Malum, o dönemde evinde Aziz Nesin kitabı bulunanların başına gelenleri biliyorduk...
"Ağaç" ve "iş olsun diye " şiirin hala ezberimdedir...
Hatta "Hiçbir şeyden çekmediğini, nasırından çeken Süleyman Efendi için yazdığın, Kitab-ı Sengei mezar"
Ya da "Bir elinde cımbız, bir elinde ayna, umurunda mı dünya"
Hele " İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı"
"Gün alıp başımı giderim"...
Hele hele "Hürriyete doğru" şiirinde dediğin;
"Ne duruyorsun be at kendini denize,
Geride bekleyenin varmış aldırma
Görmüyor musun her yanda hürriyet
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol
Git gidebildiğin yere"
***
En çokta "Öyle de yatılmaz ki" şiirinle anılıyorsun...
Eh yazarsan öyle bir şiir "rakı şişesinde balık olsam diye" Belediyenin açtığı çukura düşüp öldüğünü kim kabul eder ki?