Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Aman aklınıza mukayyet olun!

                                                                                                                 
Dünya ve ülke olarak hep birlikte inanılması güç bir süreçten geçerken;
Farkına vardınız mı varmadınız mı bilmiyorum ama “10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü” idi.
Ve Dünya Sağlık Örgütü’(WHO) nün, 1992´den bu yana her yıl o döneme damgasını vuran bir ana tema üzerinde durarak; dikkatleri ruh sağlığı sorunlarına çektiği bu yıl ki teması ise “Depresyon”du.
Dünyada 350 milyon kişinin depresyonda olduğunu ve günde 3 bin kişinin intihar ettiğini okuyunca;
TL’den atılan sıfırlara hala alışamamış biri olarak, kafamda canlandırmaya çalıştım.
Dünya nüfusuna oranlandığın da, bu sayı gerçekten inanılmaz bir sayıydı çünkü!
Sağlık Bakanlığı’nın sitesinde de, Türkiye Psikiyatri Derneği Başkan’ının açıklamalarında da aynı rakamları görünce; yanlış okumadığımıanladım.
***
Her ülkenin şarkılarında mutlaka, umutsuzluğu anlatan,
kavuşamayan aşıkların ya da çile çeken insanların isyanınıanlatan; depresif, şarkılar vardır.
Mesela; “Depresyondayım, unutuldum, aldatıldım. Sevdiğimden ayrıldım, çok yalnızım” gibi.
Bu şarkıları dinlemek, insanı mutsuzluğa, depresyona iter mi?
Ya da “Ben bu gece ölmek istedim. Pembe bir mezara girmek istedim” gibi bir şarkı, intihara sürükler mi, bilmiyorum?
Ama sürekli umutsuz şarkıları dinlemek, insanın bilinçaltına kötü mesajlar verir diye düşünüyorum.
Bizim çocukluğumuz“Batsın bu dünya, bitsin bu rüya”,“Sürünüyorum”,
“ batan güneş beni de al” “Susadım çeşmeye, gelmez olaydım”diye kavuşamayan, hep mutsuz sevenleri anlatan arabesk şarkılarla geçmişti ya da trajik hikayelere konu olan türkülerle…
Depresyonun suçunu hemen şarkılara atmadım elbette. Asıl nedenlerden ve en büyüğünün “ekonomik krizler” olduğunu zaten açıklamış bilim adamları…
***
Depresyon toplumda yaygın olarak görülen birçok fiziksel hastalığa da eşlik eden ve onları klinik gidişini de etkileyen bir hastalık. Bireyleri çeşitli düzeylerde etkileyen, yaşam kalitelerini bozan, çalışma verimliliğini azaltan, üretici niteliklerinin ortadan kaldıran bir hastalık ve ekonomik krizlerin yarattığı işsizlik artışı,güvencesiz çalışma ile artan bir rahatsızlık” diyor uzmanlar…
***
Teknolojinin gelişmesiyle, yaşamın kolaylaştığı küreselleşen dünya da;
işsizliğin artmasıyla, alım gücünün azalması ve her geçen gün depresyona girenlerin ve intihar edenlerin sayısı artıyorsa, ülkeleri yönetenlerin şapkalarını önlerine koyup iyice düşünmeleri lazım.
Eğer işsizliğe ve yoksulluğa çözüm bulmazlarsa, bütün dünya bunalıma girecek.
Aman aklınıza mukayyet olun!