Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Her şeyi ben bilirim!

Etrafınız da mutlaka vardır!
Her şeyi bildiğini sanan, her konuda fikir sahibi olan, size akıl veren, bütün işlerde deneyimli olduğunu düşünen insanlar...
 Bu insanlar en yakın arkadaşınız, akrabanız, komşunuz, çevrenizdeki herhangi biri ya da hiç tanımadığınız biri bile olabilir.
Yeri geldiğin de doktor, mimar, mühendis, avukat, modelist, marangoz, siyasetçi kısaca aklınıza gelen ya da gelmeyen herhangi bir meslek konusunda ahkâm keserler…
 Mesela futbolda 90 dakikalık maçta dakika dakika futbolcuların yaptığı hataları ve pozisyonları anlatırlar. Hâlbuki ayağına topu verseniz, kendisi 10 dakika bile koşamayacaktır.
Siyaset konusuna gelince, imkân verseniz kenti, ülkeyi hatta dünyayı yönetebilecek kapasitededirler.
Siyasi liderler hangi hataları yaptılar, o hataları yapmasalar şimdi nerde olurlardı? Hepsini onlar bilir.
Doktorunuzun koyduğu teşhisin, verdiği ilaçların yanlış olduğunu; hangi ilaçları kullanırsanız iyileşeceğinizi anlatırlar. Günlerce sizinle tartışabilir hatta mesleğiniz ya da ihtisas konunuz da bile sizden çok daha fazla bilgili oldukları noktasında, sizi ikna edebilirler.
Eğer yakın tanıdığınızsa, bazen isyan eder, “Ya bu kadar da olmaz. Bir daha arayıp sormayacağım”  “Çok oldu ama artık yeter; saçmalıyor” Deseniz de belki alışkanlıktan, belki ayıp olmasın diye, belki de saygınızdan ötürü katlanırsınız.
Bazen incir çekirdeğini doldurmayacak konularda sizinle ilgili dedikodular ürettiğini bile duyabilirsiniz “Yok canım daha neler, benim tanıdığım arkadaşım bunu kesinlikle yapmaz” Deseniz de; “Her şeyi ben bilirim” ciler var etrafımızda...
Bu insanların profiline şöyle bir baktığınızda, hayatta çokta başarılı olmadığını görürsünüz.
Başarı derken kastettiğim para kazanmak değil. Gerçi toplumumuzda para çok önemli bir kıstas ama benim bakışıma göre tek başına yeterli değildir. Başarılı sayılmak için; aile ilişkilerinde, iş hayatında, sosyal hayatta kısaca insan ilişkilerinde de başarılı olmak lazım.
***
“Her şeyi ben bilirim”ciler konuşmayı da çok sever. Aldı mı eline sazı, susturamazsınız.
Düğmeleri de yoktur ki basıpta susturabilesiniz!
Soluklanmak için dursa da, bende fikrimi söyleyeyim diye düşünürsünüz ama nafile...
Soluk bile almadan konuşurlar ve bilmezler;
“Her insanın alnında görülmez harflerle “Beni önemli hissettir” yazdığını, "tek önemli kişinin kendileri olmadığını"
İlk başlarda birlikte zaman geçirmekten hoşlansanız bile, sonra yavaş yavaş uzaklaşırsınız. Gün gelir yüzünü bile görmek istemezsiniz ve Sokrates’in “Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.” sözünü algılamasını beklersiniz...
Posta Gazetesi Doğu Marmara Eki 2 Temmuz 2011