Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Eğitimle ilgisi var mı dersiniz?

Nasıl bir toplum olduk biz böyle?



Her gün, basında çıkan yeni cinayet ya da yaralama haberleri ile irkiliyorum…


Sabah-akşam dayak attığı karısını, evi terk etti diye yolun ortasında bıçaklayan/ kurşunlayan koca tipine;


Erkek arkadaşına mesaj attı diye, kız kardeşini göz kırpmadan katleden ağabeylere;


Bakkala alışverişe ya da komşuya oturmaya gitti diye komaya sokulan kadınlarla ilgili haberlere; toplum olarak alıştık sanki. Doğru dürüst tepki bile vermiyoruz.


Ara sıra “kadına şiddete hayır” diye bağırıyor, pankart açıyoruz. Sonrasında yine eski tas, eski hamam…






Kadına şiddetin yanı sıra, hemen her gün; “Neden yan baktın? Neden benim yerime park ettin? Neden beni solladın?” “Topun bahçeme kaçtı” gibi sudan sebeplerle, insanlar birbirini kurşunluyor, bıçaklıyor artık. Gazetelerin üçüncü sayfası hiç boş kalmıyor.






***






Geçen gün basında, yine beni şaşkına çeviren bir haber vardı. Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı girişinde, x-ray cihazında tespit edilerek alınan, daha sonra sahiplerince unutulan; delici, kesici aletlerin sayısı bin 575 idi. Ne kadar sürede diye soracak olursanız sadece on ayda!


Bu sayı unutulan aletlerin sayısı, bir de geri alınanları düşünürsek, sayı daha da artacaktır.






***






Bıçak, çakı, tornavida ve benzeri delici aletleri taşımak ne zamandan beri moda oldu? Bilmiyorum ancak gördüğüm, duyduğum kadarıyla; ilkokul çağına kadar inmiş durumda.






Geçtiğimiz günlerde, liseli bir çocuk, tasdiknamesini almak için okuluna gittiğinde, öğretmenini bıçakladı. Bu haberi okuduğumda içim cız etti açıkçası.


Sebebi ne olursa olsun; bir öğretmene, öğrencisi nasıl bıçak çekilebilirdi? Aklım almadı…


Bırakın bıçak çekmeyi düşünebilmeyi; öğretmenlerimin karşısında, elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemiyorum hala...






***






Geçtim ülke genelini; sadece geçen hafta bizim kentimizdeki ölümlere, yaralanmalara baktığımızda bile, ürkütücü bir durum ortaya çıkıyor. Üstelik bu ölüm ve yaralamalara hasımları değil, en yakınları sebep oluyor.


Gün geçtikçe psikopatlaşıyor muyuz? Bilmiyorum ama her geçen gün ruhsatlı/ ruhsatsız ateşli silahların yanı sıra; kesici, delici aletlerde taşımaya başladı insanlar. Kızdı mı, sinirlendi mi; batırıveriyorlar.






***


Neden insanlar, başkalarının haklarına saygılı olmayı, kendi özgürlüğünün bittiği yerde başkasının özgürlüğünün başladığını bilmiyor?


Neden sadece kendini düşünüp, bencilce hareket ediyor?


Neden?


Eğitimle bir ilgisi var mı dersiniz?