Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Kentsel dönüşüm mü?

                                                                                                                         
Geçenler de gazetelere göz gezdirirken,
“1999 depreminde ağır hasar gören Gölcük Kavaklı sahilindeki Denizevler, düzenlenen törenle yıkıldı” diye bir haber başlığı ile karşılaştım.
“Asrın felaketi üzerinden 13 yıl geçmiş;
yıllar önce yıkılması gereken hasarlı binalar hala yıkılmamış;
bunca yıl sonra, geç kalmışlığın ezikliği ile gizlice yıkmak yerine,
bir de tören mi düzenliyorlardı yani?
Acaba yanlış mı okudum?” diye başa dönüp haberi tekrar okudum...
Gölcük Kavaklı sahilindeki Denizevler Sitesi`nin iki bloğunun yıkımı;
35 ilde eş zamanlı başlatılan “Kentsel Dönüşüm” kapsamında yıkılacak olan binlerce binadan yalnızca ikisi imiş ve gerçektende diğer illerde olduğu gibi yıkım esnasında tören düzenlenmiş.
***
Sadece deprem bölgesinde yaşayanların değil, ülkemizde ki herkesin bir şekilde etkilendiği büyük afetin üzerinden tam 13 geçti…
Müstakil, 3 katlı ya da 7-8 katlı hasarlı binalarda oturan; binlerce nüfus, binlerce can.
Tam 13 yıldır patlamaya hazır bombanın üzerinde oturmuş, kim buna izin vermiş?
Ya beklenen İstanbul depremi bu arada olsaydı?
Ne diyecektik?
99 Depreminde kendi yaptıkları binalarda yakınlarını kaybeden müteahhitler gibi“ İlahi takdir mi?”
***
Şu anda kentsel dönüşüm kapsamında, ülkemizde ve kentimizde yıkılması planlanan çok sayıda bina olduğu söyleniyor. Yıkılması gereken binaların çoğunun kamu binası olması ise, acı bir gerçek…

Beğenmediğimiz, az gelişmiş bulduğumuz eski doğu bloğu ülkelerinde bile kent planlaması neredeyse yüzyıl önce yapılmışken;
Cennet ülkemizde, herkesin kafasına estiği yere ev yapması,
yönetime talip olan siyasetçilerinde, oy uğruna buna göz yumması;
çarpık ve tuhaf kentlerin oluşmasına neden olmuş, uzun yıllardır…

***
21. yüzyılda küreselleşen dünya, bilgi ötesi toplumu yaşarken;
en ücra köşesine ulaşmak, bir tuşa basmak kadar yakın ve kolayken;
Elbette kentsel dönüşümü yadsımıyorum; asla karşı değilim.
Bu kentte yaşayıp ekmeğini yiyen, kentlilik bilincine ulaşmış hiç kimse de karşı değildir.
Çarpık kentleşmeye, konforsuz yaşama, keşmekeşe, görüntü kirliliğine, kim razı olur ki?
Kentte yaşayan herkes, kentsel dönüşüme sıcak bakar;
Yeter ki kentsel dönüşüm deprem bahanesiyle rantsal dönüşüme dönmesin!