Çok sevdiğim
ve yazılarımda da sık sık paylaştığım, bir söz var:
Herkesin
alnında görünmeyen harflerle “Beni önemli hissettir yazar” diye…
***
Birkaç gün önce,
eve gelmiş, akşam haberlerini izliyordum…
Edirne’de,
Selimiye Camii’ne giderken, Çevre ve Şehircilik Bakanının önüne, kemoterapi gördüğü için saçları dökülen bir genç
kız çıktı…
Kanser
hastası olduğunu ve hastalığı ile ilgili ilacı temin etmekte güçlük çektiğini, yardım
istediğini söylediğinde; tüm ülkenin kanını donduran bir sahne ile karşılaştık.
Bakan Bey
üniversite öğrencisi olduğunu öğrendiğimiz genç kıza dilenci muamelesi yaptı ve
cebine para sokuşturmaya çalıştı.
Ne yazık ki, insanların
alnında görünmez harflerle yazılı olan “Beni
önemli hissettir” sözünden bihaberdi...
Belli ki on
küsur yıldır, iktidarda olan partisinden gördüğü, öğrendiği; çaresiz insanlara
makarna, buzdolabı vesaire dağıtmak yani ağızlara bir parmak bal çalmak olduğu
için aklına ilk gelen şey; bakanın kendi deyimi ile cebinden çıkarıp yüklü bir
para vermek oldu.
***
Haberi izlerken
ilk andaki şaşkınlığımla “Acaba bu Bakan Bey’e kurulmuş bir komplo olabilir mi?
Kız gerçekten kanser mi yoksa karşıt görüşten biri de, türbine mi oynuyor?”
diye aklımdan da geçmedi değil.
Ancak böyle
bile olsa, bakan beyin tavrı, çok aşağılayıcı ve onur kırıcı idi.
Genç kızın
yüzüne bile bakmadan, onu dinleme zahmetine bile girmeden, para vermeye
çalışması, topluma bakış açısının bir göstergesiydi.
***
Sağlık
Bakanlığı’nın sürekli övündüğü, devrim yaptığını iddia ettiği politikalarının
her geçen gün foyasının meydana çıktığını fark etmemizi sağlayan bu haberde:
Kanser olan
bir genç kız, ilaçlarını alamadığını
ifade etme cesaretini gösterdiğinde;
“Al işte bu
parayı, ilaçlarını bu parayla alırsın kızım” diye dilenci konumuna düşürüldü.
“Ben dilenci
değilim, yanlış anlaşıldım”
“Ellerini ceplerinize değil, vicdanlarınıza
götürün”
“ İnsanlık
konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım” diyen
20’li yaşlardaki bu yürekli kız, bakanın
verdiği parayı geri vererek; sadece Bakan Bey’e değil tüm insanlığa bir ders
verdi.
Onun
sayesinde;
apar topar, ucuz
olduğu için Türkiye’ye getirilmeyen ya da karaborsaya düşmüş kanser ilaçlarının,
yurt dışından getirilmesine karar verildi.
Onun
sayesinde;
İlaç politikamız
bir kez daha gözden geçirilmeye başlandı…
Ey
yöneticiler, ellerinizi vicdanınıza götürmek için, ille de birilerinin isyan
etmesi mi gerekiyor?