geliştirilmesi değildir. Görevlerinin arasında her türlü çevre kirliliğinin önlenmesi ile gerekli tedbirlerin alınması çalışmalarının yapılması da vardır. Çevre ve Orman Bakanlığımızın, ilimiz de çevre kirliliği yaratan kuruluşlarla ilgili ne gibi çalışmaları vardır?
Çevrenin korunması ve kirliliğinin önlenmesi için çevre standartları ve çevrebilimle ilgili kıstaslar esas olmak üzere her türlü analizi, ölçüm ve kontrolleri gerçekleştirmek için amacıyla laboratuarlar kurmuş mu? Mevcut kamu kurum ve kuruluşlarının laboratuarlarından yararlanılıyor mu? Kirlenmenin mevcut olduğu bölgeleri ve sektörleri tespit ederek izleyip, bu sorunların teknik, idari ve finansman bakımından çözümünü sağlıyor mu?
***
Büyükşehir Belediyemiz, görsel anlamda çevreyi güzelleştirmek için 1,5 milyon adet lale dikti. Baktıkça içimiz açılıyor. Kendimizi lale devrinde hissedip lalelerle ilgili bildiğimiz ne kadar şarkı varsa, mırıldanıyoruz. Beynimiz mutluluk hormonu endorfini salgılanıyor ama maalesef bu hormon kanser olmayı engellemiyor. Sadece geçici bir mutluluk veriyor… Aslında fabrika bacalarından zehirli gazlar çıkarken benim lalelere hiç ihtiyacım yok. Ben yetkin ve donanımlı yöneticilerimin öncelikle sağlığımı korumasını istiyorum. En temel insanlık haklarımızdan olan sağlık hakkımı istiyorum. Be kentte güvenle yaşamak istiyorum. Ben ne zaman kanser olacağım, sırada kim var başkan demek istemiyorum.
***
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Kanser Haftası” nedeniyle 81 ilin Sağlık Müdürlüklerine genelge gönderdi. Bu genelge de kanser ile mücadelede; sağlıklı beslenme, sigara güneş ve güneş ışınlarından korunma, güvenli su kullanımı, erken teşhis ve tedavinin önemli bir yer tuttuğunu bildirdi.
“Halkımızın kanser konusunda bilgilendirilmesi, hastalıkla mücadelede çok önemli rol oynamaktadır” dedi.
İyi dedi hoş dedi de genelge de yazmayı unuttuğu bir madde var. Kanserle mücadele etmek için saydığı maddelere, “ tüm bunları yaparken nefes almamaya dikkat edin ” maddesini de ilave etmesi gerekiyor. Çünkü kanser olmamak için aynı zaman da soluduğumuz havanın da temiz olması gerekiyor…
* 19 Nisan 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
* 19 Nisan 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı