Ben, 46 yıl önce Hendek Sakarya’da doğdum ve 15 yaşıma kadar
orada yaşadım.
31 yıldır Kocaeli’nde yaşayan biri olarak biliyorum ki; deniz
kenarında yaşayanlar, denizin kıymetini yeterince bilmiyorlar...
Biz çocukken, denizi görebilmek için yaz tatilini iple
çekerdik…
O dönemlerde; Kuşadası, Bodrum, Antalya, hatta Kefken- Kerpe
bile bizim için hayaldi.
Yaz tatilinde, bazı hafta sonları soluğu Kocaeli- Körfez’de
alırdık.
Karamürsel, Değirmendere, Tütünçiftlik, Tavşancıl ya da Şirinyalı
sahillerinden birinde…
Bizim için o yaşlarda deniz, plaj, kum, midye toplamak,
koruma faktörlü güneş kremlerinden bihaber- acısını sabaha kadar sırtımızda
hissedeceğimizi bile bile- bütün gün güneşin altında denizle buluşmak ve yanıklara
sürülen yoğurtlarla, geceleri yakamozların pırıltısını düşlerimizde görmek,
muhteşem bir duyguydu…
…
Doğusunda
Tütünçiftlik batısında Yarımca yer alan, 140 bin nüfusun yaşadığı; bir
zamanlar yüzdüğümüz, tenekeler dolusu midyeler çıkardığımız Körfez İlçesi’nin Yarımca
sahilinde, birkaç yıldır 504.883
metre kare büyüklüğünde devasa bir liman yapılması için
plan ve projeler yapılıyor. Şaka gibi değil mi?
Dünya, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişi yaşarken; 60’ lı yıllarda devlet eliyle
Körfez’de ilk sanayi tesislerinden olan Tüpraş ve İgsaş kurulmuştu.
O zamanlarda bilimsel
olarak yer seçimi düşünüldü mü bilmiyorum ama 1999 Marmara depreminde tam
kırılmayan fay hattının Tüpraş’ın içinden geçtiği söyleniyor. Bu depremi
yaşayanlardan biri olarak, Tüpraş’ın patlama tehlikesi geçirdiğini, an be an
yaşamıştım…
Hal böyle iken, bu bölgeye Körfez’deki mevcut 40’dan fazla irili
ufaklı liman ve iskele toplamından daha
büyük, devasa Dubai Port limanını yapmak istemek;
bu limanı yapmak için kilometrelerce denizi doldurmak
hangi akla hizmettir?
1110 metre uzunluğunda kıyı kenar
çizgisine dik istikamette iskele yapmak ne demektir?
Gerçekten aklım şaştı!
Eğer Dubai Port projesi gerçekleşirse, daha da vahim olanı sırada
bekleyen projeler…
Bu projenin gerçekleşmesi halinde, sırada bekleyen başka liman
projeleri var. Dolayısı ile bu projeler bittiğin de, “Körfez” diye bir şey
kalmayacağı kuşkusuzdur. Hatta liman ve iskelelerin yapımı nedeniyle doldurulan
Körfezi yürüyerek karşıdan karşıya geçmek neredeyse mümkün olacaktır.
Peki, Dubai Port limanın yapımının durdurulması için kaç
kişi canla başla uğraşıyor?
Saymaya kalksak, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar
az… Yargıya
başvurdular ve Dubai Port’un yapımını şimdilik durdurdular.
...
Kime sorsak çevreci, kime sorsak çevre konusunda ahkam
kesiyor ancak İstanbul’un
kirletici ne kadar sanayi ve limanı varsa hepsi soluğu Kocaeli’nde, Sakarya’da
Düzce’de aldığı halde kimseden tık yok! Bu nasıl bir çevrecilik bilincidir?
Biz ne zaman “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”
düşüncesini bile aşarak yılan dokunduğu halde kıpırdamayan bir toplum olduk.
Neden bu kadar tepkisiz, umursamaz olduk?
Can çekişen Körfez’in talan edilmesine gerçekten göz
yummaya devam edecek miyiz?
Yoksa duyarlılık gösterip, Dubai Port projesinin
akıbetini takip mi edeceğiz?
Posta Gazetesi Doğu Marmara Eki 28 Mayıs 2011