Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Aile Hekimlerinin isyanı!

Geçtiğimiz hafta; Aile Hekimleri ve Aile Sağlığı Merkezi Çalışanları, 
Çalışma saatleri ve nöbet sistemini protesto etmek için, bir günlük iş bırakma eylemi yaptılar.
Ben de duyarlı arkadaşlarımla birlikte, sağlık çalışanlarımızın bu haklı eylemlerinde yanlarındaydım. 
***
26 yıldır dişhekimliği mesleğini icra ediyor olmam ve eşimin doktor olması nedeni ile sağlık camiasının içinde olmamız elbette Aile Hekimlerinin yanında olmamız için bir sebep ama en çok ta haksızlıklara tahammül edemediğimiz için bu eylem de, sağlık çalışanlarının yanındaydık.
***
Yıllardır “Sağlıkta dönüşüm programının, şık ambalajlarla halkımıza sunulan, koruyucu hekimliğin geri plana itilerek,  tıbbın rant kapısı yapılabilecek en önemli ayağı olan tedavi edici sağlık hizmetlerini ön plana çıkaran emperyalist planın bir ürünüdür." demekten dilimizde tüy bitti. 
Ancak bu söylemler yüzünden çoğu zaman eleştirildik.  Zira hastaneler de kuyruklar bitmişti.
 Artık kimse saatlerce, hastaneler de kuyruklarda beklemiyordu (!) Biz neden eleştiriyorduk ki? 
*** 
İki yıl önce yazdığım  "Şu MHRS dedikleri"  adlı köşe yazımda;
"İnternet ya da telefonla randevu almak, çok mantıklı ve akıllıca bir yöntem gibi gözüküyor.
Belki de sizin hayatınızı kolaylaştırdı ancak bir sağlık çalışanından, 
MHRS ( Merkezi Hastane Randevu Sistemi)’i dinlemek ister misiniz? 
Öyleyse buyurunuz” demiştim.
(http://muzeyyentopcutan.blogspot.com.tr/…/su-mhrs-dedikleri…)
***
“Sağlık Bakanlığına göre, hastanelere gittiğiniz de, kuyruk göremiyorsunuz artık…
Doğrudur, hastanelerde,  kuyruklar bitmiştir çünkü hastalar artık hastane yerine evlerinde kuyruğa girmiştir.” demiştim,  iki yıl önceki yazımda ama şimdi hem evlerde hem hastanelerde kuyruk olduğunu görüyorum/ görüyoruz!
 Allah kimseyi hastanelere düşürmesin ama günün herhangi bir saatinde hangi hastaneye giderseniz gidin,  tıklım tıklım doludur!  
 Ufak tefek sağlık sorunları için randevu almak istediğiniz de, iki ay sonraya gün verilmesi sorun değildir belki ancak çok acil durumlarda da randevu iki ay sonraya verildiyse;  durum vahimdir.   
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO), hasta muayene süresinin 20 dakika olmasını öngörüyor.
Ülkemiz de, “Neyin var, şikâyetin ne? “ tarzında başlayıp 2-3 dakikada teşhis konulup, tedavi edilen hastalıklar, başka bir yazı konusu!
*** 
Aile Hekimleri neden isyan etti ve ne istiyorlar?
Diyorlar ki;
“Sağlık Bakanlığı’ndan beklentimiz; dinlenme hakkının hiçe sayılarak Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Elemanlarının, görev tanımlarından farklı işlerde, fazla çalışmaya zorlamasından vazgeçmesi,  hekim ve sağlık çalışanlarının meslek örgütleriyle işbirliği ve görüş alışverişiyle, halkımızın yararına sağlık politikaları geliştirmesidir. 

Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan Aile Hekimlerinin ve Yardımcı Sağlık Personelinin birincil görevi, anne-bebek ölümlerinin azaltılması ve kronik hastalıkların iyi takip edilmesidir. 
Yıllık olarak anne ve bebek ölüm hızları, ülkelerin gelişmişlik düzeyi değerlendirmesinde dikkate alınan ölçütler arasındadır. 
Birinci basamak sağlık kuruluşlarının çalışma ilkeleri, 24 saat hizmet veren yataklı tedavi kurumlarından çok farklıdır. 
Sağlık Bakanının, bu kavramları bir kez daha dikkatle etüt etmesini öneriyoruz.”