Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Görünen köy!


                                                                                                           
3 Eylül’de yazdığım “Bir siyanürümüz eksikti” adlıyazımda;
Gün geçmiyor ki kentimizde özellikle de Dilovası´nda yeni bir fabrika kurulmasın ya da var olan tesise yeni ilaveler yapılmasın…
Şimdi de Dilovası ve Körfez ilçelerinin, Naipköy-Tepecik-Şemsettin köylerinde;
kurşun, çinko, bakır ocağı ve zenginleştirme (flotasyon) tesisi kurma çalışmalarının planlandığıöğrendik.
Tesisin projesi ile ilgili başvuru dosyası hazırlanıp, ÇED (çevresel etki değerlendirmesi) süreci başlatılmış bile…
Kocaeli Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü;
"ÇED süreci tamamlanana kadar projeye ilişkin görüş, soru ve önerileriniz değerlendirilmek üzere valiliğimize veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilebilecektir. Proje ile ilgili görüş ve önerilerin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüze yazılıolarak bildirilmesi halkımıza ilanen duyurulur” diyor.
Öncelikle “bu köyler de kurşun, çinko ve bakır madeni mi var?” sorusu aklımdan geçti. Sonra da “flotasyon nedir?” sorusu…
Konunun uzmanıolmadığım için, araştırayım dedim” … diye başlayan yazımda, yaptığım araştırmalara göre flotasyon yöntemlerinden birin de siyanür de kullanıldığı endişesini paylaşmış ve
“Kentimizde ki, sanayiye bağlı kirliliği düşününce; “Hah bir siyanürümüz eksikti” diyorum ve umuyorum, konu ile ilgili meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, yörede yaşayan halk; proje hakkındaki görüş ve önerilerini, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün ilan ettiği gibi yazılı olarak bildirirler” demiştim…
***
İşte bu ÇED toplantısı geçen hafta Hereke’nin Şemsettin Köyü’nde yapıldı.
ÇED toplantısında görmeyi arzu ettiğim ya da arzu etmenin ötesinde mutlaka orada olması gerekir diye düşündüğüm; konuyla ilgi meslek örgütlerinden Sivil Toplum Kuruluşları’ndan, birçok bilgili, deneyimli, çevre dostu kişi yoktu ne yazık ki (Çoğu ÇED toplantısında olduğu gibi)!
Ancak Şemsettin Köyü’nde yaşayan ve özellikle de gençlerin ve kadınların çoğunlukta olduğu bilinçli bir topluluk doldurmuştu ÇED toplantısın yapıldığı köy kahvehanesini…
Ve yapılacak olan tesisin, çevreyi ne kadar kirletmeyeceği ile ilgili bir sürü bizim anlayamayacağımız dilden bilgileri anlatmaya, ikna etmeye gelen yetkililere dediler ki: “ Biz köyümüz de maden ocağı falan istemiyoruz. Suyumuz zaten kirli, bir yağmur yağsa çeşmelerden çamur akıyor. Maden ocağı kurulsunda bir de zehir mi aksın?”
“Köylüyüz diye, bizi cahil mi sandınız?”
“Bu toplantıyı yapmanızı, kurulması planlanan tesisle ilgili bizi bilgilendirmenizi istemiyoruz!
Çünkü biz evlatlarımıza, torunlarımıza temiz su, temiz çevre bırakmak istiyoruz” dediler…
***
“Görünen köy kılavuz istemez” demiş atalarımız.
Şemsettin Köy sakinleri yörelerinde kurşun- bakır-çinko tesisi kurulmasın diye, ÇED toplantısının yapılmasını dahi istemedi ama işAnkara’da, bakanlıklarda bitiyor.
Bakalım Türk büyüklerimiz, bu duruma ne diyecekler? Bekleyip göreceğiz!