Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Çin Bambusu...


Bu hafta sizlerle 2009 yılında yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum.
Üç yıl önce olduğu gibi hala “Küresel mali krizi”, hala “seçimler nasıl olmalı, ne zaman
olmalı?” yı konuşuyor ve tartışıyor olmamız ilgimi çekti çünkü…

Tabiri caizse “Batı cephesinde yeni bir şey yok”

***

Çin bambu ağacının nasıl yetiştirildiğini biliyor musunuz?
‘‘Ülkemiz yerel seçimlere ve küresel mali krize kilitlenmişken, bambu ağacı da nerden
çıktı’’ diye düşünebilirsiniz ama sizleri biraz seçim atmosferinden uzaklaştırmak,
birazda düşündürtmek için Çin bambusunun nasıl yetiştirildiğini paylaşmak istiyorum.

***
Ticari getirisi iyi olan Çin bambu ağacının yetiştirilmesi oldukça zahmetli ve sabır
isteyen bir iştir.
Öncelikle, tohumların ekileceği yer hazırlanır. Sürülür, çapalanır, gübrelenir ve
tohumlar ekilir...
Ekimden sonra, tohumlar düzenli olarak sulanır, gübrelenir ve bakımı yapılır.
Bir yıl geçer, ekilen tohumlarda hiçbir hareket yoktur. İki yıl geçer yine hareket yoktur.
Üçüncü yıl, dördüncü yıl, derken beşinci yıl düzenli olarak bakımı yapıldığı halde
bambu tohumlarında hiçbir canlılık belirtisi yoktur...
Beşinci yılın sonlarına doğru bambu tohumları çimlenmeye, topraktan çıkmaya başlar
ve altı hafta da yirmi yedi metreye ulaşır…
Şimdi soru şu: Çin bambu ağacı beş yılda mı, altı haftada mı yirmi yedi metreye
ulaşmıştır?
Kuşkusuz herkesin yanıtı ‘‘Beş yıl altı hafta’’olacaktır…
Peki, bu beş yıllık süreçte ekilen tohumlar, büyük bir sabır ve ısrarla sulanıp
gübrelenmese, bambu ağaçlarının gelişmesinden bahsetmek mümkün müdür?
Siz bir saksıya ya da toprağa tohum ekseniz, gelişmesi için beş yıl aralıksız emek ve
sabır gösterebilir misiniz?
Başka bir soru: Bu beş yıllık süreçte bambu tohumları neden diğer bitkiler gibi birkaç
ayda filizlenip fidan haline gelmemiştir?

***
Çin bambu tohumları ekildikten sonra geçen beş yıl zarfında, toprak altında
derinlemesine ve enlemesine metrelerce kök salmaktadır…
Bu nedenle toprağın dış kısmında çimlenme ve filiz göremeyiz...
Bambu ağacının yirmi yedi metrelik bir gövdeyi taşıyabilmesi için çok güçlü bir kök
sistemine sahip olması gerektiğini söylemeye gerek yok sanırım.

***
Doğa her zaman yol göstericidir…

                                                                                                            
Bu doğa olayından alacağımız iki tane ders olduğunu düşünüyorum.
Birincisi: Tıpkı yetişebilmesi için emek, çaba ve sabır isteyen bambu ağacı gibi
ayakta kalabilmek için bize verilen unvanları, statüyü, mevkii hak etmemiz gerekir.
Hak etmeden, emek harcamadan başkalarının torpili ile gelinen yerin kıymeti hem
bilinmez, hem de kolay kaybedilir…
Elde edilen statünün hakkını verebilmek için, bambu ağacının köklerinin toprağa iyice
sarılması gibi altyapımızı iyi kurmalıyız. Yani gereken bilgi, deneyim ve donanımı
gerçekleştirmeliyiz ki hafif bir rüzgâr estiğinde yıkılmayalım…
İkincisi: Bıkmadan usanmadan azimle çalışırsak, er ya da geç karşılığını alırız…
Yeter ki istikrarlı olalım…

Yeter ki sabırlı olalım…

Yeter ki farkındalığa sahip olalım.