Geçtiğimiz günlerde Hereke Çevre Derneği’nden bir e-mail aldım.
Bu e-mail Dilovası’nda faaliyet gösteren Çolakoğlu Metalurji’nin,
Hereke’de tehlikesiz atık bertaraf tesisi kurması ile ilgili idi.
Bir düşündüm; fabrika Dilovası’nda olduğu halde neden atık bertaraf
tesisi, Hereke’ye kurulmak isteniyordu? Hereke’nin başı zaten taşocakları
yüzünden yeteri kadar yanmamış mıydı? 2014’ e kadar taş ocaklarının kapatma sözü
veren büyüklerimizin, Hereke için başka planları mı vardı? Açıkçası aklım yine
karıştı.
Bugünkü yazımda, Hereke Çevre Derneğinden gelen e-maili sizlerle paylaşıp,
bir sonraki yazımda ise bu konuyla ilgili katıldığım ÇED(Çevresel etki
değerlendirmesi) toplantısında ki izlenimlerimden bahsedeceğim.
Mail özetle şöyle:
Geçtiğimiz
yaz döneminde; Hereke de ki Küçükkaya taş ocağına, gündüz gözüyle yasa dışı
olarak fabrikasının atıklarını döken Çolakoğlu firması, baskılarımız üzerine
izinsiz olan atık döküm işini geçici olarak durdurmuştu. Ancak görüyoruz ki
huylu huyundan vazgeçmiyor.
Bu gün burada
yapılmak istenen ÇED toplantısı tepkilerimizi bir kez daha ortaya koyabilmek
için sebep olmuştur. Başta Kışladüzü halkı ve tüm sivil toplum örgütleri ve
mahalle muhtarlıkları Hereke’ deki kapanacak taş ocaklarının atık deposuna
dönüştürülmesine şiddetle karşıyız.
Taş
ocaklarına ve maden sahalarına işletme ruhsatı verilirken sahayı aldığı gibi
teslim etme ve üzerini ağaçlandırarak teslim etme konusunda taahhütname imza
ettirilmektedir. Ne maden mevzuatı nede orman mevzuatı, kapanacak sahaların atık deposuna
dönüştürülmesini öngörmemektedir.
Kocaeli
genelinde oluşan yoğun sanayileşme nedeniyle üretim atıkları başa bela
olmuştur. Elbette ki bu tip atıkların bertaraf edilmesi veya geri kazanılması
gereklidir. 40 yıldır faaliyet gösteren
koskoca demir çelik firması neden bu saatten sonra atıklarını dökecek yer arama
derdine düşmüştür? Bu soruya bu kenti
yönetenlerin ve bu ve benzeri firmalara işletme izni veren idari makamların
cevap vermesi gerekmektedir.
Mevcut termik
santralin yanı sıra yeni kurulmak istenen termik santralde, yılda bir milyon
ton kömür yakılacak. Dumanıyla zehirlendiğimiz yetmiyormuş gibi oluşan yıllık
400 bin ton kül yine beldemizdeki taş ocaklarında stoklanacaktır. Sorun sadece
cürufla sınırlı değildir.
Altında kül,
cüruf ve diğer tehlikeli atıkların bulunduğu sahalarda piknik yapılmaz. Bunu
özellikle belediye yetkililerine duyurmak istiyoruz.
Hem toprağa
hem suya hem de partikül madde olarak havaya karışarak sağlığımızı bozacağı
açık olan bu yatırıma şiddetle karşıyız. Zira beldemizdeki ölümlerin neredeyse
tamamı artık kanserdendir. Basına ve kamuoyuna önemle duyurulur.”
***
İnanılır
gibi değil; değil mi?
*19 Mayıs 2012 Posta Gazetesi Doğu Marmara Eki