Batman’da Kuş gribi...
170 kanatlı hayvan telef oldu...
3 çocuk kuş gribi vakası ile hastanede yatıyor...
Hastalığın görüldüğü köy karantina altında...
Salgın tehdidi yok...
Bu cümleler size tanıdık geliyor mu?
Nedir kuş gribi?
Göçmen kuşlarla mı bulaşıyor?
Korunma yolları nelerdir?
Uzmanlara göre on beş çeşit kuş gribi virüsü var. Bunlardan H5N1 denen virüs insanlara bulaşıyor. Geçen yıl Asya’da başlayıp, Rusya ve Romanya’dan sonra ülkemizde de görülmesi ile gündemimizde yerini aldı. Hatırladığım kadarıyla Manyas’ta başlayıp, Doğubeyazıt hatta Kandıra’nın köylerinde kanatlı hayvanların ölümü görülmüştü.
Bu hayvanların vahşice itlaflarını televizyondan izlemiştik.
Aslında H5N1 virüsünün insana bulaşarak hastalık yaratma riski düşük deniyor. Ama hasta hayvanlarla doğrudan temasla, solunum yolu ile veya virüsün bulaştığı araçlarla geçebiliyor. En önemli belirtisi 38 dereceyi aşan yüksek ateş ve kuru öksürük...
Bildiğim kadarıyla da henüz etkin bir tedavisi ya da aşısı yok...
Geçtiğimiz yıl konuyla ilgili bilgilenmek istedim. Bir hekim, bir siyasetçi, bir vatandaş olarak; bana düşen görev nedir? Ne yapabilirim? Diye bu konu ile ilgili çalışmaları olan bir uzmana sordum. Aradan bir yıl geçtikten sonra aynı konular gündeme gelince; aldığım elektronik posta aklıma geldi. Bu e-postayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
***
Bu konu aslında sadece hükümetin değil, tüm halkın açığı...
1-Yeterli karantina tedbiri alınmadı.
2-Karantina ve itlaf ekiplerinin televizyonlara yansıyan görüntüleri tam bir komedi.
3-Yurttaşların tek tek tepkileri çok ilginç.
—Tavuğunu vermeyenler ama canını bu vatan için vereceğini söyleyenler(!)
—Hasta tavuğu kesip çocuklarına yedirenler.(Taammüden adam öldürmeye teşebbüs)
—Karantina ve tedbirler için giden kamu görevlilerine direnip zorluk çıkaranlar. (Halk sağlığına tehdit)
Bu olaylar dizisi çok incelenmesi gereken bir dizi…
Eğer resmi bir genelge ile göçmen kuşlar ülkemiz hava sahasından uzak tutulmaz ise, (Daha önce fayın yerini değiştiren Erzincan il genel meclisi kararı olduğu unutulmamalıdır.)
Bu salgının hiçbir zaman geçmeyeceğini unutmamalıyız. Bu nedenle konu her zaman canlı tutulmalıdır.
Komplo teorisi açısından bakarsak; bu salgın neden sadece Türkiye’de?
1-Doğubeyazıt’a veya Türkiye’nin başka bir yerine yabancı uzman davet edilecek mi?
Türkiyede bu konunun uzmanı yok mu? Bu konuda laboratuar tahlillerini yapabilecek kaç merkezimiz var? Gelecek uzmanlar sadece kuş gribi uzmanımı yoksa bu bahane ile başka kuşları damı gözleyecekler?
2-Türkiye’deki entegre tavuk ve yumurta üretim sistemi zor duruma düşerse ne olur? Eğer bu işletmeler ucuza başkalarına (yabancılara )kapatılırsa ne olur?
Bildiğim kadarıyla bu firmaların şu ana kadar hisse değerleri %75düştü.Yani birkaç ay önce 100 YTL olan firma değeri şimdi 25YTL.Bir süre sonra 10 YTL olacak.
Bu konu aslında bütün boyutları ile ele alınmalı. Komplo teorileri mantığı, olayların getirildiği nokta ve alınan kararlardan kim kar-zarar edecek şeklinde sorulursa ve kararlar ile uygulamalar buna göre belirlenirse; vatandaş, aydın hekim, öğretim üyesi, siyasetçi, kamu görevlisi, kamu gönüllüsü vb olarak tavırlarımızı doğru belirlemiş oluruz.
Aksi takdirde:
1-Kümes hayvancılığını hemen yasaklar,
2-Entegre tesislerimizin değerini düşürür,
3-bu tesisleri birilerine kapattırır,
4-Bir süre sonra beyaz eti yurt dışından göçmen kuşların üzerinden uçmadığı (Eğer dünyada böyle bir yer varsa ) kuş gribinin görüldüğü belirtilmeyen komşu ve dost ülkelerden ithal ederiz.
5-Bu dondurulmuş beyaz etleri (H5N1 virüsü soğuk ortamda ölmüyor, yasamaya devam ediyor) afiyetle yeriz.
6-Kus gribinden hasta olan sadece kanatlı kuşlar değil. Kanatsız kuşlarda hasta oluyorlar. Hastalık sadece solunum yollarını tutan bir grip değil. Bazen beyinlerde grip oluyor.
***
Anlaşılan o ki; geçen yıldan bu yana değişen bir şey yok. Tek fark Asya ülkelerinden sonra İngiltere ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerde de görülmesi...
Neyse ki Batman da üç çocuğun kuş gribi olmadığı anlaşıldı. Yüreklerimize sular serpildi. Çok şükür, Kırım Kongo Ateşi hastalığı esnasında keneden korunmak için ‘paçalarınızı çoraba sokun’ diyen sağlık bakanı, göçmen kuşların ülkemizden geçmemesi için genelge yayınlamasına gerek kalmadı. Bu hastalıkları önceden tahmin eden ticari dahiler de durumdan vazife çıkartarak, pastörize yumurta fabrikaları kurdu...
*Zirveye çıkarken gördüklerine selam vermeyi unutma. İnerken de aynı yolu kullanacaksın. Golty *