Blog Arşivi

GEZİ YAZILARIM

Hoşgeldiniz





Translate

Ölmek için sebep...



Bu yazıyı İngiltere’den yazıyorum… Buraya gelmeden bir gün önce, benim güzel ülkemde, kocası tarafından bıçaklanarak öldürülen bir kadının fotoğrafının gazete de manşet olarak verilip verilmeyeceği tartışılıyordu. Hani sığınma evinde iken, çok sevdiği eşinin çağrısına dayanamayıp, arkadaşlarının “Sakın gitme, seni öldürür” uyarılarını dinlemeyip giden kadının fotoğrafının…

Olayın detaylarını bilmiyorum. Büyük ihtimalle her zamanki gibi aynı hikâyedir: Çalışmayan, dayak atan, kıskanan bir koca; her türlü şiddete maruz kaldığı halde “Çocuklarımın babasıdır, döver de, sever de. Katlanmak lazım” zihniyetiyle yetiştirilen bir kadın...

***

Kafam bu cinayetle ilgili sorularla meşgul; gelmişken İngiltere’deki kadının yerini, İngiliz erkeklerinin kadına bakış açısını ve davranışını öğrenmek istedim ve burada yaşayan tanıdığım kadınlara sordum.

Elbette İngiltere de yaşayan her erkek, üç –beş kadının anlattığı gibi olmayabilir. Mutlaka farklı davranışta bulunanlar da vardır. Belki de buradaki yasaların kadınlara tanıdığı haklardan dolayı mecburiyetten böyle davranıyorlardır; bilmiyorum.

Ben sadece İstisnalar kaideyi bozmaz diyerek İngiliz erkekleri ile ilgili anlatılanları sizlerle paylaşmak istiyorum…

İşte İngiliz erkekleri için kadınların anlattıkları;

- Evlenmeyi kolay kolay seçmezler ancak evlendiklerin de eşlerine çok değer verirler, onlara karşı çok dürüsttürler, yalan söylemezler. Ayrılsalar bile eski eşlerine çok saygılı davranırlar ve arkadaş kalırlar. Eğer ortak çocukları varsa, görüşürler.

- Evlilik müessesine saygı gösterirler. Eşler birbirlerine güven duyarlar.

- Eşlerin cinsiyet farkı gözetmeden kendi arkadaşları ile dışarıya çıktığı geceler vardır. Kadın ya da erkek eşlerden biri, sabaha karşı herhangi bir saatte eve dönebilir.

- İngiliz kadınları kocalarına hizmet etmez. Kocalar kendine ait her şeyi (ütü, bulaşık vs), kendileri halleder. Evdeki işler ve giderler paylaşılır. Adam sabah kalkıp “pantolonumu neden yıkamadın, neden ütülemedin” ya da “çorabım nerede, pijamam nerede” diye sormaz.

- Erkekler, eşlerine danışmadan, fikrini almadan asla bir konuda tek başına karar vermezler.

-Eşlerini mutlaka haftada bir yemeğe çıkartırlar. Özellikle Pazar günleri “roast dinner” dedikleri öğle yemeği çok önemlidir. Ailecek yemek yer sohbet ederler.

- Erkek arkadaşları her zaman 2. plandadır.

- Babalar her hafta sonu eşleri nefes alsın, rahat etsin diye sinema, spor, eğlence merkezi gibi yerlere götürürler.

***

Bir İngiliz erkeğine “hangi sebeple karını öldürürsün?” diye sorar mısınız dedim. Böyle bir soruyu sormanın bile abesle iştigal olduğunu söylediler…

***

Peki ya benim ülkemde, hangi sebepler yüzünden kadın öldürülüyor?

Töre ve namus cinayetlerini bir yana bırakırsak, bakkala ya da komşuya gitmek, satıcıya kapı açmak, komşuya selam vermek, sinemaya gitmek, sesli radyo dinlemek, ayrılmak istemek vs. gibi sebepler yeterli. Ya da bir bakış açısıyla belki de sadece kadın olmak!


15 Ekim Posta Gazetesi Doğu Marmara Eki