Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Maşukiye'ye kıymayın efendiler!

Geçen hafta yerel gündeme damgasını vuran konu:
Hızlı tren projesi için, İlimiz Kartepe İlçesi Maşukiye Beldesi civarında (Yanıkköy),
TCDD DemiryollarıGenel Müdürlüğü tarafından yapılması planlanan “Kireçtaşı ocağı ve kırma-eleme tesisi” projesi idi.
Proje ile ilgili ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) toplantısıgeçtiğimiz ay yapılmış ve yörede yaşayan halk tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Köy sakinleri bu projeye karşıçıkarak, ÇED toplantısını yaptırmayınca, sanki tesis kurulmayacakmış gibi sevinip, mutlu olmuşlardı. Birçok duyarlı çevreci ile birlikte o gün, bende bu sevince ortak olmuştum.

 ***
 
Yörede yaşayan halk kesinlikle taşocağı istemediklerini ifade etmişlerdi ama yine de içimde bir korku vardı.
Çünkü daha önce katıldığım ÇED toplantılarında da, halk çevreye ve kendilerine zarar vereceğini düşündükleri tesislerin yapılmasına karşı çıkmış, tesisi istemediklerini söylemiş, ÇED toplantısı raporu olumsuz çıkmıştı. Ancak buna rağmen, bakanlıktan tesislerin kurulması ile ilgili olur raporu çıkmıştı.
İçimde ki korkuyu bastırmaya, “Yok artık, yemyeşil cennet gibi beldemize, bu kötülüğü yapamazlar” diye düşünmeye çalışırken, kötü haber geldi.
İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin ve Tarım İl Müdürlüğü’nün olumsuz raporlarına rağmen;
İçme suyu havzalarında koruma alanları yönetmeliğine rağmen;
Bilim adamlarının burada yapılacak olan taş ocağının, ekosisteme zarar vereceğini söylemesine rağmen;
Maşukiye’de yaşayan ya da yaşamayan herkesin karşı çıkmasına rağmen;
Kenti yönetsin diye yetki verilen, en üst makamda ki kişilerin, olumlu görüş bildirdiğini öğrendik!
Bu yetkililerin, Kocaeli halkının çıkarlarını korumak yerine, müteahhit firmanın çıkarlarını korumasını algılamak çok zor.
Koskoca Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu duruma karşıçıkanlara, ne anlama geldiği hala tartışılan, anlaşılamayan “ Tatlı su yosması” teriminin TDK (Türk Dil Kurumu)’ya eklenmesini öneriyorum.
İleride Maşukiye’nin ciğerlerinin ortasında bir ülser yarasıgibi görünen çıplak görüntüyü merak eden çocuklar, kenti yöneten Belediye Başkanının tarihe mal olmuş bu ilginç sözünü duysunlar, bilsinler.
***
Kimse prestij proje, mili proje hızlı trene karşı değil. Hatta geç bile kalındı.
Karayolu taşımacılığı yerine, demiryolu taşımacılığı çok daha önemli ve anlamlı…
Sadece projeyi yapacak olan kişi daha çok para kazansın diye, doğanın katledilmesine karşı.
Zira bu taş bulunmaz Hint kumaşı değil, en fazla 100 km. uzaklıkta daha önceden açılan taş ocaklarından da biraz fazla nakliye ücreti verilerek getirtilebilir
Maşukiye’ye kıymayın efendiler!