İşsizliğin sebepleri arasında hızlı nüfus artışı, eğitim eksikliği, gelir dağılımında ki adaletsizlik, yetersiz yatırımlar, bölgeler arası gelişmişlik farkları, yüksek oranlı enflasyon vb. sayılabilir…
Batı ülkelerinde ki en büyük korku işsizlik iken, bizim ülkemizdeki işsizlik oranı batı ülkelerinden fazla olmasına rağmen aynı oranda korktuğumuz söylenemez. Bunun en önemli nedenlerinden biri de ataerkil bir toplum yapımızın olmasıdır. Genelde işsiz kalan kişiye ailesi veya yakın çevresi maddi manevi destek olmakta, sıkıntılarını az çok paylaşmaktadır. Gerçi ekonomik krizler yaşandıkça toplumun bu koruyucu yaklaşımının da eskiye nazaran azalmakta olduğunu görmekteyiz. Bir yerde insanlar da kendi dertlerine düşmeye başlıyor…
AKP’nin uyguladığı yanlış ekonomik programlar sonucu işsiz sayısında ciddi artışlar nedeni ile işsizlik sorunu toplumsal krize dönüştü. İşsizlik oranları 2002 yılında yüzde 16,8 iken 2007 Ocak döneminde yüzde 20’ye tırmandı.
Ülkemizde iki buçuk milyon resmi, iki buçuk milyon gayri resmi işsiz var. ‘Her yıl yaklaşık yedi yüz bin genç işsizler ordusuna katılıyor’. Köyden kente göç ise dokuz yüz bin…
İşsizlik eğitim düzeylerine göre farklılık gösteriyor. Yapılan araştırmalara göre en yüksek işsizlik oranı, lise mezunlarında görülmektedir. Ülkemizde en yüksek işsizlik oranı yaşı ise 20–24 yaş arasıdır.
Ülkemizde işsizlik sigortası henüz yaygınlaşmadığı için insanlar ücretine bakmazsızın geçici işlerde çalışabilmektedir. İstatistiklerde bu kişiler işsiz kabul edilmediği için de oranları değişmektedir. Bu kişilerin işsiz sayılmaları durumunda, işsizlik oranının sanılandan çok farklı olacağı görülmektedir…
Bu rakamlar ne kadar inanılmaz ve ürkütücü geliyor kulağımıza öyle değil mi?
Peki, önümüzdeki 10–20 yıl içinde artacak nüfusu ve işsizler ordusunu düşünebiliyor muyuz?
Bu konu ile ilgili B planımız var mı?
***
‘Bu hafta sonu çocuklarımız ÖSS’ye (Öğrenci Seçme Sınavı) katılacaklar.’
Üç yıldır gecelerini gündüzlerine kattılar. Okuldan dershaneye, dershaneden özel derslere gittiler. Ergenlik sivilceleri için kaygı bile duymadan… Boylarının uzadığını bile fark edemeden…
Sonuçta bin bir emekle yetiştirdiğimiz çocuklarımızın hayat denen dişli çarktaki başarısı veya başarısızlığı tek bir sınavla tespit edilecek…
***
Lise birinci sınıftaki bir çocuktan geleceğini şekillendirmesini istiyorsunuz.
Seçtiği bölüme göre sonradan değiştiremeyeceği bir mesleğe adım atmasını bekliyorsunuz. Her yıl ampul değiştirilir gibi eğitimin, müfredatın, not sisteminin, sınıf geçmenin kitap içeriklerinin değiştirildiği bir ülkede…
Diyelim ki doktor olamaya karar verdi çocuğunuz ve fen bölümünü seçti. Üç yıl sonra da bu kararının yanlış olduğunu anladı. Ne olacak?
Benim tanık olduğum ve mutlaka sizinde tanık olduğunuz, sonu mutsuz biten bu tarz hikâyeler vardır.
***
Çocuklarımızın yeteneklerini, ilgi alanlarını, hayattaki amaçlarını, hedeflerini, vizyonlarını doğru olarak saptamadan meslek seçmelerinin doğru olduğuna inanmıyorum…
Mutlu öğrenci ve aileler için, işsizlik sorununa kısmi de olsa çözüm getirebilmek için, eğitim ile ilgili reformların bir an önce yapılması gerekiyor. Çocuklar lisede mesleki eğitime yönlendirilerek en çok ihtiyaç duyulan teknikerlerin yetiştirilmesi, işsizlik sorunun da bir nebze çözüm olacaktır. Böylece üniversite kapısından dönen binlerce liseli genç işsiz kalmayacaktır…
ÖSS’ye katılacak olan tüm öğrencilere başarılar diliyorum. ASLA VAZGEÇMEYİN…
* 14 Haziran 2007 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe yazısı
Blog Arşivi
-
►
2018
(12)
- ► Haziran 2018 (1)
- ► Mayıs 2018 (6)
- ► Nisan 2018 (2)
-
►
2017
(20)
- ► Kasım 2017 (2)
- ► Eylül 2017 (2)
- ► Ağustos 2017 (2)
- ► Temmuz 2017 (4)
- ► Haziran 2017 (1)
- ► Nisan 2017 (1)
-
►
2015
(34)
- ► Eylül 2015 (1)
- ► Nisan 2015 (9)
- ► Şubat 2015 (3)
-
►
2014
(22)
- ► Aralık 2014 (4)
- ► Kasım 2014 (4)
- ► Eylül 2014 (1)
- ► Haziran 2014 (1)
- ► Mayıs 2014 (1)
- ► Nisan 2014 (1)
- ► Şubat 2014 (3)
-
►
2013
(43)
- ► Aralık 2013 (2)
- ► Kasım 2013 (4)
- ► Eylül 2013 (9)
- ► Haziran 2013 (4)
- ► Mayıs 2013 (4)
- ► Nisan 2013 (2)
- ► Şubat 2013 (4)
-
►
2012
(52)
- ► Aralık 2012 (4)
- ► Kasım 2012 (5)
- ► Eylül 2012 (4)
- ► Ağustos 2012 (4)
- ► Temmuz 2012 (4)
- ► Haziran 2012 (5)
- ► Mayıs 2012 (4)
- ► Nisan 2012 (5)
- ► Şubat 2012 (4)
-
►
2011
(45)
- ► Aralık 2011 (6)
- ► Kasım 2011 (5)
- ► Eylül 2011 (5)
- ► Ağustos 2011 (3)
- ► Temmuz 2011 (5)
- ► Haziran 2011 (12)
- ► Şubat 2011 (3)
-
▼
2010
(182)
-
▼
Aralık 2010
(182)
- Eğitim şart
- 16 mı?
- Kocaeli neden solun kalesi olmaktan çıktı?
- ...................................
- Hak mücadelesi...
- Trafik kazaları...
- Her saniye değerlidir...
- Kaybedecek zaman yok!
- Bir türlü anlayamıyorum...
- Öğrenmeye açık olmak...
- Banyan Ağacı Olabilmek...
- ......
- 2010
- Düşünmek...
- Geçen hafta...
- 10 Aralık 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köş...
- İyi de kötü de bizim içimizde...
- Ne anlatırsan anlat...
- Her şeye rağmen, dişhekimleri günü kutlu olsun...
- Kendimizle barışmadan Kocaeli seçmeniyle barışamayız
- 12 Kasım 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Kazlar ve takım ruhu
- En büyük bayram kutlu olsun...
- 22 Ekim 2009 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe ...
- Sorunlara değil, çözümlere odaklanmak...
- Bisiklet yolu çizdim, o halde vizyonerim !!!
- Yürüyen köşk
- Bayramlar mı değişti, bizler mi yaşlandık?
- Otopark sorunu
- Sıcacık bir gülümseme dünyanın en kuvvetli antibiy...
- Anlamlı bir hikâye
- Elinizden geleni değil, ne gerekiyorsa!..
- Yazıklar olsun!
- Bağışlayın...
- ......
- Türkiye silahlanıyor mu, silahsızlanıyor mu?
- Sadece bir karar (2)
- Sadece bir karar (1)
- Düğün için yol kapatılır mı?
- Üzülmek neyi değiştirecek?
- Hormondan kaçarken, GDO’ya yakalanmak…
- Tenerife’in rögar kapakları, su, otopark ve çöp so...
- İçimden bir şey yazmak gelmiyor...
- Ne kadar çevreciyiz?
- Kocaeli 1. Kitap Fuarı…
- **************
- Kıymayın Efendiler!
- Tekrar soruyorum
- Sözde Kalmasın!
- MSG zararlı mı değil mi?
- Spor salonu olmayan spor lisesi!
- 24 Kasım Anadolu Lisesi…
- Çok geç olmadan!
- Yarın çok geç olabilir!
- Aklım karıştı…
- Oy kullanmak!
- Görünmeyen katkı, görünür başarı…
- Dört şey geri gelmez…
- Büyük düşünmenin büyüsü…
- Aklımıza takılanlar…
- Kadın erkek eşitliği komisyonu…
- Masal gibi…
- Uğur Mumcu Parkı…
- Siz nasıl çalışıyorsunuz?
- Küresel kararma…
- Teşekkür…
- Yeni yıl…
- ***
- Gül Baba Türbesi ve Tökely İmre Anıtı…
- Kabul edenler, etmeyenler? Kabul edilmiştir!
- Hayatın altın kuralları…
- Aday adayı olmak çook kolay…
- Buzdağının görünen yüzü…
- Ben lüksü sevmem…
- Velev ki…
- Kaliteli ve kalitesiz avukat…
- Yerel Seçimler, adaylar ve sorular…
- Yerim ihale kanununu…
- Ağız Sağlığı Sözde Kalmasın…
- Ne olacak halimiz…
- Üç hikaye, üç ders…
- Mikrop mu sorun, sorun mu mikrop?
- 18 Eylül 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık köşe...
- Deniz Feneri…
- Çivi…
- Biz burada film oynamıyoruz…
- Ödül…
- 14 Ağustos 2008 Bizim Kocaeli Gazetesi haftalık kö...
- Olumsuzlukları olumluya çevirme…
- Önyargı üzerine…
- Bilgisayar ve gençlik…
- Seçim sizin!
- Kelebek etkisi…
- Aklıma Takılanlar…
- İşsizlik mi zor, iş yüzünden ölmek mi?
- Paradigmalar (2)
- Paradigmalar (1) …
- Fark yaratmak…
- Güvenmek, güvenilmek...
- 68 Kuşağından İnternet Kuşağına…
-
▼
Aralık 2010
(182)